Demokratik Toplum Kongresi (DTK) 28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesindeki Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 34 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanıyla öldürülmesinin yıl dönümünde açıklama yaptı.

DTK açıklamasında şunlar ifade edildi:

“Devletin yüz yıllık inkar ve yok etme politikalarına maruz kalmış başta tüm yerel halklar olmak üzere, demokratik kamuoyunun 28 Aralık 2011 gecesi saat 21:37’den beri sorduğu bir soru var: Roboski’de ne oldu? Faili meçhul değil faili açık bu cinayetin sorusu ortadadır.

“Gezi, Lice, Cizre, Gever, Meskan’ın bu süre zarfında birer Roboski provasına dönüştürülmek istendiğini görmekteyiz.

“30 Aralık 2011’de ‘Hiçbir devlet halkını bombalamaz. Geçmişte bu tür şeyler belki yapılmış olabilir. Ama bizim iktidarımızda böyle bir şey olmaz’ diyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve bugünün hükümeti 34 cana yağdırılan bombaları hala inkar etmektedir. Kürt halkının 34 gencecik evladı uçak bombaları ile param parça edilmiş ve Kürtlere karşı bir kez daha işlenen insanlık suçu inkar edilmektedir.

“Roboski, sınırın bu yakasında Kürtlere reva görülmüş Halepçe’nin demosudur. Sınır boylarında 8 yaşındaki Rojavalı Beşir Remezan’ın, Türkiye’ye geçmek isteyen 28 yaşındaki Saadet Derviş’in 6 ve 7 yaşlarındaki iki çocuğunun gözleri önünde o sınır boyunda öldürülmesi ve sınırdan geçmek isteyen 14 yaşındaki Ali Özdemir’in açılan ateş sonucu şakağından vurulup iki gözünü kaybetmesidir.

“Roboski, devletin bugün Rojava sınır boyunda aleni yaptıklarının Qileban’da gizli yapılmasıdır. Roboski devamlı öldürme halinin en güncel adı ve sembolüdür. Roboskî Katliamı, kendi vatandaşını düşman görmenin, nefretle bu düşman hukuku ile hareket ettiğinin göstergesidir. İşgal etme politikasıdır.

“O sınırları kabul etmeyenleri zorla asimile etmeye çalışmanın, sınırlar dayatarak gözdağı vermenin adıdır. Bugün Nusaybin’de örülen duvarlar ile uzayan teller, Şırnak sınıra döşenen mayınlar, Urfa Rojava sınırına koyulan kuleler Roboski’nin birer devamıdır. Aynı zihniyettir.

“Roboski Katliamı’na ilişkin gerçek anlamda başlatılan bir adli soruşturma olmadı. Askeri mahkeme ile “çözüm” üretilmek istendi. Soykırım girişimine dair faillerin bilinmesine, uçakları kullananların kimlikleri ve emirleri verenlerin kayıtları açık olmasına rağmen halen tek bir kişinin gözaltına alınmadı.

“Roboski, kolektif belleklerimizde bir kırılmadır. Bu katliam bu canavarca cinayet örtbas edilemez! Roboski yakın tarihimizde ve gelecek çeyrek yüzyılda devleti yönetenler ya da devleti ele geçirenlerin, ne gibi bir suç işlerlerse işlesinler yaptıklarının doğru ve halkı kendilerinin namusluca davrandıklarına inandırmaya çalıştıklarının göstergesi olacaktır.

“Bu cinayetin hesabı başta Roboskili aileler olmak üzere halklarımıza hesap verilmelidir. Bu bağlamda herkesi 3. yıl dönümünde Roboski’yi daha büyük bir sahiplenmeye çağırıyoruz. Roboski için adalet arayışının takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.”