Hewler'de düzenlenen Ortadoğu Araştırmalar Enstitüsü (MERİ) konferansına Kürdistan'ın dört parçası, Irak, Türkiye ve uluslararası alanda çok sayıda temsilci ve uzman katıldı. Konferans üçüncü ve son gününe girdi. Hewler'de ilk kez bu kapsamda bir konferans düzenleniyor.  

Konferansa aralarında Federal Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, Amed Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame Nuceyfi, Irak Parlamentosu Başkanı Selim Cuburi, Batı Kürdistan kanton yetkililerinin de olduğu çok sayıda bölgesel yetkili hazır bulundu. Tüm temel Kürt partilerinin temsilcileri de konferansta yerlerini aldı.

Konferansın ilk gününde genel anlamda Ortadoğu değerlendirmeleri yapılırken, ikinci gününde başta Kobanê olmak üzere Rojava eksenli gelişmeler ele alındı.  İkinci gün yapılan beş panelde DAİŞ'e karşı verilen savaş, Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolü, Ortadoğu'nun mevcut durumu, İran'ın durumu, bölgede yaşanan değişimlerin siyasi yansıması tartışıldı. Panellerde özellikle Kürtlerin yaşanan değişimlerdeki pozisyonu ve çözüm önerileri de geniş yer aldı.

Üçüncü gün Irak eksenli gelişmeler, Hewler ile Bağdat hükümetleri arasındaki ilişkiler değerlendirildi.

BERHAM SALİH: BAĞDAT İLE İLİŞKİLERİ DÜZELTMEK GEREKİYOR

Konferans sırasında konuşan YNK'li eski Başbakan Berham Salih, Kürtlerin Ortadoğu'daki yeni düzene hazırlaması gerektiğini belirtirken, Güney Kürdistan'da devlet olma koşullarının henüz oluşmadığını söyledi. Henüz Kürt güçlerinin dahi ortak bir komuta altında olmadığına dikkat çeken Salih, Ankara ve Tahran'dan önce özellikle Bağdat ile ilişkilerin düzeltilmesi gerektiğini savundu.  

Kürdistan İslami Cemiyeti Genel Sekreteri Eli Bapir, "Başarılı olabilmemiz için, birbirimize daha yakınlaşmamız ve birbirimizi kabul etmemiz gerekiyor" dedi.  Bapir, Sünnilerin Irak'taki sürece katılmasını isterken, Baas zihniyeti ve şovenizmden uzak durmaları gerektiğinin altını çizdi.

KIŞANAK: EN BÜYÜK İHTİYAÇ ULSUAL KONFERANS

Amed Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Ortadoğu'daki mevcut sürece dikkat çekti. Kürtlerin demokratik hakları tanınmadan Ortadoğu'daki bu değişim sürecinin tamamlanmasının mümkün olmadığını belirten Kışanak, Kürtler arası birliğin aciliyetine vurgu yaptı. Kışanak, "En büyük ihtiyaç ulusal konferansın toplanmasıdır. Kürtlerin birbiriyle olan ilişkisi, birbirleriyle yürütecekleri ortaklık, ortak mücadele hattı bütün gelişmelerin seyrini etkileyecek kadar önemlidir" dedi.

ENVER MÜSLİM: ORTAK BİR SAVUNMA GÜCÜNE İHTİYAÇ VAR

Konferans sırasında RojNews'e konuşan Kobanê Kantonu Hükümeti Başkanı Enver Müslim, tüm Kürdistan'ın tehlikeli bir süreçten geçtiğini belirtti. Müslim, bu nedenle Kürt halkı ve savunma güçlerinin ulusal kongre ve ortak bir savunma gücüne ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Türkiye'nin DAİŞ'e desteğine de değinen Müslim, "Türkiye DAİŞ'e ilişkin tutumunu daha da netleştirmeli. Türkiye Kobanê'ye destek için DAİŞ karşıtı koalisyondaki yerini netleştirmeli. Çünkü geleceğimiz birbirine bağlı. Ne kadar istikrar ve barış gelişirse, Ortadoğu o kadar ilerler" dedi.

KOÇ: KONGRE ÖNÜNDEKİ TEMEL ENGELLER KALKTI

Ortadoğu'da Kürtlersiz bir dizayn yapmanın artık mümkün olmadığını belirten KNK Eşbaşkanı Nülifer Koç ise, ulusal kongrenin yeniden toplanması için temel güçleri bir araya getirerek, yeniden çağrıda bulunacaklarını söyledi.

Geçen yıl kongrenin yapılması önündeki temel engelin Batı Kürdistan'daki farklı görüşler olduğunu belirten Koç, Kobanê direnişi ile birlikte bu engelin kalktığını vurguladı.

Uluslararası ve bölgesel konjonktörün de değiştiğini söyleyen Koç, kongre için geriye pratik bir adımın kaldığını belirtti. Tüm siyasi çevrelerin artık bu adımı beklediğini sözlerine ekleyen Koç önce bir toplantı organize etmek gerektiğini ifade etti.

Kongrenin bu yıl daha sade bir programla hızlı toplanması gerektiğini dile getiren Koç, özellikle siyasi tarafların daha istikrarlı bir şekilde katılması ve nerede hata yapıldığına dair pozisyonlarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.

ÇANDAR: 'TÜRKİYE GÜÇ OLMAK İSTİYORSA PKK İLE İLİŞKİLERİNİ DÜZELTMELİ'

Gazeteci yazar Cengiz Çandar Kürtlerin Ortadoğu'da önemli bir siyasi oyuncu haline geldiğini söyledi.

Türkiye'nin Ortadoğu politikasının yalpaladığını kaydeden Çandar, Türkiye Ortadoğu'da güç olmak istiyorsa PKK ile ilişkilerini rayına oturtması gerektiğini belirtti.

Çandar şöyle konuştu: Türkiye bu bölgede güçlü olmak istiyorsa, bir güç olarak etkili olmak istiyorsa ve bu yolda kendi güvenliğini de sağlama almak istiyorsa, yapacağı esas şey, bir kendi Kürtleri ile ilişkilerini düzeltmesi gerekiyor. Kendi Kürtlerinin en öndeki siyasi temsilini ifade eden PKK ile ilişkileri bir rayına oturtması gerekiyor. Bunun için ne yapması gerekiyorsa onu yapması gerekiyor. Abdullah Öcalan'a özgürlük mü? Evet. Türkiye'de yapılacak kanun ve anayasa değişiklikleri ile legal bir siyasi parti olarak Türkiye'nin siyasi hayatına doğrudan katılması gerekiyorsa, evet bunu yapmak zorunda. Zaten Türkiye'nin kendi Kürtleri ile durumu düzeltmesi demek, artık ayrılmaz bir parça haline geldiği Suriye Kürtlerine karşı da tutumunu değiştirmesi gerekiyor." / Firatnews