HAMZAÇEBİ: SALDIRGANIN GÜVENLİĞİ HÜKÜMETİN SORUMLULUĞUNDADIR
Kılıçdaroğlu'na dün Meclis'te yumruklu saldırı yapan kişinin serbest bırakılmasına CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi tepki gösterdi. Hamzaçebi, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'na Parlamento'da saldırı yapılması esas olarak demokrasiye yapılan bir saldırıdır. Bizim endişemiz şudur: Savcılığın soruşturmasına güvenmek istiyoruz. Olayın bütün ayrıntılarının ortaya çıkartılmasını arzu ediyoruz. TBMM'ye daha önce hiç gelmemiş olan bir kişinin, gelerek Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın geçeceği yolları bilerek orada konuşlanması ve harekete geçmesi son derece dikkat çekicidir. Bu durum bize bu olayın bireysel olmadığını göstermektedir. Arkasında planlayıcı güç veya güçlerin olduğunu bize hissettirmektedir. Bizim endişemiz 'denetimli serbestlik' kapsamında bırakılan bu kişinin başına bir şey gelme ihtimalidir. Arkasındaki kişilerin veya güçlerin bu kişinin konuşabilme ihtimaline karşı, bu vatandaşın başına bir şeyi getirme ihtimallerinin olduğudur. Bu kişinin can güvenliği, bu ülkenin hükümetin güvencesi altında olmak zorundadır" diyen Hamzaçebi, şöyle devam etti: "İçişleri Bakanı, hükümet bu kişinin can güvenliğinden sorumludur. Ben buradan İçişleri Bakanı'nı uyarıyorum; bu kişinin başına bir şey gelirse, bu soruşturma sonuçlanmayacak, failleri açığa çıkmayacak demektir. Herkesi titiz bir şekilde görevini yapmaya davet ediyorum."
Hamzaçebi, "Bizim endişemiz 'denetimli serbestlik' kapsamında bırakılan bu kişinin başına bir şey gelme ihtimalidir. Arkasındaki kişilerin veya güçlerin bu kişinin konuşabilme ihtimaline karşı, bu vatandaşın başına bir şeyi getirme ihtimallerinin olduğudur" şeklinde konuştu.
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de saldırı olayının tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini ifade etti. Hamzaçebi'nin söylediklerine katıldığını vurgulayan Canikli, saldırıyı tekrar kınadığını ifade etti. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise daha önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a yapılan saldırıyı hatırlattı. Bunu yapanın da tutuksuz yargılandığını dile getiren Yılmaz, bu durumun kanundaki bir eksiklikten kaynaklandığını söyledi. Yılmaz, bu tür toplumu galeyana getirebilecek saldırıları yapanların tutuklu yargılanması gerektiğinin altını çizdi.
ÖVET İFADESİNDE NELER SÖYLEDİ?
Hürriyet'ten Okan Konuralp'in haberine göre, Övet ifadesinde özetle şunları söyledi:
“20.08.1986 Altındağ doğumluyum, 3 kardeşiz, Evliyim 1 kız çocuğum var, Mareşal Çakmak İlköğretim Okulu'nda okudum. Şu an çalışmıyorum. Bir mail adresim vardır. 0507.... numaralı telefonu kullanmaktayım, başka kullandığım telefon numarası yoktur.
MECLİS'E NASIL GİRDİ?
08.04.2014 günü saat 08.45 sıralarında eşime "Ankara’ya gideceğim" diyerek ikametimden çıktım. Saat 09.00 sıralarında Hasanoğlan İlçesinden özel halk otobüsüne bindim saat 09.45 sıralarında Ankara Altındağ Belediyesi'nin önünde indim. Yürüyerek Hacettepe Hastanesi önü Adnan SOYGUN caddesinden, Yenişehir Sosyete pazarı önünden (Aksu Caddesi) Sosyal Güvenlik Kurumu önünden sola dönerek (Süleyman Sırrı caddesi) Mithatpaşa Caddesi Kocatepe Camii istikametine doğru ilerledim, sağ dönerek Ziya Gökalp Caddesi'nden bulvara kadar geldim, trafik ışıklardan karşıya geçerek Kızılay AVM önünden Güven Park'a geldim ve Güven Park'tan saat 10.30 sıralarında Sokullu dolmuşuna binerek saat 10.45 sıralarında TBMM’ye geldim.
Meclis'e Dikmen kapısından, müracaatta CHP grup toplantısına katılacağımı belirterek içeriye giriş yaptım. Her hafta Salı günleri halka açık grup toplantısının olduğunu açık kaynaklardan ve kendisini CHP’li olarak bildiğim bir yakınımdan öğrendim.
'GÖRÜŞLERİNİ BEĞENMEDİĞİM İÇİN'
Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşlerini beğenmediğim için, Başbakan ve Hükümet aleyhinde yapmış olduğu açıklamaların ülke menfaatlerine ters düştüğünü düşündüğüm için bu eylemi gerçekleştirdim.
Eylemi gerçekleştirdiğim 08.04.2014 günü herhangi bir alkol, uyarıcı ve uyuşturucu madde almadım. En son 4 gün önce esrar kullandım ve daha önce de esrar ilgili tedavi görmüştüm. Kullanmış olduğum esrarı 4 gün önce Ankara Yenidoğan Sakkalar güzergahında herhangi bir ücret vermeden orada bulunan gençlere durumumun sıkışık olduğunu söyledim ve onlar da bana yardımcı olmak adına bir kullanımlık esrar verdiler.
'KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM'
Herhangi bir kişi/kişilerden veya örgütten talimat almadım. Ayrıca hiçbir örgüt ile ilişki ve irtibatım yoktur.
Bana sorulan sorular hakkında hiçbir baskı ve tesir altında kalmadan avukatımın huzurunda ifademi verdim. Ayrıca ben saldırı eylemini gerçekleştirdikten sonra polisler tarafından yakalanıp ellerim ters kelepçelenip araca götürüldüğüm sırada önce TBMM içerisinde bulunan bayan kuaföre götürüldüm, bu esnada ismini bilmediğim simaen tanıdığım 2 CHP milletvekili geldi, olayla ilgili “Niye yaptın? Seni kim gönderdi?” gibi sorular sorduktan sonra milletvekillerinden birisi bana iki tokat attı, bunun üzerine polisler benim tanınmamam için ve görüntü alınmasını engellemek amacıyla montum ile yüzümü kapatarak oradan çıkartıp meclisin kapalı otoparkına götürdüler.
'DARP EDENLERDEN ŞİKAYETÇİYİM'
Otoparkta kalabalık bir grubun ortasında kaldım, bana vurmaya başladılar, sonrasında beni polisler Doblo tipi bir araca bindirip oradan uzaklaştırdılar, Meclis Lojman kapısı diye tabir edilen yere geldik ve başka bir ekip arabasına bindirilerek emniyete geldim. Beni darp eden kişi/kişilerin tespit edilmesi halinde, şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.”
HÜSEYİN ÇELİK: AKP'LİYDİ, İHRAÇ EDİLDİ
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, TBMM'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yumruklu saldırıda bulunan Orhan Övet'in 2012'de Elmadağ'da AKP'ye kaydolduğunun tespit edildiğini ve olay sonrası derhal ihraç edildiğini açıkladı.
Hüseyin Çelik, Twitter hesabında şu açıklamalarda bulundu, "Kılıçdaroğlu'na saldıran Orhan Övet'in 2012'de Elmadağ'da partimize kaydolduğu tespit edilmiş ve olay sonrası derhal ihraç edilmiştir. 9 milyon küsûr üyemiz vardır. Onlarca sabıkası olan birinin Partimize üye kabul edilmesini, ciddi bir özensizlik olarak değerlendiriyoruz. Bu vesileyle Sn. Kılıçdaroğlu'na bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi bildiriyoruz."
KOMŞULARI: PARA KARŞILIĞI YAPMIŞ OLABİLİR
CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu'na TBMM'deki grup konuşmasına giderken yumruklu saldırıda bulunan Orhan Övet'i Ankara'nın Elmadağ ilçesi Hasanoğlan Mahallesi'nde oturduğu evin sahibi Ahmet Erat anlattı. Erat, Kılıçdaroğlu'na saldıran Övet'in aslında kibar bir genç olduğunu, kendisini her gördüğünde saygı ve selamla karşıladığını belirtirken, birilerinin para karşılığı yaptığı kanısında olduğunu söyledi. Erat, annesi Vesile hanımın kocasından bağlanan dul maaşı ve belediyeoden yardımlar alarak yaşam mücadelesi verdiklerini anlattı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in Twitter’dan yaptığı açıklamada, 2012 yılında Elmadağ'da partilerine üye olduğunu açıkladığı, ancak olaydan sonra ihraç ettiklerini belirttiği Orhan Övet'i, yaşadığı ilçedeki ev sahibi Ahmet Erat ile komşuları Tokluoğlu Camii Koruma Derneği Başkanı Burhan Başbozkurt anlattı. Ahmet Erat, saldırgan Orhan Övet'in babaları Zeki Övet'in 2 yıl önce Irak'ta işçi olarak çalışırken kalp krizinden vefat ettiğini, annesi Vesile Övet'in ise iki oğlu ve küçük kız kardeşi ile birlikte 7 yıl evinin alt katında yaşadığını söyledi. Erat şunları söyledi:
SABIKALI OLUDĞU İÇİN İŞ VERMİYORLARDI
"Orhan Övet, aslında kibar bir gençti. Beni her gördüğünde saygı ile selamlar ve karşılardı. Annesi Vesile hanım kocasından bağlanan dul maaşı ve belediyeden yardımlar alarak yaşam mücadesi veriyordu. Orhan Övet üç yıl önce evlendi ve 1.5 yaşında bir kız çocuğu ile ayrı bir evde yaşıyordu. Bir çok suçtan hüküm giydiği için kimse iş vermiyordu. İşsiz olduğu için bazı günler annesinin yanına eşi ve çocuğu ile kalırlardı. Kılıçtaroğlu'na saldırısını ben de televizyondan uyuşturucu madde bulundurduğunu, ruhsatsız silah taşıma, hırsızlık gibi birçok suçtan hüküm giydiğini öğrendim ve üzüldüm. Olayın yaşandığı gün sabah saatlerinde gördüm ve selamlaştık".
PARA KARŞILIĞINDA YAPTIĞI KANISINDAYIM
Saldırgan Orhan Övet'in diğer erkek kardeşinin de yaptığı bazı suçlardan dolayı arandığını belirten Erat, "Bir çok partiye girer çıkardı. Hangi partiden olduğunu kestirmek çok zordu. Son yerel seçimler süresince tüm partilerin içinde gördüm. Bu saldırıyı neden gerçekleştirdiğine bir anlam veremiyorum. Son zamanlarda işsizlikten çok yakınıyordu. Çevreden edindiğim bilgilere göre mafya tarzı yaşamaya özen gösteren birisi olarak tanımlanıyor. Bu işi ya mafya havari adını duyurmak için, ya da birilerinin para karşılığında yaptığı kanısındayım" dedi.
BANKA SOYDU, HAPSE GİRİP ÇIKTI
Orhan Övet'ti yakınen tanıdığını ve evlerine komşu olan Tokluoğlu Camii Koruma Derneği Başkanlığı yaptığını ifade eden Burhan Başbozkurt, kibar görünüşlü bir insan olduğunu öne sürdü. Başbozkurt, "Ancak çok suçtan sabıkalı olarak hapise girer çıkardı. Geçtiğimiz yıl Hasanoğlan'da banka soygunundan 3-4 ay gibi süre hapis yatıp çıktı. İşsizdi ve geçim sıkıntısı çekiyordu. Bu nedenle de eşi ve çocuğu ile annesinin evine geliyordu. Ben de Kılıçtaroğlu'na saldırısını ya mafyaya özendiği için, ya da para karşığı birileri yaptırdı görüşündeyim" diye konuştu.
Orhan Övet'in küçük kız kardeşi Dilek Övet ise abisi ve eşinin genelde evlerinde kaldığını belirterek. "Abim yaptığı işleri bizlere hiç bahsetmezdi. Olayın yaşandığı gün bile evden çıkarken bizlere bir şeyler anlatmadan çıktı" dedi. / dha
