Önder: Yargının siyasete karışması ibretlik bir durum

HDP’li adayların seçim çalışmaları sürüyor. Ankara'da avukatlarla bir araya gelen Önder, en "ibretlik" durumlardan birinin siyasetin yargıya karışması olduğunu belirterek, yargının siyasetin elinde bir sopaya dönüştüğünü söyledi.

Önder: Yargının siyasete karışması ibretlik bir durum

HDP’li adayların seçim çalışmaları sürüyor. Adayları, seçim çalışmalarını çalmadık kapı bırakmadan devam ediyor. Ankara'da avukatlarla biraraya gelen milletvekilli adayı Sırrı Sürreya Önder, en "ibretlik" durumlardan birinin siyasetin yargıya karışması olduğunu belirterek, yargının siyasetin elinde bir sopaya dönüştüğünü söyledi. Demirtaş ise partisinin İstanbul 3. bölge mitinginde bir konuşma yaptı.

ANKARA 

Ankada'da, avukatların bir araya gelerek oluşturduğu Hukukçu Biz'ler Girişimi, HDP milletvekili adayları ve çok sayıda avukatın katıldığı dayanışma etkinliği düzenledi. Etkinlikte konuşan HDP Ankara milletvekili adayı Gülsene Ülker, sokak sokak, kapı kapı dolaştıklarını belirterek, "Yurttaşlar Bize 'AKP'yi ancak siz durdurabilirsiniz' diyorlar" dedi. Ülker, bütün hakların bir arada yaşamasını sağlayan HDP projesinin mayasının tuttuğunu söyledi.

Ülker'in ardından konuşan HDP Anakara milletvekili adayı Sırrı Sürreya Önder ise "Bu ülke çok ibretlik bir seyirden geçti. Diyanet İşleri'nin söylediği ibretlik seyir değil" diyerek, en büyük ibretlik durumlardan birinin siyasetin yargıya karışması olduğunu söyledi. Yargının siyaset elinde bir sopaya dönüştüğüne vurgu yapan Önder, "Yargı hiçbir zaman bu kadar pervasız olmamıştır. Darbe döneminde 'önce asalım sonra yargılayalım' mantığı vardı. Şimdi de bunun benzeri uygulamalar var" dedi. Türkiye'de Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin verdiği demokrasi mücadelesinin aslında hukuk mücadelesi olduğunu söyleyen Önder, hukuk eli ile katledilen kesim olmalarına rağmen sol-sosyalist kesim ve Kürtlerin hukuka en çok sahip çıkan kesim olduğunu belirtti. Önder, "Eşitlik, özgürlük, demokrasi denilen şeyleri kendi kurumlarımızda içselleştirdik" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her gün meydanlarda olmasını ve AKP için çalışmasını eleştiren Önder, "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı secim mitingi için ayırt edilmişi bir yeri telefonla iptal ediyor, böyle bir şey olabilir mi?" diye sordu. Önder, darbe döneminde Kenan Evren'in Turgut Sunalp'a oy istediğini hatırlatarak, "Şu anki Cumhurbaşkanı ile o zamanki Cumhurbaşkanı aynı şeyi yapıyor. Darbe yönetimi o dönem nasıl sandığa gömülmüşse AKP'de aynı şekilde gömülecek" diye konuştu.

"Eminiz ve biliyoruz ki bunlar sandıkta halktan öyle bir tokat yiyecekler kendilerine gelemeyecekler" diyen Önder, dün İzmir'de gerçekleştirilen görkemli HDP mitingini hatırlatarak, "Dün İzmir'i gördük. Oradaki büyük coşkuyu 30 Mayısta Kolej Meydan'ında gerçekleştireceğimiz mitinge de taşımanızı bekliyoruz" ifadesinde bulundu. 

Önder'in konuşmasından sonra dayanışma etkinliği sona erdi.

İSTANBUL

HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Adayı Selahattin Demirtaş'ın katılımıyla Bağcılar Meydanı'nda İstanbul 3'üncü bölge mitingi düzenlendi. Mitinge birçok yöre derneği, HDP il ve ilçe örgütü üyeleri ile her yaştan kadın ve gençlerin olduğu binlerce kişi katıldı. Eşgenel başkanlar Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın fotoğraflarının yer aldığı, "Büyük insanlığa evet de" yazılı dev pankartın açıldığı miting alanı, HDP bayrakları ve yeni yaşam çağrısının renkleriyle donatıldı. "Jin jiyan azadi", "Seni başkan yaptırmayacağız" sloganlarının yankılandığı miting, davul zurna eşliğinde çekilen coşkulu halaylarla başladı. 

Milletvekili adaylarının halkı selamladığı mitingde açılış konuşmasını HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Ayşe Erdem ve Cesim Soylu yaptı. Ardından HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Levent Tüzel konuştu. Bursa'daki metal direnişini selamlayan Tüzel, "HDP halk sevgisiyle yola çıktı. Halkı, emeği yanımıza alarak iktidara yürüyeceğiz. Artık bu soysuz, hırsız takımı halka hesap vermeli diyenlerle hep birlikte birleşmeye, zafere. Kazanan biz olacağız" diye konuştu. Milletvekili adaylarından Garo Paylan ise, alkış ve sloganlar arasından, "Bizler o barajı hep birlikte Ermeni'si, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı olarak hep birlikte yıkacağız. Soframız herkese açık. Bir tek kişi var, soframızda ona yer yok. Onu başkan yaptırmayacağız" dedi. 

Konuşmasına alanda bulunan kadınları selamlayarak başlayan Pervin Buldan ise dün İzmir'de 100 bini aşkın kişinin katılımıyla yapılan HDP mitingi hatırlatarak, "Milyonlar sel olup miting meydanlarına akıyor. Barajları yıkmaya geliyor. 7 Haziran'da ezilen tüm halklarla birlikte el ele, yürek yüreğe vererek bu zaferi hep birlikte elde edeceğiz" dedi. 

Binlerin alkış ve zılgıtları arasında konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da alanın yan tarafında bulunan cenaze töreni nedeniyle geç başlayan miting için yurttaşlardan özür diledi. 7 Haziran seçimlerinin artık partiler arası bir yarış olmaktan çıktığını söyleyen Demirtaş, seçimin diktatörlük ve özgürlük arasında, barış ve zulüm arasında bir yarışa dönüştüğünü söyledi.

Hükümetin devletin tüm imkanlarını ele geçirerek, kendi iktidarı ve yakınları için kullandığının söyleyen Demirtaş, " Bunu sadece biz değil hepiniz görüyorsunuz. Hükümetler, iktidarlar, devlet yöneticileri temsil ettikleri milleti, halkı doğru temsil etmek istiyorlarsa haklar aralarına mesafe koymamalı, halk nasıl yaşıyorsa öyle yaşamalı. Adil olması lazım her şeyden önce adil. Kendisine oy veren ve vermeyen arasında, kendisi gibi düşünen ve düşünmeyenler arasında ayrım yapmaması lazım" diye konuştu.

Bir devletten beklenen en önemli şeyin adalet olduğu vurgusunu yapan Demirtaş, "Adalet duygusu sarsılırsa o devletin bütün yurttaşları zulüm görür. 2002'de AKP'ye oy verip iktidara getiren halkımız AKP'ye oy verirken 'adaletsiz davran, zulüm yap, hırsızlık yap, rüşvet ye' diye oy vermedi. Oy veren insanların bir beklentisi vardı. Ama onlar kendilerine verilen desteğe adaletsizlikle karşılık verdiler" ifadesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafında miting meydanlarında sık sık dile getirilen, "Yol yaptık, havalimanı yaptık" açıklamalarını hatırlatan Demirtaş, "Bunlar diyorlar ki 'biz cumhuriyet tarihi boyunca yapılmayan hizmetleri yaptık o nedenle yolsuzluk, rüşvet, yolsuzluk bizim hakkımız'. 'Biz yol, havaalanı yaptık ya o yüzden biz çalabiliriz, bize haram değil' diyorlar. Yol yaptınız diye yolsuzluğunuzu da hoş görmek zorunda değiliz. Biz vicdanlı bir hareket, vicdanlı bir partiyiz. Yaptığınız yollar için sağ olun; ama yolsuzlukları sizin burnunuzdan getirmek bizim boynumuzun borcudur" dedi. 

Miting meydanlarında HDP'yi hedef gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki gösteren Demirtaş, şöyle konuştu: "İktidarı ele geçirince zulüm yapmak kadar ahlaksızca bir şey olur mu? Kendisine oy vermeyenleri vatan haini ilan ediyor. Aynı inançtan olmayanları meydanlarda yuhalatıyor. Hepimizin kimlikleri inançları aynı olmak zorunda değil. Ben benim mezhebimden olmadığı için, benim gibi yaşamıyor diye hakaret etmeye hakkım var mı? Biz bütün inançlar kardeş olsun diyoruz. Bu sadece HDP'nin programı değil Allah'ın kelamı. Bunu bir suçmuş gibi meydanlarda bizi yuhalatıyorlar. Ben de Müslüman'ım ama benim dinimden olmayan benim kardeşimdir, onu meydanlarda yuhalatmam, yuhalatılmasına da izin vermem." 

Açlık ve yoksulluk sorununun çözümünün gerçek ve demokratik bir barıştan geçtiğini vurgulayan Demirtaş, "Barış ekmek, aş, iş; bunlar ancak birlikte olursa barış mümkün olur. Savaşın ortasında karnın doysa ne olur doymasa ne olur. Barış ve ekmek bir arada olmalı. Karnımız doymalı ama onurluca olmalı, kardeşçe olmalı" ifadesinde bulundu. Ülke barışı sağlandığı takdirde istihdamı yaratmanın kolaylaşacağını söyleyen Demirtaş, "Orduya, tanka, copa, gaza harcanan paraları size, gençlere, kadınlara harcayacağız. Barış içindeki toplumda panzere, gaza gerek yoktur. Silaha, kurşuna, mermiye gerek yoktur. Onların harcamasını yarı yarıya bile indirsek işsiz genç kalmaz. Taşeron işçiler kadroya alınır. Emekli aylığı bin 800 TL'ye çıkar" diye konuştu. 

Ataması yapılmayan öğretmenlere seslenen Demirtaş, "Haziran ayında parlamentoda güçlü şekilde yer alırsak Temmuz ayında ataması yapılmayan bütün öğretmen arkadaşlarımız görev başı yapacak" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle alınan bir Mercedes hediye edeceği açıklamasına da değinen Demirtaş, "Bu lüks, bu israf bu yoksul halkın karşısında bu afra, tafra suç haram değil midir, günah değil midir?" diye sordu. Dermirtaş, Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e de seslenerek, "Sana özel zırhlı, lüks Mercedes armağan edecekmiş. Sen bir din adamısın acaba bu Mercedesin zırhı seni günahlardan koruyor mu? O zırh günahları geçiriyor mu, geçirmiyor mu? Halkı böyle fakir, fukara olan bir ülkede bu israfı niye halkın gözüne sokuyorsunuz? Ayıptır ayıp. Sevgili hocam Sırat Köprüsü'nden Mercedes'le geçilmiyor haberin olsun. Sırat köprüsünde buradaki fakir fukara ile aynı şartlarda geçeceğiz hepimiz. Fakat bu halk bu çirkinliği bu hakareti elbette ki bu dünyada cevabını verecek" diye konuştu.

7 Haziran'ın bir Türkiye halkları için fırsat olduğunu belirten Demirtaş, "İnanın ki sizler doğru bir tercihte bulunursanız, burnu kibirden uzamış olanlara elinizdeki mühürle bir ders verirseniz herkes için iyilik yapmış olursunuz. Bir iktidar güç zehirlenmesi yaşıyorsa, yolsuzluğu, hırsızlığı normalleştiriyorsa ve o toplum o hükümete bir ders vermezse yozlaşma sokağa, halka yayılır. Hırsızlık kültürü toplumsal bir kültüre dönüşür. Oy verme kabinine girdiğinizde, pusula önünüze geldiğinde vicdanınızla baş başasınız. O gün sultan sizsiniz mührü doğru yere basın, sultanın kim olduğunu onlara gösterin" ifadesinde bulundu. 

AKP iktidarı döneminde İsrail ile askeri ve ekonomik iş birliğinin 2002 yılına göre yüzde 50 oranında arttığını vurgulayan Demirtaş, şöyle devam etti: "Bir yönetici yalan ve iftiraya sarılmışsa ondan korkun. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı'na, Başbakanı'na yalan söylemek yakışmaz. Sadece Mavi Marmara katliamından sonra AKP ile İsrail arasındaki ekonomik iş birliği yüzde 50 arttı. Şimdi çıkmış beni kafir ilan ediyor. Benim Musevi kardeşlerimize, Yahudi kardeşlerimize hiçbir lafım yoktur. Herkesin inancı kendinedir. Sen bizi İsrail ile işbirlikçi gibi gösterip alttan İsrail hükümetiyle askeri ve ekonomik işbirliği yaparken utanmıyor musun peki?"

Türkiye'nin Filistin halkına yardım için toplanan Gazze Konferansı'nda Filistin halkına 200 milyon dolarlık yardım sözü verdiğini ancak bu sözü de yerine getirmediğini vurgulayan Demirtaş, "Kafir dediği ülkelerin tamamı gönderdi parayı. Göndermeyen ülkeler Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Türkiye. Gazze'ye söz vermesine rağmen tek kuruş göndermeyen ülke Türkiye. 200 milyon sizin çerez paranız bile değil, göndersene mazlum halka söz verdiğin parayı, niye göndermiyorsun? Suudi Arabistan kralları tuvaletleri altından olmazsa oturmuyorlarmış. Altından klozete para var ama Gazze'ye gelince yok. Yoksul her gün daha yoksullaşıyorsa, esnaf çiftçi her gün daha da yoksullaşıyorsa o devlette artık çürüme en başlamış demektir. Bunun çaresi de sandıktır. Siz mührü doğru yere batığınızda bu iş bitecek" diye konuştu. 

Miting Demirtaş'ın konuşmasının ardından son buldu. 

İstanbul adayları miting öncesinde ise, Esenyurt Anadolu Şark Sofrası'nda aralarında Bingöl Dernekler Federasyonu, Van Dernekler Federasyonu, Van Kültür Derneği, Tokatlılar Derneği'nin de bulunduğu birçok yöre dernek temsilcisi ile buluştu. HDP’li milletvekili adayları Garo Paylan, Kemal Parlak ve Halil Savda Türkiye'nin eşit, özgür, demokratik geleceği için HDP'nin 7 Haziran seçimlerinden güçlü çıkmasının gerekliliğini belirtti.

Buluşmada konuşan Garo Paylan, "7 Haziran'da seçim zaferimizi halaylarla horonlarla kutlayacağız. Ama bir kişi başkan olamayacağı için ağlayacak. Onu başkan yaptırmayacağız" dedi. 

HDP Beyoğlu İlçe Örgütü, seçim çalışmaları kapsamında Beyoğlu'nda yaşayan Ağrılılarla bir araya geldi. Beyoğlu'nda bulunan Konak Restaurant'ta gerçekleşen toplantıya, HDP Beyoğlu İlçe Eşbaşkanları Rukiye Demir, Ahmet Teke, HDP Ağrı Milletvekilli Halil Aksoy, HDP MYK üyesi Zeki Çelik, Ağrı Doğubayazıt Yolüstü Köyü Derneği Başkanı Ahmet Taş, yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda partili ve Ağrılı yurttaş katıldı. HDP'ye destek mesajlarının ön plana çıktı toplantıda konuşan HDP Ağrı Milletvekilli Halil Aksoy, Ortadoğu ve Rojava'da sürdürülen kirli savaş politikalarını eleştirdi. 

Seçimlerde başarılı çıkmaları halinde barışa olan inancın daha artacağına vurgu yapan Aksoy, tüm Ağrılıları HDP'ye destek vermeye çağırdı.

URFA 

HDP seçim çalışmaları kapsamında gerçekleştirdiği miting serisine Urfa'nın Bozova ilçesinde devam etti. Milletvekili adayları Osman Baydemir, Dilek Öcalan, Ziya Çalışkan ve Rasim Çakmak, ilçe belediyesi eş başkanları ve HDP'li ilçe yöneticilerinin yanı sıra binlerce Bozovalının katıldığı miting, HDP Urfa milletvekili adaylarından Ziya Çalışkan'ın selamlama konuşmasıyla başladı. Çalışkan'ın ardında konuşan Dilek Öcalan ise, ağırlıklı olarak kadın seçmenlere hitap etti. Evde, tarlada, fabrikada üreten kadınların emeklerine egemenler tarafından el konulduğunu ifade eden Öcalan, Kürt kadınlarının bu gidişata "dur" diyen öncüler olduğunu söyledi. Öcalan "Kadınlar hiçbir zaman zora, zulme seyirci kalmadı. Mücadelenin en ön saflarında yer aldı. Şengal ve Kobanê'yi özgürleştiren kadın eli, yüreği ve aklı oldu. Bizlerde kadın yoldaşlarımızın bize bıraktığı mücadele mirasının devamcısı olacağız" dedi.

Ardından mitingde konuşan HDP Urfa Milletvekili Adayı Osman Baydemir, sözlerine son yerel seçimlerde yaptıkları tercih nedeniyle Bozova halkına teşekkür ederek başladı. Baydemir, halkın bu kararlılığının 7 Haziran'da büyüyerek tekrarlanacağına inandığını söyledi. Urfa'nın Meclis'e 6 milletvekili göndereceğini belirten Baydemir, "Ankara'dan hakkımızı alabilmenin yolu 'şeş navê xweda xweş' yani 'Altı Allah'ın güzeldir adı'. Bu sayı refah içinde bir yarının inşasına katkı sunacaktır" dedi. 

Türkiye'nin elektrik enerjisinin en büyük bölümünün üretildiği Bozova'nın ve Urfa'nın varlık içinde yokluğa mahkum bırakıldığına işaret eden Baydemir, 12 milyon dönüm ekilebilir arazisi, 1 milyon dönüm fıstık bahçesi ve 4 milyon dönüm meraya sahip olan Urfa'nın Türkiye'nin 48 ili için amele pazarına dönüştürüldüğünü kaydetti.


Bunun bilinçli bir politika olduğunun altını çizen Baydemir, "Sormak lazım neden bu haldeyiz? Bunun nedeni bir nedeni sömürü sistemidir. Çünkü burası yoksul olacak pamuğu, fıstığı, buğdayı üretmekten vazgeçecek ki kazanmayacak ki Bursa'nın Yozgat'ın Tokat'ın ucuz amele ihtiyacı karşılansın. Burada üretim duracak ki kamyon sırtında oralara çalışmaya gitmek zorunda kalalım. Yolarda ölelim. Diğer sebep ise 13 yıl boyunca AKP'de parlamenterlik yapanların bu kenttin hakkına, hukukuna sahip çıkmayışlarıdır" diye belirtti. 

Urfa'da 12 sulama birliğinin 50 Trilyon civarında bir elektrik borcu olduğuna işaret eden Baydemir, hükümetin resmi gazetede yayınlayarak aldığı destekleme ödemelerine ilişkin düzenlemesini sert bir dille eleştirdi. Elektrik borcu olan çiftçinin borunu kapamadan destekleme ödemelerini alamayacağına değinen Baydemir, hükümetin bu konudaki tavrıyla Kürdü, Türkü, Arabı bütün çiftçileri ayırmaksızın mağdur ettiğini ifade etti. Bu gidişatın 7 Haziran ile tersine çevrileceğini söyleyen Baydemir, "Ev sahibi artık hırsızları biliyor. Minareyi çalan kılıfını uyduramayacak. Çünkü karanlıkta, nanâ muhtaç bıraktığınız bu halk sizi demokrasilerin halk mahkemeleri olan sandıkta mahkum edecektir" dedi. 

Baydemir, barajı aşıp parlamentoya girdiklerinde darbe rejimiyle hesaplaşacaklarını belirterek, "12 Eylül ile hesaplaşma günü 7 Haziran'dır. O Anayasa'nın ürünü olan barajı aşıp yeni bir toplumsal sözleşmenin yazımının mimarı olacağız" dedi.

Konuşmasının sonunda seçimi bir varoluş seçimi olarak niteleyen Baydemir, Bozovalıları göreve çağırdı. Urfa'dan 400 bin oy hedefinin gerçek olabilmesi için bir tek insanın dahi 'Yeni Yaşam' için kurulan bu ittifakın dışında kalmaması gerektiğine işaret eden Baydemir şunları aktardı: "Tatlı dille ve kardeşlik eliyle her aileye, her yaşlıya, annelere gidelim. Seydalarımıza gidelim umudumuzu ve yüreğimizi bir edelim. Ama lütfen dikkatli olalım. HDP büyüdükçe AKP provokasyonları örgütlüyor. Ağrı'da Mersin'de, Adana'da nasıl boşa çıkardıysak bundan sonra da gelişebilecek olanları da boşa çıkarmak demokrasi zaferine ulaşmanın yolu olacaktır. Çelikten bir irademiz olacak. Başımız kırsalar bile Halfeti gülü ile cevap verelim."

AMED

HDP Amed Milletvekili Adayı Çağlar Demirel ve beraberindekiler, seçim çalışmaları kapsamında Sur ilçesine bağlı İskenderpaşa Mahalllesi'nde esnafları ziyaret etti. Kahvehaneleri de ziyaret eden HDP'liler, halkla sohbet etti. 

Seçim çalışmalarını sürdüren HDP milletvekilli adayı Nursel Aydoğan, Yenişehir ilçesine bağlı köyleri ziyaret etti. Halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan Aydoğan ve beraberindekiler, Yenişehir'e bağlı Çeltikevler, Örnekköy (Ornek), Yaytaş (Çixsor), Bozek(Bozek), Ekinciler (Akınciya) köylerini ziyaret etti. Aydoğan, ziyaretlerde gençlerin ve kadınların sorunlarını da dinledi. Konvoylarla eşlik edilen ziyaretlerde, halk alkış ve zılgıtlar eşliğinde sık sık "Bijî Serok Apo" sloganı attı. Her alanda HDP bayrakları taşıyan köy halkı, halaylar çekerek renkli görüntüler oluşturdu.

Ziyaretler sırasında konuşan Nursel Aydoğan, AKP'nin kamuoyu araştırmalarında oy oranlarının sürekli yükseliş göstermesine karşılık her geçen gün kirli politikalarını arttırdığını belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt halkının dini hassasiyetleri üzerinden çeşitli provokasyonlarla bize saldırıp, şiddet olgusuyla bizi yan yana koyarak, Türkiye'nin batısından gelecek oy oranını düşürme çabası içerisindedir ama HDP artık Türkiye halkları için bir umut ışığı olmuştur. Bu tür provokasyonlara gelmeyeceğini 7 Haziran seçimlerinde sandıklarda kullanacağı oylarla AKP'ye cevabını verecektir" dedi.

BATMAN 

Batman'da son dönemlerde HDP'lilerin tüm hassasiyetine karşı Hür Dava Partisi tarafından provokatif girişimler devam ediyor. Son 2 gün içerisinde özellikle çocuklardan oluşan gruplar halinde HDP'nin merkezi seçim lokalinin önünde "Bijî Hizbullah" sloganı atarak halkı tahrik edilmeye çalışılıyor. Hür Dava Partisi'nin bu yaklaşımları HDP'li yurtsever gençlerin tepkisini çekerken, duruma ilişkin merkezi seçim lokalinde olası provokasyonların önünde geçmek için HDP ve DBP'li yöneticiler tarafından toplantı yapıldı.

Toplantıda konuşan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Sabri Özdemir, gecelerini gündüzlerine katarak seçim çalışmaları yürüttüklerini belirterek, herkese cevaplarını sandıkta vereceklerini dile getirdi. Özdemir, Hür Dava Partisi üyelerinin seçim lokali önünden bilinçli bir şekilde tur atarak, provokasyon çıkarmaya çalıştığını kaydederek, şunları aktardı: "Bizim bu oyunlara gelmemiz lazım. İçimizde dahi onlar için çalışan kişilere olabilir. Bunları tanıyamayabiliriz ama bunlara hiçbir şekilde gelmemeliyiz. Gidip gelsinler. Tur atsınlar. Biz bu oyunlara gelmeyelim. Bizim görevimiz ev ev gezerek halkı bilinçlendirmek ve çalışmamızı sürdürmektir. Bizler büyük bedeller verdik. Ama öyle bir güne gelmişiz ki mücadelemizi Meclis'te vermemiz gerekiyor. Onlar bizim gözümüzü korkutacaklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar."  / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 25 Mayıs 2015, 18:40
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER