Aydın Valisi Erol Ayyıldız, işkence iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Emniyet Müdürlüğü ekipleri geçen 26 Mayıs'ta, hakkında yakalama kararı bulunan bir şüpheli için, N.T.'nin Çeltikçi Mahallesi'ndeki evine operasyon düzenledi. Polisin aradığı şüpheli evin arka penceresinden atlayıp, kaçtı. Polis, şüphelinin kaçmasına yardımcı olduklarını öne sürdüğü ev sahibi N.T. ile polisleri görüp merak ederek geldiğini belirten bitişikteki evde çalışan elektrikçi Servet Daldalan'ı gözaltına aldı. Yaklaşık 3.5 saat gözaltında kalan Daldalan, N.T.'nin ardından serbest bırakıldı.
Gözaltında işkenceye uğradığını ileri süren Daldalan, çenesindeki kırık, başındaki yarık ve darbelere bağlı olarak böbrek ve karın boşluğu ile kulak arkasında şişlik ve ağrı nedeniyle Söke Fehime-Faik Kocagöz Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardınan geçen cuma günü taburcu edildi. Daldalan, ardından babası Zeki Daldalan ile savcılığa gidip, suç duyurusunda bulundu. Çenesi kırıldığı için konuşamayan, evli, engelli 1 çocuk babası Servet Daldalan, yaşadıklarını DHA muhabirine bir kağıda yazarak anattı. Daldalan kağıda, şunları yazdı:
"Olay yerindeki evin bitişiğinde, Güven Akalın'ın evinde elektrik işi yapıyordum. 5-6 ekip polis, bitişikteki eve gelince merak ettim, dışarı çıktım. Polisler beni kelepçeleyip, döverek araca bindirdi. Nezarete atıp 2 saate yakın dövdüler. Merdivenden düştüğümü söylersem, çıkartacaklarını söylediler. Dediklerini yaptım. Babama teslim ettiler."
Daldalan ile birlikte gözaltına alınan N.T., polisin yakalamak için geldiği kişinin oğlu olduğunu belirtirken, "Olay günü, saat 14.00 sıralarında, polis evin etrafını sardı. Bunun üzerine oğlumu tutup, polislere, 'Gelin alın' diye seslendim. Ancak, 'korkuyoruz' deyip, yanaşmadılar. 10-15 dakika yalnız bıraktığım oğlum, pencereden atlayıp, kaçtı. Polis, oğlumu kaçırınca sinirlenip, beni ve bu sırada ne olup bittiğini merak ederek gelen Servet Daldalan'ı gözaltına alıp, ekip otosuna bindirdi. Servet'in iki yanına oturan polisler yolda karın boşluğunu yumrukladı. Nezarette de dövmeye devam ettiler. Ardından da bir kağıt getirip, imzalattılar. Yazıda, 'Merdivenden düştüm, kimseyi suçlamıyorum' yazıyordu" diye konuştu. N.T., polislerin kendisini de dövdüklerinisöyledi.
Zeki Daldalan oğlunun polisteki işkence ardından hastanede de garip bir tutumla karşılaştığını, doktorların tedavi etmekten korktuğunu öne sürerken şöyle dedi:
"Çenesinde kırık olduğu için iki gün boyunca defalarca kez devlet hastanesine gittik. Ancak, 'Bir şeyi yok' diyerek, her defasında eve gönderdiler. Dayanamayıp, olaydan 3 gün sonra savcıya durumu anlattım. Oğlumu, savcıya götürüp, gösterdim. Bunun üzerine bir yazı verdi, bu yazıyla oğlumu tedavi ettirebildim. Başına yedi dikiş atıldı. Çenesine kelepçe takıldı. Bir ay boyunca sadece sıvı gıdalar ve mamayla beslenmesi gerektiğini söylediler."
Savcılığa başvurmaları ardından kendisini arayan polislerin, oğlundan şikayetçi olacağını söylediklerini belirten baba Daldalan, "Birinin parmağı, diğerinin ayak bileği ağrıyormuş. Rapor alacaklarmış. Elleri arkadan kelepçeli oğlum, onları nasıl dövsün? Tekmelerken, yumruklarken ayaklarını, ellerini incitmişler. Böyle adalet mi olur? Kendilerini aklamaya çalışıyorlar" dedi.
"GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Aydın Valisi Erol Ayyıldız, gözaltında işkence iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtirken, "Şüpheli M.T. pompalı tüfekle etrafa gelişi güzel ateş açınca, babası 'Gelin oğlumu alın' diye polisi aramış. Polis gelince M.T., evin çatısına kaçmış. Samimi arkadaşı olduğunu tespit ettiğimiz Servet Daldalan da bu sırada önüne geçtiği polislerden ikisini darp edip, mukavemette bulununca gözaltına alınmış. Olay, bundan ibaret" dedi. Vali Ayyıldız, polisler hakkında bir soruşturma olmadığını söyledi. / dha
Güncelleme Tarihi: 01 Haziran 2014, 17:03
Emniyet Müdürlüğü ekipleri geçen 26 Mayıs'ta, hakkında yakalama kararı bulunan bir şüpheli için, N.T.'nin Çeltikçi Mahallesi'ndeki evine operasyon düzenledi. Polisin aradığı şüpheli evin arka penceresinden atlayıp, kaçtı. Polis, şüphelinin kaçmasına yardımcı olduklarını öne sürdüğü ev sahibi N.T. ile polisleri görüp merak ederek geldiğini belirten bitişikteki evde çalışan elektrikçi Servet Daldalan'ı gözaltına aldı. Yaklaşık 3.5 saat gözaltında kalan Daldalan, N.T.'nin ardından serbest bırakıldı.
Gözaltında işkenceye uğradığını ileri süren Daldalan, çenesindeki kırık, başındaki yarık ve darbelere bağlı olarak böbrek ve karın boşluğu ile kulak arkasında şişlik ve ağrı nedeniyle Söke Fehime-Faik Kocagöz Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardınan geçen cuma günü taburcu edildi. Daldalan, ardından babası Zeki Daldalan ile savcılığa gidip, suç duyurusunda bulundu. Çenesi kırıldığı için konuşamayan, evli, engelli 1 çocuk babası Servet Daldalan, yaşadıklarını DHA muhabirine bir kağıda yazarak anattı. Daldalan kağıda, şunları yazdı:
"Olay yerindeki evin bitişiğinde, Güven Akalın'ın evinde elektrik işi yapıyordum. 5-6 ekip polis, bitişikteki eve gelince merak ettim, dışarı çıktım. Polisler beni kelepçeleyip, döverek araca bindirdi. Nezarete atıp 2 saate yakın dövdüler. Merdivenden düştüğümü söylersem, çıkartacaklarını söylediler. Dediklerini yaptım. Babama teslim ettiler."
Daldalan ile birlikte gözaltına alınan N.T., polisin yakalamak için geldiği kişinin oğlu olduğunu belirtirken, "Olay günü, saat 14.00 sıralarında, polis evin etrafını sardı. Bunun üzerine oğlumu tutup, polislere, 'Gelin alın' diye seslendim. Ancak, 'korkuyoruz' deyip, yanaşmadılar. 10-15 dakika yalnız bıraktığım oğlum, pencereden atlayıp, kaçtı. Polis, oğlumu kaçırınca sinirlenip, beni ve bu sırada ne olup bittiğini merak ederek gelen Servet Daldalan'ı gözaltına alıp, ekip otosuna bindirdi. Servet'in iki yanına oturan polisler yolda karın boşluğunu yumrukladı. Nezarette de dövmeye devam ettiler. Ardından da bir kağıt getirip, imzalattılar. Yazıda, 'Merdivenden düştüm, kimseyi suçlamıyorum' yazıyordu" diye konuştu. N.T., polislerin kendisini de dövdüklerinisöyledi.
Zeki Daldalan oğlunun polisteki işkence ardından hastanede de garip bir tutumla karşılaştığını, doktorların tedavi etmekten korktuğunu öne sürerken şöyle dedi:
"Çenesinde kırık olduğu için iki gün boyunca defalarca kez devlet hastanesine gittik. Ancak, 'Bir şeyi yok' diyerek, her defasında eve gönderdiler. Dayanamayıp, olaydan 3 gün sonra savcıya durumu anlattım. Oğlumu, savcıya götürüp, gösterdim. Bunun üzerine bir yazı verdi, bu yazıyla oğlumu tedavi ettirebildim. Başına yedi dikiş atıldı. Çenesine kelepçe takıldı. Bir ay boyunca sadece sıvı gıdalar ve mamayla beslenmesi gerektiğini söylediler."
Savcılığa başvurmaları ardından kendisini arayan polislerin, oğlundan şikayetçi olacağını söylediklerini belirten baba Daldalan, "Birinin parmağı, diğerinin ayak bileği ağrıyormuş. Rapor alacaklarmış. Elleri arkadan kelepçeli oğlum, onları nasıl dövsün? Tekmelerken, yumruklarken ayaklarını, ellerini incitmişler. Böyle adalet mi olur? Kendilerini aklamaya çalışıyorlar" dedi.
"GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Aydın Valisi Erol Ayyıldız, gözaltında işkence iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtirken, "Şüpheli M.T. pompalı tüfekle etrafa gelişi güzel ateş açınca, babası 'Gelin oğlumu alın' diye polisi aramış. Polis gelince M.T., evin çatısına kaçmış. Samimi arkadaşı olduğunu tespit ettiğimiz Servet Daldalan da bu sırada önüne geçtiği polislerden ikisini darp edip, mukavemette bulununca gözaltına alınmış. Olay, bundan ibaret" dedi. Vali Ayyıldız, polisler hakkında bir soruşturma olmadığını söyledi. / dha