'YOKSUL TUTSAKLARIN MUHALİF YAYINLARA ULAŞMASI ENGELLENİYOR'

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 10 Kasım 2014 tarihli 172740 sayı numaralı emriyle hapishanelerde süreli yayınların posta yoluyla ya da doğrudan ziyaretçiden alımına yasak getirildiği bilgisini veren Kürkçü, Tekirdağ F Tipi Hapishanesi'nde tutsaklara gerekçenin de, “Ceza İnfaz kurumlarında güvenliğin ve düzenin sağlanmasına katkı sağlanması amacıyla, ücreti önceden tutuklu ve hükümlülerce ödenmeyen ve/veya ücretsiz gönderilen hiçbir bülten, broşür, dergi, gazete vb. gibi yayınların ceza infaz kurumlarına alınmaması, kuruma ait ortak alanlarda ve ziyaretçi bölümlerinde bulundurulmaması, ücretsiz olarak gönderilen kitaplara ilişkin olarak Ceza İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık Yönergesi uyarınca işlem yapılması..." şeklinde ifade edildiğini bildirdi. Sincan Hapishanesi'nde ise “tüm iyileştirme programlarına rağmen örgütlerden kopuşların sağlanamaması, iletişimin kesilmeyişi”nin gerekçe gösterildiğine dikkat çeken Kürkçü, 5275 No’lu Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’unun konuyla ilgili maddesinde, "Hükümlü, mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir" denildiğini hatırlattı.

Söz konusu yasa maddesinin bugün yasakçı bir zihniyetle yeniden yorumlanmasının, siyasi tutuklu ve hükümlülerin sadece süreli değil, süresiz yayınlara erişimini de engellemeye kadar götürebileceğini kaydeden Kürkçü, ücretli erişim zorunluluğunun çoğunlukla yoksul ailelerin çocukları olan ve sınırlı maddi olanakları bulunan siyasi tutuklu ve hükümlülerin muhalif yayınlara ulaşmasının bütünüyle engellenmesi anlamına geldiğine vurgu yaptı.

'MUHALİF BASIN HEDEF ALINIYOR'

Kürkçü, bu kararın aynı zamanda devrimci, sol, sosyalist, muhalif basını hedef aldığını belirtirken, "Yaklaşık olarak 10 yıl öncesinde dağıtım şirketlerinin, fiyatları arttırması ve sözleşme koşullarını ağırlaştırması ile söz konusu yayınların Türkiye dağıtımı fiilen engellenmiştir. Bu yasaklama, sosyalist/sol/muhalif yayınların okurlarının eline geçmesini önleyerek bu yayınlarda dile getirilen görüşlerin fiilen sansürlenmesini sağlamaktadır" dedi.

'NEDEN ŞİMDİ?'

Kürkçü, Bakan Bozdağ'a şu soruları yöneltti:

"Adalet Bakanlığı’nın bu yasağı daha önce uygulamamasının sebebi nedir? Şimdi uygulamasının sebebi nedir?

'Ücretsiz yayın'a ulaşmak cezaevi güvenliğini ve düzenini hangi yönde tehlikeye düşürmektedir? Söz konusu yayın ücret ödenerek edinildiğinde cezaevi güvenliği ve düzeni nasıl sağlanmış olacaktır?

'Örgütlerden kopuş ve iletişimin kesilmeyişi' ile kastedilen nedir? Tutuklu ve hükümlülerin yayınlara ücretli ulaşması ile bu kopuşun gerçekleşmesi mi planlanmaktadır?

Yasak kapsamına alınan yayınların isimleri nelerdir? Bu yasak sol/sosyalist yayınlar dışında bütün süreli yayınları da kapsamakta mıdır?

Bu yasaktan sonra, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce süresiz yayınların yani kitapların da cezaevlerine ücretsiz girmesinin yasaklanması planlanmakta mıdır?

Söz konusu yasakların, basın özgürlüğü, fikir ve ifade özgürlüğünü kısıtlamakta veya engellemekte olduğu bakanlığınız tarafından değerlendirilmiş midir? Değerlendirilmişse bu değerlendirmenin sonuçları nelerdir?"