Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) 4. Olağan Genel Kurulu, İnşaat Mühendisleri Odası'nda (İMO) başladı. Genel kurula HDP Eş Genel Başkanları Sabahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, Milletvekilleri Levent Tüzel, Nazmi Gür, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Özgür Gündem yazarı Kemal Bülbül, eski milletvekili Akın Birdal, HDK MYK üyeleri, delegeler ve konuklar katıldı. 

Divan oluşumuyla başlayan genel kurulda konuşan divan başkanı Yurdusev Özsökmenler, genel kurulun tarihi bir tanıklık ettiklerini söyledi. 1995'den bu yana siyasi partiler arasındaki ittifaklarda yeni bir aşamaya geldiklerini kaydeden Özsökmenler, Türkiye'yi ezilenlerin, halkların demokratik bir ülkesi haline getirmek amacıyla önemli bir kararlaşma aşamasında olduklarını ifade etti. 

Özsökmenlerin konuşmasının ardından devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. 

HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, genel kurulun açılış konuşmasını yaptı. Tuncel, sol sosyalist hareketlerin deneyimlerinin bir şekilde bastırıldığını, yeterince kitleselleşmediğini ifade ederek, Kürt özgürlük hareketi ile daha çok eylem dayanışması geliştiğini söyledi. Bu dayanışmanın mümkün olmayacağı söylemlerine karşın başardıklarını belirten Tuncel, başka bir dünya istediklerini, öncesinde başka bir yaşam olanaklarını isteyenlerin bir araya geldiklerini kaydetti. 

'KLASİK SİYASAT TARZI AŞILDI'

HDK çalışmaları başladığında Ortadoğu'da "Arap baharı" denilen ama kendilerinin halkların baharı olarak tanımladığı süreçte halkların adalet, eşitlik ve barış istediğini söyleyen Tuncel, "Halklar sokaklarda direnişteydi. Önemli gelişmeler oldu. Ortadoğu'da yaşanan bu gelişmeler tüm dünyayı, Ortadoğu'yu etkiledi. Asıl işimiz seçimlerden sonra başladı. Klasik siyaset tarzı aşıldı. Siyaseti yerelde halk yapacak. Diğer türlü demokrasinin olması mümkün değil" dedi.

AKP'nin savaş konseptinin tüm yönleriyle devreye girdiğini kaydeden Tuncel, "Bir yandan gerillaya, bir yandan siyasilere yönelik operasyon Kürdistan'da ve Türkiye'de demokrasi güçlerine soluk aldırmamayı hedefliyordu. Savaş konseptine göre siyaset yürütülürken Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan yeni bir süreç başlattı. Bununla birlikte Kürt sorununda çatışmayı aradan çıkaracak, çözümü ve barışı başarıya ulaştıracak bir süreç gelişti. İkinci tarihi gelişme yine 2013'te Gezi direnişi olarak ortaya çıkan, herkesin isyanını alıp geldiği milyonlarca insanın sokağa çıktığı tarihi gelişmeydi. Biri Kürdistan'da diğeri Türkiye'de olan bu süreçte halklar eşitlik ve demokrasi talep etti" diye konuştu.

'ÖNCÜLÜĞÜ YAPABİLİRİZ'

Tuncel, ortaklıkları büyüteceklerini, ayrılıkları gidereceklerini söyleyerek, "Bu yürüyüşü 2014'e kadar devam ettirdik. Farklılıklar olmasına rağmen Gezi direnişiyle talepleri ortaklaştırmak HDK'nin temel yaklaşımıydı. Merkezi, otoriter rejimler değil siyaseti halklar yapmalıdır sürecine geldik. Gezi direnişi bunun mümkün olduğunun ifadesidir. Gezi'de yan yana durmaz denilen kesimler yan yana durdu. Örgütlersek, örgütlü mücadele edersek Türkiye'yi değiştirebiliriz, Ortadoğu'da bunun öncülüğünü yapabiliriz" ifadelerinde bulundu.

Suriye'de de önemli gelişmeler olduğunu kaydeden Tuncel, şunları söyledi: "Orada bir şey oldu. İnsanlık adına güzel bir şey oldu. Kriz sonrası Rojava devrimi ortaya çıktı. Selam olsun. Bu devrim sadece Suriye ile sınırlı değil. Tüm insanlar tartışıyor. Tüm Ortadoğu ve dünyaya model olabilir. Rojava devrimi ulusal halk ayaklanması ya da halkın bir bölgeyi ele geçirmesi değil, Rojava devrimi sosyalist devrimdir. Kadın devrimidir. Kriz ve kaos süreçlerinde kim örgütlüyse o kazanır. Kimin örgütlü olduğu da Türkiye'de önemli. Bir kriz yaşanıyor. AKP ve CHP bu krizde işbirliği içinde olabilirler. Ancak bu kriz önemli bir kriz. Daha derinliştiğinde kim öncülük edecek? Egemenler mi yoksa ezilenler mi öncülük edecek. Ezilenlerin temsilcileri de burada."

'SALDIRILARA RAĞMEN YÜRÜYECEĞİZ'

Yerel seçimlere değinen Tuncel, Kürdistan ve Türkiye'de BDP ve HDP ile seçimlere girdiklerini, söyledi. Siyasetin risk işi olduğunu kaydeden Tuncel, "Risk aldık. Seçimlere böyle gittik. Emeği geçenlere selam olsun" dedi. Karadeniz gezileri sırasında gladionun kendilerine "gidemezsiniz" dediğini belirten Tuncel, "Ancak biz yine de gittik. Bu daha başlangıç. Bize yönelik saldırılar karşısında asla durmayacağız. Her yerde aday göstereceğiz dedik ve seçime girdik. Baskılara, zora rağmen belediye kazanamadık ama yoldaşlar kazandık" diyerek HDP'ye yönelik seçim sürecinde yapılan saldırıları da hatırlattı. 

'YENİ BİR SOLUK GEREKİYOR VE ZAMAN BİZİM ZAMANIMIZ'

Tuncel, ilkelerinin halen devam ettiğini, Türkiye ve Ortadoğu'nun değişmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu faşist iktidardan bıktık. Bize yeni bir soluk, nefes gerekiyor. CHP sadece sağa açılmadı. AKP'nin alanına açıldı. Gösterdiği cumhurbaşkanı adayı muhafazakarla onlara başarılar diliyoruz. Şimdi bizim zamanımız. Önemli olan doğru örgütleyecek miyiz örgütlemeyecek miyiz? Devrimciler topluma umudu aşılar, halkı örgütlerler. Devrimci burada belli olur. Ardınıza baktığınızda kaç kişiyle yürüyorsunuz? Kürt Özgürlük Hareket 5 kişiyle başladı milyonlara ulaştı. Ortadoğu'da önemli bir güç haline geldi. Türkiye sosyalist hareketi de önemli süreçlerden geçti ve mücadelesini sürdürüyor" dedi.

'TALEP ETMEKLE DEĞİL İNŞA ETMEKLE BAŞARACAĞIZ'

Sistemden memnun olmayan geniş bir kesim olduğunu ifade eden Tuncel, 2015'te iktidar ortağı olduklarını dile getirdi. Tuncel, konuşmasının sonunda özeleştiri yaparak, yarından sonra yeni görevi alacak eş başkanlara başarılar diledi. Tuncel, toplumsal hareketleri, gençlik, emek, ekoloji ve kadın alanlarında alternatif örgütleyecek bir iddia sahibi olmak zorunda olduklarını söyleyerek, "Barış gelecekse iktidar ile değil bizimle gelecek. Soma'da gördük. Diri diri gömdüler işçileri. Sınıf mücadelesini yeniden örgütleme konusunda karar verecek mekanizma HDK. Kadın özgürlük mücadelesinde de öyle. Ortadoğu'da kadınlara ideolojik bir saldırı var. Yanı başımızda Musul'da IŞİD'in ilk bildirisi kadınların eve kapanmasından söz ediliyor. Bu tehditlere kadına yöneliktir. Bizler kadınlar olarak itirazlarımızı sürdüreceğiz. Başka bir Türkiye istiyorsak bu talep etmekle değil inşa etmekle olur" diye belirtti. 

KÜRKÇÜ: HDK, KÜRDİSTAN DEVRİMCİ MÜCADELESİNİN DENEYİMİDİR

Tuncel'in ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, HDK sosyal mücadele tarihindeki en önemli bileşimin olduğuna dikkat çekerek, "HDK aslında Kürdistan'daki özgürlük mücadelesinin deneyimlerinden çıkartılmış ilk genel derstir bizim için. Oysa bizim siyasi tarihimiz, batıdaki tarihi şöyle okuduk; benim yaptıklarımdan başka öğreneceğim bir şey yoktur. Kendi tarihine atıfta bulunmaksızın olmaz. Kürtler bizim bu kendi içine kapanıklığımızı, kendimizden başka hakikat bilmezliğimizi değiştirdiler. Yepyeni bir içerik kazandırdılar. HDK, Kürdistan devrimcilerinin bizim ortak hazinemize kattığı önemli deneyimlerimizden biri. 4 yıldır katedilen yolu bize sağladılar" diye konuştu. 

1917'DE RUSLARIN ROLÜNÜ KÜRTLER ORTADOĞU'DA GERÇEKLEŞTİRİYOR

Kürtler kendi acılı, kanlı tarihlerinden çıkardıklarını özümsemelerine neden olduklarını kaydeden Kürkçü, şunları ifade etti: "Bu ortak mücadeleye her şeyini adayanlara sonsuz selamlarımızı gönderiyoruz. 21. yüzyılın bölgesel tarihi kapsamında ortaya çıkan dinamikler gösteriyor ki, Kürtler 1917'de 1. Dünya Savaşı'nda Rusların oynadığı rolü bugün Ortadoğu'da oynuyor. Tarih, sosyoloji, kültür bir araya gelerek bunu oluşturdu. O nedenle biz Türkiye devrimci hareketi, Kürdistan özgürlük hareketiyle, devrimcileriyle buluşurken yükselen bu özgürlük kavgası bayrağını yükseltirken büyük bir halkla yürüyüşün bilinciyle bunu yapıyoruz. Enternasyonalist bir yürüyüşle bunu gerçekleştiriyoruz."

"Dağda gerilla olmasa, mahallede sisteme rağmen mücadele olmasa, kadın ve gençliğin mücadelesi olmasa, hayat mücadelesi olmasaydı böylesine bir başkaldarı olmazdı" diyen Kürkçü, "İşte bunun her an gerçekleşmesi için HDK'ye ihtiyacımız var. Yerel ve uluslararası alanda seslenişimizi haykıracağız. Büyük amaca, inançla sürdürdüğümüz mücadele ihtiyacımız var. İmkansızı başarmak üzereyiz" ifadelerinde bulundu. 

Genel kurul, siyasi durum değerlendirmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarıyla sürecek. / anf