Cumhuriyet Mahallesi Dispanser Sokağı'ndaki 3 katlı bir binanın en üst katında HDP'nin ilçe örgütünün açılışının yapılacağını duyan bazı kişiler, Salı Pazarı Meydanı'nda toplandı.
Yürüyüşe geçmeleri üzerine parti bürosunun bulunduğu sokak girişlerini barikat, TOMA ve panzerle kapatan emniyet güçleri, grubun girişini engellemeye çalıştı. Bu sırada parti örgütünün bulunduğu binanın karşısındaki binanın çatısına çıkan bazı kişiler, çatıdaki kiremitleri atarak ilçe başkanlığının camlarını kırdı. Bazıları da büronun yanındaki binanın çatısından sopayla HDP'nin tabelasını düşürmeye çalıştı.
BELEDİYE BAŞKANI TABELAYI İNDİRTTİ
Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, İl Emniyet Müdürü Ahmet Akbal, İlçe Jandarma Komutanı Faruk Akıncı ve Belediye Başkanı Behçet Saatcı, olay yerine geldi.
gruptakileri sakinleştirmeye çalıştı. Bir süre gruptakilerle görüşen yetkililer, kalabalığa sağduyu çağrısında bulundu.
Binadan parti tabelasının inmesini isteyen gruba seslenen Başkan Saatcı, biraz zaman isteyerek, tabelayı indireceklerini söyledi.
Saatcı'nın isteği üzerine sokağa gelen itfaiye, itfaiye aracının merdiveni ile çıkarak parti binasında asılı bulunan tabelayı indirdi ve buraya Türk bayrağı astı.
Kürkçü, Radikal’e yaptığı açıklamada, Fethiye’de parti levhasının indirildiğini ve ilçe binasının kuşatıldığını belirterek, “Belediye başkanı saldırganları özendiriyor, ilçe emniyeti kendince kontrol altına tutubilmek için saldırganların istediği istikamette davranıyor. Seçim güvenliği bizim açımızdan son bulmuş durumdadır. İlçe örgütü binası tamamen tahrip edilmiş durumda. Taşlanarak ve dağıtılarak tahrip edildiğine dair bilgiler aldım” diyor.
Bu saldırıların kendiliğinden değil, planlı bir şekilde gerçekleştiğini savunan Kürkçü, “Karşılıklı bir durum da yok. Arkadaşlarımız kimsenin hakkını ihlal eden ve onurlarını inciten bir davranışta bulunmuş değil. Bu saldırıları herhangi bir partiye mal edemeyiz ancak içinde Kürt meselesine demokratik ve eşitlikçi bir çözüme karşı olan bütün partilerin ajite ettiği unsurlar yer alıyor. Büyük çoğunluğu, kendisini ülkücü ya da alperen gören, HEPAR’lı, İşçi Partili ve çeşitli ulusalcı taban hareketlerinden gelen insanlar... Yerel yöneticiler de bunların sırtını okşuyorlar” diye konuşuyor. Kürkçü, saldırılan eşzamanlı ve ülke çapında başlatıldığını kaydederek, hükümeti aşan, çekirdek devlet faaliyetiyle karşı karşıya olduklarını, özel harp saldırıyla uyuşan şekilde, hücrelerin uyandırıldığını ileri sürüyor. Hükümet acz içerisinde olduğunu, onların yanında durarak taşkını önlemeye çalıştığını ileri süren Kürkçü, kamu görevlilerinin sorumlu ve dikkatli davrandığı şehirlerde saldırı yaşanmadığına dikkat çekiyor. Kürkçü, Urla’daki saldırının arkasında emekli özel harp görevlisinin, Ordu’dakinde Ordu Üniversitesi’nde görevli bir okutmanın yer aldığını iddia ederek, şunları söylüyor:
“Bizim gördüğümüz şudur: Türkiye ’nin batısında demokratik özgürlükçü bir siyasete karşı düzenin bütün güçleri saldırı içinde. Kimisi kenara çekilip seyrediyor, kimisi saldırganın sırtını sıvazlıyor. Ordu’da MHP ’li Cemal Enginyurt, salgınları ikna edip götürdü. Diğerleri orada kaldı. Orada kimler kalsıysa onlar özel harbin kışkırttığı ve örgütlediği kişilerdir. Bunlardan birinin, Ordu Üniversitesi’nde okutman olduğunu tespit ettik. Bu kişinin peşinde olacağız. Her bir saldırının arkasında bir kamu görevlisi var. Her bir saldırıdan önce kışkırtıcı propaganda şehirde dolaştırılıyor, taşlar istif ediliyor, insanlar bir araya getiriliyor.” / Radikal