İran’ın davet edilmesi karşısında ‘İran’ın milislerini Suriye’den çekmemesi ve Cenevre-1 Konferansı’ndan çıkan sonuçları kabul etmemesi halinde BM’ye davetiyeyi geri çekmesi için önceki gün 21.00’e kadar süre veren SMDK, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un daveti geri çekmesinin ardından konferansa katılacağını duyurdu. Konferansta SMDK’yı Ahmet Cerba, Riyad Seyf, Mişel Kilo, Faruk Tayfur, Burhan Galyun, Suheyr Atassi gibi isimler temsil edecek. SMDK’nın Cenevre’ye gitme kararı koalisyonu böldü. SMDK’nın en önemli bileşeni Suriye Ulusal Konseyi (SUK), konferansa katılma kararı nedeniyle koalisyondan çekildi. SUK Başkanı George Sabra rejimle herhangi bir diyaloğa oturmama ilkesini hatırlatıp Cenevre-2’ye katılımın ‘kuruluş protokolüne aykırı’ olduğunu belirtti. SUK’un 121 üyeli SMDK’da 25 üyesi bulunuyor. Daha önce SMDK’nın Cenevre’ye gitme kararı aldığı oylamayı 44 üye protesto etmişti. 

Cenevre-2’den beklentilerini aktaran diplomatik kaynaklar, 18 ay önce yapılan Cenevre-1’in şartlarının teyit edileceğini; ateşkes, tutsak değişimi ve insani yardım koridorunun açılması çağrısının yapılacağını ve buna karşılık müzakerelerle Esad rejiminin yeniden meşruiyet kazanacağını kaydetti. Bu arada Suriye televizyonu Cenevre heyetini taşıyan uçağın gerekli izinleri aldıktan sonra Atina’ya indiği halde yakıt ikmali yapmasına izin verilmediğini kaydetti.(MÖNTRO / AP-REUTERS-BBC)

‘İfşaatta zamanlama manidar’

Bir süredir Suriye’yi savaş suçlarından yargılatacak delillerin peşinde olan Katar’ın finansmanıyla yayımlanan fotoğraf ve raporun zamanlaması tartışma yaratırken ortaya serilen ‘işkence arşivi’nin Cenevre’de Şam üzerindeki baskıyı arttıracağı öngörülüyor. İşkenceyle öldürüldüğü iddia edilen 11 bin kişiyle ilgili 55 bin fotoğraftan bir kısmının CNN, Guardian, TRT ve AA’da yayımlanmasının ardından muhalif cephe ‘harekete geçme’ çağrısı yaptı. Esad destekçileri ise zamanlamayı manidar buldu. Şam sessizliğini korurken Fransa’dan tepki gelmemesi dikkat çekti. 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Bu enformasyon savaşının bir parçası. Savaş suçunu iki taraf da işliyor. Kanıtları yeniden kontrol etmek gerekir. Bu konu etrafında çok sayıda yalan var. En büyük suçları da cihatçılar işledi. Ama belgelendirilmeli. Öncelikle akan kanın durması önemli” dedi. İran Dışişleri Sözcüsü Merziye Efhem “Cenevre2 arifesinde bu tür iddiaların ortaya atılması şüphe uyandırıcı” ifadelerini kullandı. 
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu fotoğrafların insani müdahale için delil oluşturduğunu savundu. HRW’nin tepkisi “Şoke edici ancak şaşırtıcı değil. Hükümetin seçtiği yol savaş suçu olan bir strateji” olurken AB Konseyi Başkanı Herman Von Rumpuy “Daha fazla kanıta ihtiyacımız yok. Cenevre’de siyasi çözüme ihtiyacımız var” diye konuştu. Askeri polisin fotoğrafçısı olup ‘Sezar’ koduyla anılan kişinin çektiği fotoğrafların Katar destekli Suriye Ulusal Hareketi aracılığıyla sızdırıldığı belirtilmişti. Raporlama işini ise Katar’ın anlaştığı Carter-Ruck and Co. yürütmüştü. / Radikal