Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın Kızılcahamam’daki toplantıda “Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor” sözleriyle ‘öğrenci evi’ ve bu evlere yönelik denetim tartışmaları başlamıştı. Tartışma ve tepkiler sürerken ‘kızlı erkekli eve ilk ceza haberi’ Manisa’dan geldi.
Delil 155 ihbarı
O gece evde olan öğrencilerden Rasim Ekmekçioğlu şunları anlattı: ‘‘Önce polis telsizi sesi duyduk. Daha sonra polisler bizim kapımızı çaldılar. Karşımızda 6 polis vardı. Kimliklerimizi istediler. Kaç kişi yaşadığımızı ve kız erkek beraber yaşayıp yaşamadığımızı sordular. ‘Niye bunları soruyorsunuz?’ dediğimde polis ‘Çok gürültü yapıyorsunuz, sesinizi sokağın başından duyduk. Komşularınız rahatsız olmuş’ dedi. Kimliklerimizi aldılar. Ceza yazacaklarını söylediler. Gürültü yapmıyorduk. Ceza yazmak için geldikleri çok belliydi. Gürültü yapıyor olsak bile evde kaç kişi yaşadığımızı veya kız-erkek yaşayıp yaşamadığımızı niye sorguladılar? Ve bizden dürüst bir cevap beklediklerini ayrıca eklediler. ‘Ceza yazmak zorunda mısınız?’ dediğimde bir polis bana ‘Yapacak bir şey yok, bundan sonra siz dikkat edin’ dedi.”
Üçe iki yaz!
Evde yaşayan öğrencilerden Eda Sarıoğlu ise şöyle konuştu: ‘‘İki polis aracı kapımızın önüne geldi. Büyük bir suç işlemiş gibi hissettirdiler bize. O saatte kapımıza polisler gelince çok korktuk. Kimlikleri verince de polisin biri diğerine ‘ üçe iki yaz’ dedi. Gürültü için geldilerse, üç kız iki erkek olmamızdan onlara ne? Polis isterse her gece gelip gürültü cezası mı kesecek. Bu cezanın altında Başbakan’ın konuşmasından sonra farklı anlamlar arıyorum ben. Arkadaşlarımız artık rahatça evimize gidip gelemeyecek.” / Radikal