Fırat Haber Ajansı'nda yer alan habere göre; İşçi Partisi (İP) tarafından sızdırılan görüntüler ardından bugün KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı'ndan bir açıklama geldi. KCK, cımbızlanarak yayınlanan bölümlerin esas olarak Önderliğin Türk devletine çağrı yaptığı bölümler olduğuna dikkat çekerken, Öcalan şahsında Kürt özgürlük mücadelesi ve Kürt halkının moral değerlerine saldırı yapıldığı tepkisinde bulundu. Görüntüleri yayınlayanları "provokatör" olarak tanımlayan KCK, "Önder Apo’yu ve Hareketimizi itibarsızlaştırmak isteyenlerin şu anda sarıldıkları kişiler ve çevreler on yıllardır NATO’ya ve emperyalist güçlere hizmet etmiş kişiliklerdir" diye kaydetti.
KCK'nin açıklaması şöyle: "Son zamanlarda Kürt Özgürlük Hareketi'ne yönelik olumsuz algı oluşturma çabaları sürmektedir. Kürt Özgürlük Hareketi'nin ve Kürt Halk Önderinin itibarsızlaşması için bir merkezden düğmeye basılmıştır.
Uluslararası komplo esas olarak Önder Apo’yu etkisizleştirmek ve itibarsızlaştırmak için gerçekleştirilmişti. Ancak Önder Apo, Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı uluslararası komploya karşı mücadele ederek komplocuların bu amaçlara ulaşmalarını engellemiştir. Bugün Kürt Halk Önderi sadece Kuzey Kürdistan'da değil, tüm Kürdistan'da en etkili ve en itibarlı Kürt Önderliğidir. Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununa çözüm bulma çabaları nedeniyle Türkiye'de de en etkili siyasi Önderlik haline gelmiştir. Türkiye'nin en temel sorunlarının çözüm umudu haline gelmiştir. Uluslararası alanda da en etkili siyasi liderlerden olduğu kabul edilmektedir. Bu durum açıktan açığa komplonun boşa çıkarıldığı anlamına gelmektedir.
DEZENFORMASYON KAMPANYASI
Şu anda Önderliğe yönelik dezenformasyon kampanyası yapılmasının nedeni, Önderliğin bu etkisini kırmaya ve itibarını düşürmeye yöneliktir. Bu yönüyle bu tür çabalar içinde olanlar doğrudan uluslararası komploya hizmet eden ve onların uzantısı durumundadırlar.
PKK'nin daha çıkışından itibaren Türk devletinin psikolojik harekat elemanları gibi çalışan Doğu Perinçek ve tayfası, 1990’lı yılların ortasından itibaren bu düşmanlıklarını doğrudan bir devlet gücü gibi hareket ederek sürdürmüşlerdir. 1990’lı yıllarda Kürt halkına karşı kirli savaş yürüten derin güçlerin Kürtlere karşı yürüttüğü psikolojik savaşın en aktif parçası olmuşlardır. Hatta kirli savaşçılardan daha kirli bir psikolojik savaş kurumu haline gelmişlerdir. Zaten bunlar 1970’lerde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve arkadaşlarına karşı da devletin psikolojik savaş kurumu gibi hareket etmişlerdir. Buna yakın tarihimizin tüm sosyalist ve demokrasi güçleri tanıktır.
CIMBIZLANARAK YAYINLANAN BÖLÜMLER ÖCALAN'IN DEVLETE YAPTIĞI ÇAĞRILARDIR
Yeminli Apo ve PKK düşmanlarıyla yarışan; yeminli Apo ve PKK düşmanlarının Türkiye şubesi ve seksiyonu olan Perinçek tayfası İmralı’da Önderlikle konuşmaya giden subaylarla Önderlik arasında geçen diyalogların bazı bölümlerini kendi psikolojik saldırılarına yarayacak biçimde montajlayarak yayınlamışlardır. Amaçlarına göre cımbızladıkları ve montajlama biçimi dikkate alındığında bir psikolojik harekat yaptıkları daha da netleşmektedir.
Cımbızlanarak yayınlanan bölümler, esas olarak Önderliğin Türk devletine çağrı yaptığı bölümlerdir. Bu diyaloglardaki birçok şey Önderliğin savunmalarında ve avukat görüşmelerinde dile getirdiği görüşlerdir. Farklı biçimde ifadelerle mahkemede de bu görüşlerini dile getirmiştir. Bunlarda esas tema ve içerik ‘Gelin sorunları Türkler ve Kürtler olarak aramızda çözelim’dir. Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi bu görüşlerini uluslararası komplodan önce de, komplodan sonra da defalarca dile getirmiştir. 1993 ve 1998 yıllarındaki ateşkes konuşmaları bu yaklaşımın en çarpıcı ifadeleri olarak belgelidir. İmralı koşullarında dile getirilen görüşlerin kendi uğursuz amaçlarına göre cımbızlanıp montajlanarak servis edilmesi maksatlıdır. Önder Apo şahsında Kürt özgürlük mücadelesinin ve halkımızın moral değerlerine saldırı yapılmaktadır.
BUGÜN DE AYNI ÇAĞRILAR YAPILIYOR
Önder Apo her fırsatta Kürtlerle Türkler, Kürtlerle bölge halkları çatıştırılarak Ortadoğu'da sömürü ve hegemonya sistemi sürdürülmektedir değerlendirmesi yapmaktadır. Dolayısıyla Kürt sorununu çözümsüz bırakan ve Kürt sorununun çözümünü istemeyen her güç bölgede emperyalist amaçları olanlara hizmet etmektedir. Önder Apo, Kürt kördüğümü dediği ve Ortadoğu halkları açısından da kumpas olan bu durumun ortadan kalkması için Türk devleti başta olmak üzere bölge ülkelerine “Gelin bu oyunu bozalım” çağrısı yapmıştır. Bu çağrıyı İmralı’da esaret altına düşmeden önce de defalarca yapmıştır. İmralı’da yüz yüze geldiğinde de Türk yetkililerine bunları anlatmıştır. Hareketimizin yönetim ve kadro gücü de her yazısında ve her konuşmasında bu çağrıları yıllardır tekrarlamaktadır. Dillerimizde tüy bitercesine Türk devlet yetkililerine “Gelin hem Türkiye'ye hem de Kürtlere zarar veren bu durumdan çıkalım” dediğimiz açıktır. Bugün de hem İmralı’da hem dışarıda AKP hükümeti ve devlete benzer çağrılar yapmaktayız. Ancak bu çağrıya kulak asmayan, bunu bir zayıflık olarak gören Türk devleti ve AKP dahil Türkiye Cumhuriyeti hükümetleridir.
'BU OYUNLARI BOZALIM' DÜŞÜNCESİ BUGÜN DE GEÇERLİDİR
Önder Apo sadece o görüntülerde değil, yıllardır İmralı’da Türk devletine ve hükümet yetkililerine benzer çağrılar yapmıştır; mektuplar yazmıştır. Anadolu ve Kürdistan coğrafyasının tarihte siyasi olarak bir diyalektik birliği yaşadığını, bizler de bu tarihsel birlikteliğe uyarak sorunları çözelim diyen de Kürt Halk Önderi’dir. Önder Apo Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtler kitabında bu görüşlerini çarpıcı bir biçimde ortaya koymaktadır.
Önder Apo ve Kürt Özgürlük Hareketi bu yönlü çağrılarını en başta da demokrasi güçlerine ve Türkiye halklarına yapmaktadır. Önder Apo’unun 2013 Newroz’unda ortaya koyduğu düşünceler ve yaptığı çağrı da sorunları demokratikleşme temelinde halkların kardeşliği ve birliği içinde çözmeye yöneliktir.
Önder Apo’nun ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin çizgisi bellidir ve nettir. Hem halklara hem de Türk devleti ve bölge devletlerine çağrısı nettir. “Uluslararası güçler bizleri çatıştırarak bölgede etkin olmak istiyor; biz sorunları kendi aramızda çözelim ve bu oyunları bozalım” düşüncesi ve çağrısı dün olduğu gibi bugün de geçerlidir.
UĞURSUZ BAYKUŞLAR
Kürt Özgürlük Hareketi'ni şu ya da bu gücün işbirlikçisi gibi göstermek isteyenler halklar arasındaki çatışma etkenlerini sürdürerek bizzat uluslararası güçlerin uzantıları ve hizmetçisi olmaktadırlar. Lafta antiemperyalizm ve dış güçler karşıtlığı sadece bu rollerini örtmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Önder Apo’yu ve Hareketimizi itibarsızlaştırmak isteyenlerin şu anda sarıldıkları kişiler ve çevreler on yıllardır NATO’ya ve emperyalist güçlere hizmet etmiş kişiliklerdir.
Haklarımızı ve demokrasi güçlerini bu provokatörlerin oyunlarına gelmemeye, bunlara karşı tavır koyarak Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü önündeki engelleri kaldırmaya çağırıyoruz.
Bu tür provokasyonları yapanlar halklarımız arasındaki ilişkileri bulandırmaya ve bozmaya çalışan uğursuz baykuşlardır. Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için halklarımızda özlem ve iradenin güçlendiği dönemde bu tür provokasyonlar ve çomak sokmalar kesinlikle halklarımızın demokrasi, özgürlük mücadelesine ve kardeşliğine yönelik düşmanca saldırılardır. Bu çirkince saldırılara karşı tutum koyarak halklarımız arasında kardeşlik temelinde çözüm ve demokratikleşmeyi sağlayarak Türkiye ve Ortadoğu'da uluslararası güçlerin oyunlarını bozalım; halklarımızı çözümsüzlüğün ve çatışmanın girdabından kurtaralım."
Güncelleme Tarihi: 09 Şubat 2014, 11:19