Yazılı bir açıklama yayınlayan KCK İnançlar ve Halklar Komitesi başta Irak ve Suriye olmak üzere, Ortadoğu’da çok yoğun bir mezhep kutuşlaşması ve çatışmasının yaşandığı bir dönemde İstanbul Esenler’de Caferi mezhebine üyelerinin ibadetlerini ifa ettikleri camiye yapılan saldırıyı kınadı.
Din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin her zaman halklarımızın ve dini kültürel değerlerin yanında, bu değerlere saldıranların da karşısında olduklarını belirten KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, “Hangi din ve mezhep adına hareket etme iddiasında olurlarsa olsunlar, çatışanların, çatışma zemini hazırlayanların herhangi bir din ve mezheple ilişkileri olamaz. Bunlar olsa olsa çatışma ve gerilimlerden rant sağlayan çıkar gruplarının maşaları ya da bizzat çıkar gruplarıdır. Zira insanları, ibadethaneleri yakmaya, zulme, hırsızlığa ve zorbalığa teşvik eden tek bir din veya mezhep yoktur.
Aksine bütün din ve mezhepler insanlara iyilik yapmayı, adil davranmayı, hoş görülü ve ahlaklı olmayı öğütlemektedir. Bu nedenle Caferi halkımızın camiine saldıranların asla herhangi bir din ve mezhebin inananı olamayacağı, ancak bir toplumun en kutsal değerlerine bile saygı gösterecek kadar ahlak ve edep sahibi olamayan provokatörler oldukları bilinmelidir.
Dinler ve mezhepler arasındaki farklılıklardan gerilim ve çatışma üretmeye çalışanlara karşı halkımız, tüm inançların temelinde bulunan demokratik değerler etrafında birleşebilmelidir. Bu bilinçle tekrardan Caferi halkımızın camiine yapılan saldırıyı kınıyor, Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan tüm inanç mensuplarını bu provokatörlere karşı birlik olmaya çağırıyoruz” dedi.