Kobanê'de DAİŞ çetelerinin saldırılarına karşı başlayan YPG/YPJ direnişi, 56'ncı gününü geride bıraktı. Rojava Devrimi'nde kadınların oynadığı öncülük rolü, Kobanê direnişinin de en büyük simgelerinden. DAİŞ çetelerine karşı YPJ savaşçısı Arîn Mîrkan'ın gerçekleştirdiği fedai eylem, burada savaşan kadınlar için bir simge. Cephede savaşan bütün kadınların dilinde "Arîn Mîrkanlaşmak" yemini duruyor. YPJ savaşçılarını mevzilerde en kritik anlarda dahi gördüğünüzde, bu sözü yerine getirecek kararlılıkta görüyorsunuz onları. Yüzlerinde yılgınlıktan, yorgunluktan eser yok. Savaşı, haksızlığa karşı sürdürülen bir direniş halayı olarak görüyorlar. Orta yaştaki kadın savaşçılar, olgunluklarıyla dikkat çekerken, genç YPJ'liler ise mevziden mevziye koşarken, savaşta değil oyun oynuyorlarmış hissini uyandırıyorlar insanda. Çatışmaların en yoğun olduğu anlarda kadın savaşçıların kararlılıkla çektikleri zılgıtları, DAİŞ çetecilerinin moralini alt üst ederken, YPG'li savaşçılara ise moral veriyor.

'ASIL ROLÜ YPJ OYNUYOR'

Doğu cephesinde karşılaştığımız Pelîn Avaşin adlı YPJ savaşçısı, "Durumumuz çok iyi. Buradaki direniş ve arkadaşların şehadeti insana moral ve güç veriyor. İnsan savaşmasa bile o kadar direnişi ve şehadeti gördüğün zaman güç alıyorsun. YPJ burada tarihi bir rol oynuyor. Hani toplumda genel kabul gören bir anlayış var ya, 'Kadın savaşamaz' diye. Ama burada savaşın içinde asıl rolü YPJ oynuyor. Yani erkek-kadın farkı koymuyoruz araya. Ama kadın öncülük rolünü oynuyor burada" diye belirtiyor. 

'KADIN YAŞAMIN HER ALANINDA ÖNCÜLÜK YAPIYOR'

Hem Rojava Devrimi'nde hem de Kobanê direnişinde halkın her kesiminin yer aldığını belirten Avaşin, savaşta kadının rolüne ve DAİŞ'in kadınlara yönelik bakış açısına ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor: "Kadın sadece savaş alanında değil yaşamın her alanında öncülük yapıyor ve moral veriyor. En büyük moral de büyük başarıyı getirir. DAİŞ din adı altında saldırıyor. 'Kadının gücü yok' diye bir anlayışları var. Ve hep evde görmek istiyorlar kadını. Mesela 'bir kadın tarafından vurulursam cennete gitmem' diyorlar. Onların bu anlayışı kadına olan bakışlarını gösteriyor."

'KOBANÊ ÖZGÜRLEŞMEDEN ÖLMEYECEĞİM'

Avaşin, cephenin en ön mevzilerinde, "Kürt halkına mesajımdır; Kobanê özgürleşmeden ölmeyeceğim. Yaralanabilir, şehit düşebiliriz ama düşmanımızı büyütmeyiz. Mücadele edebiliriz" çağrısında bulunuyor. 

'AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR'

Avaşin ile aynı mevzide çarpışan genç bir kadın savaşçı ise Gulbahar Koçer. Koçer, Kobanê'deki savaşa ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor: "Kobanê'de çok çetin bir savaş var. Bizler de burada en öne mevzilerde yerimizi alıyoruz. Burada büyük bir direniş sergileniyor. Bizler de kadınlar olarak mevzilerdeki yerimizi alıyoruz. Onlar ne kadar saldırıyorsa bizler de o kadar direniyoruz. Bugüne kadar daha amaçlarına ulaşamamışlar, bundan sonra da ulaşamayacaklar. Şehir savaşının kendisine göre taktikleri var. Mesela burada gördüğünüz aynada onları izliyoruz. Bunu bıraktığımızda başımızı çıkarıp bakmamıza gerek kalmıyor. Onlar nereden atıyorlarsa bizler de oraya ateş ediyoruz. Kobanê'de şimdiye kadar en şiddetli çatışmalar doğuda yaşandı. Onlar buradan kapıyı ele geçirmeye çalışıyorlar. O yüzden de en şiddetli çatışmalar burada yaşanıyor. Ama daha başardıkları bir şey yok. Bizler burada kademe kademe ilerliyoruz."

'KADIN DİRENİŞİ SEMBOL OLDU'

Kobanê'de kadın direnişinin sembol olduğunu ifade eden Koçer, "En önde savaşıyor kadınlar. Mesela Şehit Arîn gibi arkadaşlarımız, Şehit Zilanların çizgisinde bir direniş sergiledi. Bu direnişimizi de sonuna kadar sürdüreceğiz. Bizler halkımız için, ülkemiz için savaşıyoruz. Bu noktada kadınların omzuna da büyük bir yük biniyor. Bizler de kanımızın son damlasına kadar bu direnişimizi sürdüreceğiz" diyor. / Firatnews