Amed'de iki gün süren ve 501 delegenin katıldığı DÖKH'nin 1. Olağan Kongresinin sonuç bildirgesi açıklandı. DÖKH'nin kendini feshederek KJA (Kongra Jınên Azad) adıyla mücadelesine devam edeceği belirtilen sonuç bildirgesinde, "Kongremiz beş bin yıllık egemen zihniyete karşı mücadele eden isimsiz kadın kahramanları, Rozadan, Clara, Anais Vartanyandan, Zabel Eseyana, Rındê Xandan, zarife ve Besê’lere kadar gelişen mücadeleyi mirasımız olarak görmüştür. Sakine Cansızın, Beritan’ın, Zilan’ın ve Arin Mirxan’ın mücadele çizgisini kendi mücadele çizgimiz olarak bir kez daha ortaya koymuştur" denildi.
Önemli siyasal gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen kongrenin Rojava ve Kobanê'de gelişen kadın devrimi ve direnişi ile yürütülen tüm tartışmalara damgasını vurduğu belirtilen sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: "Uluslararası kapitalist modernist güçlerin güncellenmiş gladyosu olan DAİŞ eliyle yeniden Ortadoğu’yu dizayn etme çabaları en somut örneğiyle yaşanmaktadır. DAİŞ çetecilerinin eliyle Ortadoğu halkaları üzerinde bir dehşet algısı yaratılarak halkların özgürlük mücadelesi ve ortak yaşam hayalleri boğdurulmak istendi. Rojava da halklar Demokratik Ulus ve ortak yaşam perspektifi ile halkların öz iradesiyle ortak yönetimlerini oluşturdukları kanton sistemiyle katliamcı DAİŞ çetecilerine karşı direnişle karşılık vermiştir. Yaklaşık 5 aydır en modernize silahlarla saldıran DAİŞ’e karşı öz iradesiyle direnen Kobanê halkı, YPJ, YPG arasındaki şiddetli çatışma sonrasında zafere ulaşan halkların demokratik çizgisi olmuştur. Rojava ve Kobanê’de zafer kazanan demokratik yönetim ve özgür yaşam tercihinin uluslar arası güçler tarafından resmen tanınması, Şengal’e özerk statüsünün verilmesi kongremiz bir yaklaşım olarak belirlemiştir" denildi.
DAİŞ İLE SOMUTLAŞAN KADINA ŞİDDET AKP ZİHNİYETİ İLE BÜTÜNLEŞMİŞTİR
Kongrede kadına yönelik geliştirilen ideolojik ve sistematik saldırıların da değerlendirildiği, DAİŞ ile somutlaşan kadına yönelik uygulamaların Türkiye’de AKP zihniyetiyle bütünleştiğinin tespit edildiği belirtilerek, "Kadını ganimet ve mülk olarak gören bu zihniyet, kontrol edemediğinde ise katleden, her türlü şiddet yöntemini uygulayarak gözaltı ve tutuklamalarla kadın iradesini bastırmaktadır. Yine bu gerici anlayış kadın bedeni üzerinde politikalar geliştirerek yaşamın her alanına müdahale etme hakkını kendisinde gördüğü gibi rutin bir hal alan kadın cinayetlerinin de sorumlusudur. Kadına yönelik geliştirilen bu ideolojik ve sistematik saldırılara tutum alan kongremiz, başta Kürdistani, Ortadoğu ve dünya kadın hareketleri ile dayanışmayı stratejik düzeyde ele olarak kadının ortak mücadelesini daha fazla yükseltme kararlılığını ortaya koymuştur" ifadelerine yer verildi.
AKP iktidarının eğitimde tektipleştirme, zorunlu din dersleri ve muhafazakarlaştırma politikalarının en çok kadını vurduğu ve toplumsal cinsiyet rollerini meşrulaştırdığı kaydedilen sonuç bildirgesinde, bu zihniyete karşı örgütlü mücadeleni yürütmenin kararlaştırıldığı belirtildi.
KADININ ÖNCÜLÜK YAPMADIĞI HİÇBİR DEVRİM KALICI OLMAMAMIŞTIR
Kongrede, öz savunması olmayan hiç bir değer ve mücadelenin kalıcı olmayacağının tespit edildiği belirtilen sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: "Toplum ve halkların özgürlüğünün kadın özgürleşmesinden geçtiğini belirtmiştir. Kadının öncülük yapmadığı hiçbir devrim kalıcı olmamıştır. Devrimin, demokrasinin, özgürlüğün teminatının ve yaşamsallaşmasının kadın öncülüğünden geçtiği Rojava devriminde bir kez daha kanıtlanmıştır. Şengal’den başlayarak Rojava’daki saldırılar bir daha göstermiştir ki öz savunma halkların olmazsa olmaz hakkıdır. Nasıl ki halkların öz savunması yalnızca devletlere teslim edilemez ise kadınların savunması da erkeğe teslim edilemez. Yine gördük ki Şengal’de DAİŞ saldırılarında binlerce kadın katliama uğrayarak, pazarlarda satılmıştı ve binlercesi halen kayıptır. İster kapitalist moderniteden gelen saldırılar, ister DAİŞ gibi gerici çetelerden gelen saldırılara karşı kadınların yaşam ve toplumsal haklarını savunmak için kadın öz savunmasını geliştirmeyi kongremiz en temel ihtiyaçlardan biri olarak görmüştür."
ÖRGÜTSÜZ TEK BİR KADIN KALMAMALI
Kürdistan coğrafyasında yaşayan halklar, inançlar, STK’lar, meslek örgütleri, kadın örgütlemeleri ve şahsiyetlerin bileşeni olan DÖKH kongresinde toplumsal özgürlüğe öncülük edecek iddiasıyla bir örgütleme kararlılığına ulaşıldığı belirtilerek, "Bu çerçevede demokratik ulus ve özgür yaşam perspektifiyle toplumsal inşada öncü düzeyde rol oynayacaktır. Kadının öz örgütlemeleri olan meclis, komün, kooperatif, akademi, dernekler, komisyon ve kadın ihtiyaçlarına çözüm üretecek her türlü örgütlemelerle “Örgütsüz tek bir kadın kalmamalı” yaklaşımıyla kadın sistemini inşa edecektir.
Toplumsal yaşamın her alanında sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel vb. kadın bakışıyla örgütlenerek eril anlayışı geriletmeyi hedef edinen kongremiz, özgür yaşam alanlarını geliştirir ve genişletir. Bu temelde daha az devlet daha çok toplum, daha az devlet daha çok özgür kadın yaşam alanlarını geliştirme kararlığını ortaya koymuştur" denildi.
AKP OYALAYICI POLİTİKALARDAN VAZGEÇMELİ
Sonuç bildirgesinde, içinden geçtiğimiz sürecin hassasiyetine dikkat çekilerek, AKP'nin bir an önce oyalayıcı politikalarından vazgeçerek en kısa zamanda müzakere sürecinin başlaması aciliyet olarak dile getirildi.
"Müzakere süreçlerinin gereği olarak, bütün toplumsal kesimlerin mutabakat sağladığı bir sözleşmeye ihtiyaç vardır" denilen sonuç bildirgesinde, "Kadının aktif bir biçimde içinde yer almadığı bir sözleşmenin gerçek toplumsal bir barışı sağlamayacağı açıktır. Bu nedenle kongremiz, çözüme dair geliştirilecek her tür müzakere mekanizmaları içinde kadının aktif yer almasını yaklaşım olarak belirlemiştir" ifadelerine yer verildi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın toplumsal özgürlüğün ve barışa giden yolun teminatı olarak görüldüğü belirtilen sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: " Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü olmazsa olmaz gören kongremiz, bunun için her düzeyde mücadele yürütme kararlılığını ortaya koymuştur. Yaklaşan genel seçim gündemin değerlendiren kongremiz, kadın ve toplum karşıtı sistem partilerine karşı demokratik siyasetin geliştirilmesi için eşit temsiliyet ilkesi çerçevesinde katılım sağlama kararlılığına ulaşmıştır.
Bu temelde Kongremiz Metal iş grevinde olan işçilerin direnişini ve SYRİZA’nın başarısını da selamlamıştır. Sonuç olarak, Kobanê direnişi ve savunması başta Türkiye’de olmak üzere büyük bir enternasyonal kadın dayanışması sağlamıştır. Bu mücadele ve direniş tarihimize ortak değer olarak yazılmıştır. Kadın dayanışması ve ortak mücadelesiyle örgütlü ve özgür yaşamı geliştirme iddiamızı bir kez daha belirtiyoruz. Kadının özgürlük mücadelesinde emeği geçen bütün kadınları saygıyla selamlıyoruz."
Güncelleme Tarihi: 02 Şubat 2015, 14:40