Kongreya Jinên Azad (KJA) öncülüğünde düzenlenen Demokratik Çözüm ve Müzakere Sürecinde Kadın Özgürlük Çalıştayı, Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu'nda başladı. Çalıştaya çok sayıda kadın örgütünden temsilci katıldı.
Çalıştayda ilk olarak KJA üyesi İmralı Heyeti'nden Ceylan Bağrıyanık söz aldı. Konuşmasına İran'da rejimin özel güçlerinin tecavüz saldırısından kurtulmaya çalışırken, çalıştığı otelin dördüncü katından düşerek yaşamını yitiren Ferinaz Xosrevanî'yi anarak başlayan Bağrıyanık, "Ferinaz'ın direnişini saygıyla eğiliyor ve geliştirdiği özgürlük tutumunun kadın mücadelemizde büyüteceğimizi ve bu katliama karşı sesimizi yükselteceğimizi belirtiyoruz. İran'daki demokratik güçlerin direnişini de buradan saygıyla selamlamak istiyorum" dedi.
Yarın Anneler Günü olduğunu hatırlatan Bağrıyanık, çalıştayın Anneler Günü‘ne onurlu bir barışı getirmesi temennisinde bulundu.
Çalıştayın amaçları hakkında bilgi veren Bağrıyanık, müzakere sürecinde kadınların nasıl yer alacağı ve süreci kadınların iradesiyle, kadın bakış açısıyla nasıl yürütüleceği ve örüleceği gündemleriyle bir araya geldiklerini söyledi. Akademik alanlarda emek veren hocaların, sendikalardan kadınların, barış anneleri üyelerinin, Türkiye'de kadın hareketlerinden kadınların, feminist mücadele yürüten ciddi değerlerin ve KJA'nın tüm bileşenlerinin çalıştayda bulunduğuna işaret eden Bağrıyanık, söz konusu profilin yarattığı heyecan ve güce dikkat çekti. Kürt sorununun çözümü noktasındaki süreç açısından gelinen aşamayı değerlendiren Bağrıyanık, barış sürecinin dünya deneyimlerinden de görüldüğü gibi çok kolay olmadığını belirtti. "Barışın savaşını" vermenin zorluklarını anlatan Bağrıyanık, kendi deneyimlerinden de gördüklerini dile getirdi.
‘DEVLET VE HÜKÜMET SÜRECİ DURDURDU'
Müzakere sürecinin devlet ve hükümetin yaklaşımları nedeniyle durdurulduğunu belirten Bağrıyanık, "Açıktan bu sürecin yürütülmemesine yönelik bir yaklaşım olmasa da fiili olarak İmralı ile diyalogların durdurulduğunu söyleyebiliriz. İmralı heyetinin geliştirdiği taleplere cevap verilmemesi hükümetin Kürt sorununun çözümü konusundaki yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymuştur. Sürecin bitirilmesine yönelik provokatif yaklaşımlar var. Gerek Kürt Özgürlük Hareketi ve gerek bileşenleri bu provokatif yaklaşımları boşa çıkartmıştır" diye konuştu.
'MUTABAKATIN GEREĞİ YERİNE GETİRİLMEDİ'
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile toplumsal hakikatin ortaya çıkarılması ve geçmişle yüzleşilmesi konusunda çok ciddi tartışmalar yürüttüklerini aktaran Bağrıyanık, Kürt sorununun çözümü konusunda Dolmabahçe'de açıklanan 10 maddenin Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından hayati önem taşıdığına vurgu yaptı. Bağrıyanık, "Bir mutabakat sağlanmış olmasına rağmen gereği yerine getirilmedi. Bu maddelerden biri kadın özgürlük sorunuydu. Bizler heyete katılım açısından sorun ve sıkıntılar yaşadık. Öcalan kadınların yer almadığı bir masada yer almayacağı tutumu üzerine heyete dahil oldum. Evet KJA olarak bu heyete dahil oldum ancak bizler tüm Türkiyeli kadınları orada temsil ediyoruz" dedi.
‘ÖCALAN SAYESİNDE KADINLAR SÜREÇTE YER ALDI‘
Kadınlara büyük görevlerin düştüğünü dile getiren Bağrıyanık, şunları söyledi: "Dünya deneyimlerinde de görüyoruz. Dünya deneyimlerinde kadınların müzakere süreçlerine katılımı neredeyse sıfır oranındadır. Öcalan'ın tavır ve tutumu sonucu kadınların bu sürecin başlangıcında yer almasını sağlamıştır. Bu nedenle dünya deneyiminde önemli bir farkımız var. Dünya deneyimlerinde kadınların sürece katılımı ortak söylemlerin temsilcisi olarak yer almadıklarını görüyoruz. Bu nedenle müzakere süreçleri gerçek bir müzakere sürecine dönüşmemiştir. Biz bu konuda avantajlıyız. Bizim çok ciddi kadın özgürlük hareketimiz var."
'BU SÜREÇ KADINLAR OLMAZSA GELİŞMEZ'
İmralı Heyeti'nde, KJA olarak bulunduklarını; ancak tüm Türkiyeli kadınlar adına orada olduklarını yineleyen Bağrıyanık, "Biz kadınların eşit düzeyde katılımını sağlamak, tüm Türkiye'deki kadınların temsiliyetini geliştirmek için bir irade içerisindeyiz. Bu süreç tabi ki kadınlar olmazsa gelişemez, kadının olmadığı bir barış, gerçek bir barış olarak tanımlanamaz. Gerçek anlaşmalar ve müzakere olsa da hayatta ve toplumda karşılığını bulmayıp geriye dönen bir süreç olacaktır. Biz kadınlar olarak kendi barışımızı nasıl geliştireceğimiz tartışabiliriz. Burada çıkacak sonuçlar ve deneyimimizi çok güçlü bir biçimde geliştirebiliriz" şeklinde konuştu
‘ZAFER ÖRGÜTLENEN KADINLARIN OLACAKTIR‘
Kadınların yeteri kadar deneyime sahip olduğunu dile getiren Bağrıyanık, "Burada nasıl yaşayacağımıza bizler karar vermeliyiz. Kendi deneyimizi geliştirebileceğimiz zeminleri daha fazla arttırmamız gerekiyor. Ortak sözlerimizin yansıması için ortak tartışma ortamlarına ihtiyaç duyuyoruz. Bunun daha fazla süreklileşmesi, yaşanılan sürecin tıkanıklığının aşılması açısından bir irade beyanını ortaya koymaya ihtiyaç var. Biz KJA olarak, heyette yer alan kadınlar olarak bu deneyimizi sizlerle paylaşarak ortak çalışmalarla bundan sonraki süreci yürütmek konusunda irademizi burada beyan ediyoruz. Üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundayız. Sürecin ilerlemesi açısından hızla fiilen durdurulan İmralı görüşmelerinin başlatılması, yine izleme heyetlerinin oluşturulması, parlamentodan ve sivil toplum örgütlerinden yarı yarıya kadın katılımının sağlanması açısından hakikat komisyonlarının oluşturulmasına ihtiyaç var. Tüm kadın arkadaşlarımız şahsında bu süreci bir kadın iradesi olarak yürütülmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Kadın perspektifinden bir barış deneyiminin nasıl gelişeceğini tüm Ortadoğu'ya hep birlikte göstereceğiz. Zafer direnen ve örgütlenen kendi barış deneyimlerini geliştiren kadınların olacaktır."
Çalıştay HDP Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan'ın konuşmasıyla devam etti.