İstanbul Taksim Gümüşsuyu muhtarı Çiğdem Nalbantoğlu, böyle bir isteğin etik tartışması bir yana yasalara göre de mümkün olmadığını belirtti.

Bunu yapan muhtar suç işler

“Muhtarlar sadece çok önemli, hayati durumlarda, savcılık izniyle gelen polislere kişinin orada olup olmadığına dair varlık, yokluk belgesi vermek zorundadır. İstenmediği sürece de kişilik bilgilerini vermez.

"Cumhurbaşkanının talimatıyla muhtarlardan kişilerin bilgileri istenemez. Bunu yapacak muhtar etik olmanın dışında yasaya aykırı etmiş ve suç işlemiş olur.

"AKP iktidara gelince Beyoğlu Belediyesi ve Emniyet Müdürlüğü muhtarlardan bütün mahallede yaşayanların kimlik bilgilerini disketlere konarak verilmesini istemişti. Bir sürü muhtar bu bilgileri verdi, ben vermedim. Hatta beni şikayet edeceklerini de söylediler. Ama hiçbir şey de yapamadılar. Bu suçtur çünkü.

"Muhtar bağımsız olur, biz seçilmiş kişileriz. Herkese eşit mesafede durmak zorundayız. Biz devletle mahalleli arasında köprü kuran kişileriz. Görevimiz sadece ikametgah kağıdı vermek değil. Biz mahallenin ihtiyaçlarını gözetir, onları korur kollarız, onları ihbar etmeyiz. Bizden muhbir olmamız istenemez.”

Kolluk kuvvetinin görevini muhtar yapmaz

Ankara Çankaya Mebusevleri Muhtarı Sevim Özdoğan da kendisinin kolluk kuvveti olmadığını belirterek yasal belge olmadan hiç kimsenin bilgilerini paylaşmayacağını belirtti.

“Mahalle dediğin muhtarla birlikte anılır. Ben elbette mahallede şüpheli bir durum görürsem bunu vatandaşlık görevi olarak kolluk kuvvetine bildiririm ancak kolluk kuvvetinin yapması gereken görev bizden istenirse işte o muhbirliğe girer. Beni seçen insanların bilgilerini resmi belge olmadan kimseyle paylaşmam.

"Zaten 2006’da sistemi değiştirdiler. Eskiden yeni taşınan herkes muhtarlığa gelip kimlik bilgilerini veriyordu. Artık ilçe nüfus müdürlüklerine yaptırılıyor. Biz sadece TC kimliği üzerinden bilgilerine ulaşabiliyoruz. Buna da zaten bütün kurumlar ulaşabilir. Yani Cumhurbaşkanı bizden tam olarak ne istiyor. İnsanların kapısını çalıp sen kimsin mi diyeceğiz?”