İHD Hakkari Şubesi, 6 Kasım gecesi Hakkari merkeze bağlı Üzümcü (Dizê) Karakolu'nda bulunan askerlerin sivil aracı taraması sonucu Yücel Ertuş ve bir uzman çavuşun ölmesi olayıyla ilgili yaptığı incelemeyi raporlaştırdı.
Raporda İHD ve Mazlum-Der heyetinin dinlediği olay yerinde bulunan görgü tanıklarının anlatımına yer verildi.
GÖRGÜ TANIKLARININ ANLATIMLARI
Görgü tanıklarının anlatımına göre; 6 Kasım gecesi saat 22.30 sularında Çukurca ilçesi yönünden Hakkari’ye doğru bir minibüs aracının karakola yaklaştığı esnada durdurulmak istendiğini, bu esnada paniğe kapılan sürücünün geliş istikametine (Çukurca tarafına) dönmeye çalışırken yolda bekleyen uzman çavuş tarafından iki defa ateş açıldığı, bu esnada paniğe kapılan sürücü Yücel Ertuş’un aracıyla beraber yoldan çıktığı, hemen ardından aracı hedef alan bir yaylım ateşinin gerçekleştiğini bu esnada karakoldaki askerler tarafından açılan ateş sonucu seyir halindeki aracın arkasından giden uzman çavuş ve araç sürücüsü Yücel Ertuş yaralandı.
Karakoldan açılan ateşten hemen sonra olay yerine gelen askeri birliklerin yaralı uzman çavuşu olay yerinden alıp götürdüklerini, yaralı sürücü Yücel Ertuş’un yarım saat sonra hastaneye götürüldüğünü anlatan görgü tanıkları araçta bulunan Cemil Korkmaz’ın ise askerlerce darp edilerek gözaltına alındığını dile getirdi.
Heyet olay yeri incelemesinde de, “olayın gerçekleştiği Üzümcü Karakolu önünde hız kesici engellerin bulunduğu, gerek Hakkari – Çukurca, gerekse Çukurca Hakkari yönünde seyir halinde olan araçların karakola yaklaştıklarında hızlarını kesmek zorunda oldukları gözlemlenmiştir. Yani karakol önünden hızlı bir şekilde geçmenin mümkün olmadığı gözlenmiştir. Aracın durdurulmak istendiği yerden yaklaşık olarak 20 metre geri geri gittiği daha sonra ise Çukurca yönüne dönmek için 20 metreye yakın ileri gittiği ve burada şoförü vurulan aracın Zap suyu kenarına doğru yoldan çıktığı görülmüştür. Araç şoförünün karakolun Çukurca tarafında ve yolu tam karşıdan gören kuleden açılan ateş sonucu hedef gözeterek öldürüldüğü anlaşılmıştır. Uzman çavuş aracın arkasında koştuğu esnada yine aynı kuleden açılan ateş sonucu yaşamını yitirmiştir” tespitine ulaştı.
YAŞAM HAKKINA KASTEDİLMEDEN DURDURULABİLİRDİ
Raporda Heyetin yapmış olduğu gözlemler sonucunda aracın yaşam hakkına kastedilmeden durdurulmasının mümkün olabileceği sonucuna vardığı, zira aracın kaçabileceği hiçbir güzergahın bulunmadığının anlaşıldığı kaydedildi.
“Yine sürücünün üzerinde silahın olmaması, karşılık vermemesine rağmen ve aracın yanında bir uzman çavuşun bulunmasına rağmen araca ateş açılmasını haklı gösterecek hiçbir bulgunun bulunmadığını tespit edilmiştir” denilen raporda başta Valilik olmak üzere askeri yetkililerin şu sorulara yanıt vermesi istendi:
HER ARAÇ TARANACAK MI?
Hakkari Valiliği tarafından öncelikle karakol komutanı ve olayda kusuru bulunan askerler hakkında soruşturmanın başlatılması ve sorumlu yetkililerin açığa alınmasını istiyoruz.
-Olay öncesinde alınan bir istihbarat var mıydı?
-Olayla ilgili soruşturma başlatıldı mı?
-Dur ihtarına uymayan her araç askerler tarafından taranıp içindekiler öldürülecek mi?
-Bundan sonra seyahat özgürlüğünün güvence altına alınması nasıl sağlanacaktır.
-İnsanlar belirli bir saatten sonra yolculuk yapmasınlar mı?
ROBOSKİ'NİN AYDINLATILMAMASI CESARET VERİYOR
Raporda Roboski Katliamı’nın faillerinin halen ortaya çıkartılmaması ve olayın aydınlatılmamasının, bu ve benzeri olaylara karışan güvenlik güçleri hakkında herhangi bir soruşturma yapılmamasının da bu olayların yeniden yaşanmasına neden olduğu vurgulandı. “Biz insan hakları savunucuları olarak ilimizde yaşanan bu olayın son olması ve olaya karışan güvenlik güçlerinin bir an önce yargı önüne çıkarılarak yargılanmalarını istiyoruz” denildi. / anf
Güncelleme Tarihi: 09 Kasım 2013, 11:15