Çocuk tutukluların cezaevlerinde yaşadığı şiddet, Pozantı Cezaevi'nin ardından Sincan Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde gündeme gelmişti. Gardiyanların saldırısına maruz kalan çocuklar, bu durumu avukatlarına anlattıkları için ikinci kez işkenceye uğramış, ardından da İstanbul ve İzmir'e sürülmüştü. Çocuklara yönelik sistematik şiddet, götürüldükleri Şakran ve Maltepe cezaevlerinde de devam etmişti.
İşkence mağduru çocuklarla görüşen İHD genel merkezi, önümüzdeki günlerde çocuk tutuklularla ilgili kampanya başlatacak. Kampanyanın talebi; çocuk tutukluluğa son verilsin, çocuk cezaevleri kapatılsın.
Kampanyaya ilişkin bilgi veren İHD Genel Merkez Yöneticisi Selma Güngör, Sincan'da işkenceye maruz kalan çocukların, Kürt oldukları için de özel olarak ayrımcılığa uğradıklarına ve şiddet gördüklerine dikkat çekti, "Onlara karşı büyük bir ayrımcı uygulama söz konusu. Aynı zamanda nefret suçu işleniyor" dedi.
Çocukların yaşadığı şiddetin psikolojik etkilerini belki de bütün hayatları boyunca hissedeceklerini belirten Güngör, "Toplumda bir birey olarak eşit yaşamaya ilişkin beklentileri zedelendi" diye konuştu.
'HUKUKİ ALT YAPISI YOK'
Çocuk cezaevlerinin hukuki alt yapısının olmadığını kaydeden Güngör, şöyle konuştu: "AB müktesebatına uyum yasaları gereğince aslında çocuk cezaevleri diye bir kurum yok. Çocuk ıslah evleri çocuk eğitim evleri oldu. Çocuklar hükümlü olduktan sonra yani cezaları kesinleştikten sonra bu eğitim evlerine giderek orada cezalarını tamamlıyorlar. Fakat tutuklu olanlar için çocuk olduklarına bakılmaksızın doğrudan doğruya cezaevine konuyorlar. Çocuk cezaevleri yasalarda tanımlanmıyor. 'Çocuklar eğitim evlerine konur' diyor. Doğrudan doğruya yetişkinlerin kaldığı cezaevlerinin bir bölümüne konuyorlar."
'TUTUKLU YARGILAMA CEZALANDIRMA BİÇİMİ'
Güngör, tutuklu yargılamanın çocukların cezalandırılması anlamına geldiğine dikkat çekti, "Çocukları çocuk olarak kabul etmeyen, 'terörist' ya da 'düşman' olarak tanımlayan bir cezalandırma rejimi uygulanıyor" dedi.
Çocuk yargılamalarında "tutuklu yargılamaya" son verilmesi gerektiğinin altını çizen Güngör, "Aslında herhangi bir biçimde yargılanan çocukların tutuklanması değil adli kontrol uygulanarak mahkemelere gelip gitmesinin sağlanması gerekiyor. İl dışı çıkış yasağı koyabilirsiniz, hergün imza şartı getirebilirsiniz. Adli kontrolde çocuğun kaçmasını engelleyebilirsiniz. Bunun için tutuklama yapmaya gerek yok. Çocukların tutuklu yargılanması başlı başına bir düşman hukuku uygulaması" diye konuştu.
İHD Genel Merkez Yöneticisi Selma Güngör, çocuk tutukların yaşadıklarına dikkat çekmek için, "Çocuk tutukluluğuna son ve var olan çocuk cezaevleri de kapatılsın" talepleriyle bir kampanya başlatacaklarını söyledi.
Güngör, kampanyayı diğer insan hakları örgütleriyle birlikte yürüteceklerini belirtti. / anf
Güncelleme Tarihi: 21 Ocak 2014, 15:16