HDP'den hükümete 'hasta tutsaklar' sorusu

HDP Milletvekili Yıldırım, hasta tutsakların tahliye edilmemesine tepki göstererek, konuyu Meclis'e taşıdı.

HDP'den hükümete 'hasta tutsaklar' sorusu
HDP Milletvekili Yıldırım, hasta tutsakların tahliye edilmemesine tepki göstererek, konuyu Meclis'e taşıdı. Hasta tutsaklar sorununun barış süreci için risk oluşturduğunu da ifade eden Yıldırım, Bakan Bozdağ'a neden hukuksal düzenleme yapılmadığını sordu.


HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, hasta tutsaklar hakkında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

'KAMUOYUNDA CİDDİ RAHATSIZLIK YARATIYOR, BARIŞ SÜRECİNİ ETKİLİYOR'

Yıldırım, soru önergesinde, "Barış ve Müzakere süreçleri devam ederken ve toplumda belli oranda bir normalleşme yaşanırken hasta mahpusların tahliyesi ilgili herhangi önemli bir gelişmenin olmaması ve neredeyse her hafta değişik cezaevlerinden cenazelerin çıkması kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yaratmakta ve barış sürecini ciddi risklerle yüz yüze getirmektedir" dedi.
İnsan hakları kurumlarının hazırlamış olduğu güncel raporlara göre; Ocak 2014 ayı itibarıyla cezaevlerinde 247'si ağır hasta olmak üzere toplamda 649 hasta tutsağın bulunduğuna dikkat çeken Yıldırım, sadece bu yıl 198 hasta tutsağın listeye eklendiğini bildirdi.

'NEDEN HUKUKSAL DÜZENLEME YAPMIYORSUNUZ?'

HDP'li Yıldırım, 'bütün devletler vatandaşlarının yaşam hakkını korumakla mükelleftir' evrensel hukuk ilkesini hatırlatarak, buna rağmen cezaevlerinde ağır hasta tutsaklarla ilgili herhangi bir hukuksal düzenlemenin neden yapılmadığı hakkında Bakan Bozdağ'dan bilgi istedi.
Hasta tutuklu ve hükümlülerin durumlarının bu kadar kötüleşmesinin bir sebebinin de Adli Tıp Kurumunun ağır bürokratik işleyişi ve Adli Tıp Kurumunun dışında hiçbir sağlık kurumunun verdiği raporlarının kabul edilmemesi olduğuna vurgu yapan Yıldırım, yargı kurumlarnın neden her türlü teknik donanıma sahip tam teşekküllü hastanelerden alınan raporları kabul etmediğine ilişkin de bilgi istedi.
Yıldırım, şu soruları yöneltti:
"Adli Tıp Kurumu’nun çoğu kez ‘cezaevinde kalabilir’ şeklinde raporlar verdiği mahpusların kısa bir süre sonra yaşamını yitirmesini nasıl karşılıyorsunuz? Bu konu bağlamında Adli Tıp Kurumunun yeniden düzenlenmesine dair bir çalışmanız mevcut mudur?
Cezaevlerinde yaşanan bütün bu sorunlar politik olmaktan öte bir insanlık ve vicdan sorununa dönüşmüşken gün be gün içeride bedenleri çürüyen hasta mahpusların siyasi bir pazarlık konusu haline getirilmesi anlamlı bir barışa, diyaloğa ve müzakereye dair olumlu beklentileri zedelemez mi?
Son bir ayda 4 hasta mahpusun (Lütfi Taş, Haşem Arduçlu, Abdulmecit Aslan ve Mahmut Canpolat) Adli Tıp Kurumunun verdiği ‘cezaevinde kalabilir’ raporları yüzünden yaşamını yitirmiş olması ile ilgili herhangi bir adli soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?
Bugüne kadar 82 hasta mahpusa Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verilmesine rağmen neden Adli Tıp Kurumu tarafından söz konusu raporlar geçersiz sayılmış ve tahliyeleri reddedilmiştir? Hasta mahpuslarla ilgili hukuksal süreçlerde bazen mahpusların lehine işleyen mevcut yasaların bile işletilmemesinin sebebi nedir?
Barış ve Müzakere sürecinin başladığı günden beri kaç hasta mahpus tahliye edilmiştir? Barış ve Müzakere sürecinin başladığı günden bugüne kadar kaç hasta mahpus cezaevinde yaşamını yitirmiştir?"

Güncelleme Tarihi: 03 Şubat 2015, 08:41
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER