HDP Milletvekili Saruhan Oluç, yenilen “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe” ilişkin Başbakan Davutoğlu’na yanıtlamasıyla ilgili verdiği soru önergesinde değişikliklerle keyfi yasak, gözaltı ve fişlemenin resmileştirilip, birçok hak ve özgürlüğü ortadan kaldırıldığı belirtildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, yenilenen “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe” ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun cevaplandırılması talebiyle soru önergesi verdi.

Oluç uygulamanın İç Güvenlik Paketi kapsamında yenilendiğini belirterek yapılan değişikliklerle keyfi yasak, gözaltı ve fişleme resmileştirildiğini, birçok hak ve özgürlüğü ortadan kaldırdığını ifade etti.

Yönetmeliklerin anayasa, yasa, tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümlerin içermemesi gerektiğini ifade eden Oluç, “Halbuki yeni yönetmelik, Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırı hükümler içeriyor” dedi. Yönetmelikle birlikte toplantı ve gösteri hakkının kapsamı iyice daraltıldığını, valilere, kaymakamlara ve güvenlik güçlerine geniş yetkiler tanındığını belirtti.

7 soru

Oluç, Başbakan Davutoğlu’na şu soruları sordu:

* ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te yapılan değişikliklerin, Anayasa’ya ve Türkiye’nin imzaladığı ve amir hüküm sayılan başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere diğer uluslararası sözleşmelere aykırı düzenlemeler içerdiğini düşünüyor musunuz?

* Uluslararası sözleşmelere aykırılık yoksa, hangi evrensel sözleşmelerle uyumlu olduğunu düşünüyorsunuz?

* Bu yönetmeliğin uygulanmasının bir tür sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilanı yaratacağını düşünüyor musunuz?

* Mülki idari amirlerine keyfiyet yetkisi veren bu yönetmeliğin uygulanması le Türkiye’de 1990’lı yıllarda yaşanan uygulamaların benzerlerinin ortaya çıkacağını düşünüyor musunuz?

* Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine ve Anayasa’ya göre kişileri fişlemek insan hakları ihlali ve TCK 135. Madde’ye göre suçtur. Bu yönetmelikte fişlemenin resmi hale getirilmesi ile devletin suç işleyeceğini düşünüyor musunuz?

* Hukuka aykırı fişleme suç olduğuna göre, bunlara ait arşivlerin yok edilmesi, genelge, yönerge ve bunlara dayanarak yapılacak tüm idari ve hukuki işlemlerin geçersiz sayılması gerektiğini düşünüyor musunuz?

* Yönetmelikte yer alan ‘andırır giysiler giyilerek’ gibi muğlak ifadeler ile insanların giydiği kıyafetten ya da kıyafetin renginden dolayı özgürlüklerinin kısıtlanmasını doğru buluyor musunuz? Bu muğlaklığın insan hakları ihlalleri yaratacağını düşünüyor musunuz?