Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Yeşil Yol Projesi’ne karşı Samistal ve Kavrun yaylalarında yapılan eylemler sırasında güvenlik güçlerinin halka müdahalesini İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’e, mahkeme kararına rağmen Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde başlatılan maden arama çalışmalarını ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin’e sordu.
Sancar, soru önergesinde 2009/7 sayılı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği Uygulama Genelgesi’ni hatırlatarak Rize İdare Mahkemesi’nin 2013/484 E. 2014/747 K. Sayılı kararında Cerattepe Bakır Madeni proje sahasının tamamının ve tüm çevresinin verimli devlet ormanları ile kaplı olduğunu bu durumun bilirkişi raporuna dayanarak tespit edildiğini, maden işletmesine açılacak yerin şehir merkezine, turizm alanları, doğal ve arkeolojik sit alanı ile tohum meşçeresine yakınlığı vurgulanarak, ÇED raporunun yetersizlikleri yanında, yer seçiminin hatalı olduğu ifade edildi.
Önergenin devamında, idare mahkemelerinin vermiş olduğu kararların uygulanması mecburiyeti hatırlatılarak, kararların uygulanmaması hallerinde sorumluluk hükümlerinin düzenlendiği ve adli yargı yolunda tazminat davası yolunun açık olduğu belirtildi.
Sancar, Bakan Bilgin’in yanıtlaması istemiyle ilgili şu soruları sordu:
‘Mahkeme kararına rağmen projenin gerçekleştirilmesinde neden ısrar edilmekte?’
* Mahkemece verilen kararın gerekçesinin değerlendirilmesini idareye bırakarak mahkeme kararının arkasından dolaşılmasına neden olan bu genelge hükmü, Anayasanın 138. maddesinin 4. fıkrasıyla ve yine Anayasanın 56. maddesiyle uyumlu mudur?
* Mahkemenin açıkça maden faaliyetinin hayata geçirilmesinin, Artvin’in yaşam alanı olmaktan çıkacağı ve bu projeyle bölgedeki yaşam alanlarının ve koruma altındaki alanların bir arada bulunamayacaklarını açıkça ifade etmesine rağmen, ilgili genelgeye dayanılarak çok kısa süre içinde, aynı yere, aynı projeye ÇED olumlu kararının verilmesi, Çevre Kanunu ve Anayasa’nın ilgili maddelerine uygun mudur?
* Mahkeme kararının uygulanmamasından kaynaklanan sorumluluk hükümleri dikkate alındığında, mahkeme kararını hiçe sayan yeni ÇED olumlu kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Mahkemece verilen tüm iptal kararlarına rağmen, Bakanlığınız neden hala aynı bölgede aynı projenin gerçekleştirilmesi için ısrar etmektedir?
* Mahkemenin maden projesi için seçilen yeri uygunsuz olarak tespit etmesinin ardından, aynı yerde, aynı projenin gerçekleştirilmesi için Orman Bölge Müdürü’nün verdiği ağaç kesim izni hukuka ne kadar uygundur?
* Bu ağaç kesim işlemine başlanacağını haber alan halkın önünün jandarma tarafından kesilmesi ve halk otuz dakika içinde dağılmadığı takdirde jandarmanın halka müdahale edeceğini söylemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Yeşil Artvin Derneği’nin 2 Temmuz 2015 tarihli basın açıklamasında, Artvin tanıtım faaliyetlerine katkı adı altında, Cengiz Holding tarafından Artvin valiliğine bağış adı altında 104.000 Türk Lirası para aktarıldığı ifade edilmiş ve bu iddia basına yansımıştır. Bu iddiayla ilgili Bakanlığınızın bir bilgisi var mıdır? Yine, Bakanlığınız tarafından bu iddianın araştırılması veya soruşturulmasıyla ilgili herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur? Yapılmışsa nasıl bir sonuca varılmıştır? Yapılmamışsa, neden?
* Bu iddianın mesnetsiz olmaması halinde valiliğin emriyle harekete geçen kolluk güçlerinin, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını kullanarak ve çevreyi koruma ödevini ifa ederek hukuka aykırı maden faaliyetini ve ağaç kesimini durdurmak isteyen halkın önünü keserek, şiddet uygulamakla tehdit etmesi arasında sizce bir bağlantı var mıdır?
* Anayasal ve yasal dayanaklarını belirttiğimiz çevreyi koruma hakkının korunması ve ödevinin yerine getirilmesi için, hukuka aykırılığı açık olan ÇED olumlu kararını hangi yetkiyle verdiniz?
* 20 yılı aşkın süredir Cerattepe madeniyle ilgili davalar devam ederken, Bakanlığınızın oluruyla ne tür faaliyetler gerçekleştirilmiştir?
‘Kaç ağaç kesilecek, kaç otlak hayvanının mera geçiş yolları kapatılacak?’
Sancar, Karadeniz’de Samsun, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon, Artvin’in yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesi’yle ilgili ise Bakan Bilgin’e şu soruları sordu:
* Yeşil Yol olarak bilinen ve Samsun’dan Artvin’e çok sayıda ili etkileyecek olan projeyle ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlatılmaksızın inşaata başlanmasının gerekçesi nedir?
* Yeşil Yol’un kümülatif etki değerlendirmesi, ekolojik etki değerlendirmesi ve sosyolojik etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
* Yol inşaatı ile bağlantılı olarak taş kırma eleme tesisi benzeri ek yapılar kurulacak mıdır? Evetse bu ek tesislerin kümülatif etkisi değerlendirilecek mi? Hayırsa yol inşaatında kullanılacak malzeme nasıl ve nereden temin edilecek?
* Yol inşaatı esnasında çıkacak olan tonlarca metreküplük toprak hafriyatı, yaylaların flora ve faunasını nasıl etkileyecektir?
* Yol inşaatı tamamlanırsa, bu yolu kullanacak olan araçların egzoz salınımlarının doğaya etkisi ne olacaktır? Bu araçların yakıt ihtiyaçları nasıl karşılanacaktır? Bu ihtiyacı karşılamak üzere kurulan istasyonların doğaya etkisi ne olacaktır?
* Yaşamları yeşille mavi arasında geçen Karadenizlilerin vadi ve yaylalarına, dalların ve yaprakların gürlüğü nedeniyle güneşin değmediği ağaç köklerine beton dökmek Anayasa’nın 56. maddesiyle koruma altına alınmış olan çevre hakkıyla ne denli uyumludur?
* Samistal ve Kavrun yaylalarındaki direnişle gündeme gelen Yeşil Yol’un diğer il sınırları dahilindeki inşaatı ne durumdadır, hangi şirketler eliyle yürütülmektedir?
* Toplam 2600 kilometre uzunlukta olacağı söylenen proje inşaatı sürecinde toplamda kaç hektar orman ve mera ekosistemi yok olacaktır? Kaç ağaç kesilecek veya zarar görecek, kaç otlak hayvanının mera geçiş yolları kapatılacaktır?
* Bu inşaattan etkilenecek hayvan ve bitki türleri nelerdir? Bu türlerin koruma statüleri nelerdir? Bu türlerle ilgili herhangi bir envanter çalışmanız bulunmakta mıdır?
* Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ile Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında, doğal sit alanı ilan edilmiş olan Fırtına Vadisinden ve 51550 hektarlık Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın içinden geçecek olan bu yolun ekolojik dengeye zarar vermemesi sizce mümkün müdür?
* Yine bu yolla planlanan yayla turizminin, ekolojik dengeye vereceği zarar sizce ne boyuttadır?
* Yol yapımı tamamlandıktan sonra yapılacak olan yayla turizmi için kaç hektarlık alanın yapılaşmaya açılması düşünülmektedir? Düşünüldüyse bu tasarım herhangi bir imar planına işlenmiş midir?
* Çevre Kanununun 3. maddesinde yer alan Bakanlığınızın vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını yaratma yükümlülüğü karşısında, yaylalarda jandarma tarafından şiddete uğrayan kadınları nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Samistal yaylasından bir kadının “Devlet nedir? Halk bu, devlet yok. Devlet bizim sayemizde devlettir. Kimdir devlet?” soruları ve yorumunu, devletin uyguladığı şiddet ve çevreyi ilgilendiren konularda halkın karar alma mekanizmalarına katılımı bağlamında nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Yolun geçmesi planlanan yayladan bir başka kadının, “Kelepçeniz varsa hepimizi tutuklayın, buraları mahvedince zaten bizi mahpusa atmış olacaksınız” şeklinde ifade ettiği özgürlük anlayışını Anayasanın 56. maddesinde düzenlenen sağlıklı bir çevrede yaşama hakkıyla beraber düşündüğümüzde, Yeşil Yol’un inşası ne kadar hukuka uygundur?
* İlgili yolun asfaltla veya betonla yapılacağı dikkate alındığında Yeşil Yol gerçekte ne kadar yeşildir?
‘AİHM içtihatlarının hangisine denk düşmekte?’
Sancar, Yeşil Yol Projesi’ne karşı Samistal ve Kavrun yaylalarındaki eylemler sırasındaki asker saldırısıyla ilgili İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’e de şu soruları sordu:
* AİHM içtihatlarına göre devletlere barışçıl bir gösteriye müdahale etmeme negatif yükümlülüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşünün sağlıklı yapılabilmesi için gerekli tedbirleri alma pozitif yükümlülüğü yüklenmiştir. Samistal ve Kavrun yaylalarında protesto hakkını kullanan köylülerin, kollarından ve sürüklenerek sözlü ve fiziki hakaret ve şiddete uğramaları bu yükümlülüklerden hangisine denk düşmektedir?
* Bakanlığınıza bağlı Vali Ersin Yazıcı ve Çamlıhemşin Kaymakamı Aziz Gölbaşı, halkın güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kolluk kuvvetlerine, şirketin menfaatlerini korumak için halka saldırma emrini neden vermiştir?
* Gösterilerine yaylada devam etmek isteyen eylemcilerin yaylaya geçişlerini engellemek için, kamu malı olan yollara İl Özel İdaresine ve şirkete ait araçların çekilerek yolun kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Samistal yaylasından bir kadının “Devlet nedir? Halk bu, devlet yok. Devlet bizim sayemizde devlettir. Kimdir devlet?” sorularını, toplantı, gösteri ve ifade özgürlüğü ve devleti temsil eden Rize Valisi Ersin Yazıcı’nın halkla ve doğayla kurduğu ilişki bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Yolun geçmesi planlanan yayladan bir başka kadının, “Kelepçeniz varsa hepimizi tutuklayın, buraları mahvedince zaten bizi mahpusa atmış olacaksınız” şeklinde ifade ettiği özgürlük anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Güncelleme Tarihi: 16 Temmuz 2015, 14:53