Milletvekili aday listesinde yüzde 48 oranıyla kadınların eşit temsiliyetine yaklaşan HDP'nin kadın adayları arasında, kadın özgürlük mücadelesinden önemli isimler de yer alıyor.
Bu isimlerden biri; avukat Sezin Uçar. Devletin siyasi baskısına uğrayan devrimci, sosyalist ve yurtseverlerin, işten atılan, patronların sömürüsüne uğrayan işçilerin savunmanlığını üstlenen Uçar, aynı zamanda kadın katili erkeklerin cezalandırılması için hem mahkemelerde hem de sokakta mücadele eden avukatlardan biri.
Sezin Uçar, hem adaylık sürecini hem de HDP'nin kadınlar için ne yapacağını ANF'ye anlattı.
Sezin Uçar, öğrenci gençliğin akademik demokratik özerk üniversite talebinin yükseldiği yıllarda üniversitede devrimci ve sosyalist mücadele ile tanıştı.
Türk ve Sünni emekçi bir aileden geliyor. Bu nedenle politikleşmesinde, yaşadığı sınıf çelişkisi daha belirgin bir yerde duruyor. İnançlar ve halklar sorununu, sonradan bilgilendikçe öğrenmiş.
Eskişehir'deki Anadolu Üniversitesi'nde okurken, Sosyalist Gençlik Derneği'nin kuruluşunda yer aldı, çalışmalarını yürüttü. Üniversiteyi bitirdikten sonra Ezilenlerin Hukuk Bürosu'nun kuruluşunda yer aldı. Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Sosyalist Kadın Meclisleri'nde siyasi çalışmalarını sürdürdü. Sosyalist Kadın Dergisi'nin de editörlüğünü yaptı.
Şimdi de HDP'nin milletvekili adayı.
Neden?
Uçar, bu soruya yanıt verirken, kadınların siyasetin de merkezine yürümesi gerektiğine işaret etti. Kadınların, politikanın üretildiği merkezlerden daha çok pratik olarak uygulandığı alanlarda yer aldığına dikkat çeken Uçar, "Teorik, politik ve ideolojik önderlik alanlarında istediğimiz düzeyde yer alamıyoruz. Kadınların bu noktalarda da belirleyen olması gerektiğine inandım ve aday oldum" dedi.
Uçar, bir süredir Kadıköy, Tuzla, Ataşehir, Ümraniye, Pendik, Sultanbeyli gibi ilçelerin yer aldığı 1. bölgede bir süredir çalışma yapıyor. Ev ev, sokak sokak geziyor, özellikle de kadınları dinliyor.
Kadınlar ne diyor Uçar'a?
Uçar'ın yanıtına göre, kadınlar, en çok şiddetten bahsediyor ve bir gerçekçi bir önlem alınmasını istiyor. İkincisi ise hayatlarını kolaylaştıracak, hayata katılımlarını sağlayacak önlemler istiyor.
YASALAR YENİDEN YAZILACAK VE UYGULANACAK
HDP, kadınların bu talepleri karşısında ne yapacak? Örneğin kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet?
Uçar'ın yanıtı şöyle: "HDP, kadına yönelik şiddetin ve bugün bir cins kırımına dönüşen kadın katliamlarının nedeni olarak kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği görüyor. Bu eşitsizlik aynı zamanda toplumsal bir eşitsizlik ve adaletsizlik pozisyonuna evrildiği için esasen kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri ile mücadele yönteminin temel dinamiği, bu eşitsizliği ortadan kaldıracak politikalar üretmek oluyor. Toplumsal yaşamın her alanında kadın ve erkek eşitliğini sağlayacak politikalar üretilmesi temelinde bir seçim bildirgesi hazırladık. Kadına yönelik şiddete karşı da önlemlerimiz var. Beyannamemizde yer aldığı gibi CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması ve 6284 Sayılı Yasa'nın kadın örgütleri ile birlikte yeniden revize edilmesi gibi önlemlerimiz var. Ayrıca kadına yönelik şiddet bir cezasızlık halini almış durumda. TCK'da kadına yönelik şiddetin tüm biçimleri yeniden düzenlenecek, haksız tahrik indirimleri kesin bir şekilde kaldırılacak."
HDP, kadını erkek şiddetinden koruma yöntemlerinden biri olarak, "savunma ve özsavunma hakkı"nın yasalarda tanınması gerektiğin belirtiyor. Kendisine tecavüz eden erkeği öldürdüğü için müebbet hapis cezasına çarptırılan Nevin Yıldırım'ı hatırlatan Uçar, bu konuda kısa ve net konuştu: "Bugün Nevin Yıldırım dosyasında yaşandığı gibi kendine karşı yönelmiş bir şiddeti bertaraf etmek isteyen bir kadın, ceza alma tehdidi ile bu özsavunma mekanizmalarından mahrum bırakılmayacak."
Uçar, Özgecan'ın katledilmesinin ardından Meclis'e sunulan yasa tasarısını da hatırlattı.
"Kadının beyanı esastır" ilkesinin de yasalara girmesini sağlayacaklarını belirten Uçar, ayrıca şunları söyledi: "Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti davalarında, bu konuda özel olarak eğitilmiş personelin görevlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kadına yönelik şiddetin nedenlerinden biri olan, şiddeti kışkırtan söylemlere son verilecek. Erken yaşta özendirilen evlilikler, 4-4-4 eğitim sistemi, kız çocukları ve genç kadınların erken yaşta aile karşılaşmasının özendirilmesinin önünü açan düzenlemelerin hepsine son verilecek. Kadın Bakanlığı yeniden kurulacak."
Kadınları politika yapmaya çağırmak önemli. Ancak HDP, kadınların toplumsal ve siyasal hayata katılmasını nasıl kolaylaştıracak?
Uçar'ın bu soruya yanıtı şöyle: "Kadının bugünkü pozisyonuna neden olan toplumsal cinsiyet rollerine son vermek bakımından pratik bazı adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz ve bu doğrultuda politikamızı hazırladık. Kadının rolü olarak değerlendirilen kimi toplumsal görevler var. Aslında bunlar toplumun görevleri ve toplumsallaşması gereken hizmetler. Ama toplumsal cinsiyet temelinde kadının işi olarak görülmüş. Bunlardan biri çocuk bakımı, bir diğeri de yaşlı ve hasta bakımı. Mahallelerde 24 saat süreyle açık kreş, önlemlerimizden biri. Bu kreşler kadınların ve erkeklerin istedikleri zaman çocuklarını bırakabilecekleri ve herhangi bir ücret ödemeyecekleri yerler olacak. Mahalle kreşlerinin yanı sıra işyerleri merkezli kreşler. Mevcut yasada olduğu gibi kadın çalışanların sayısına bakarak düzenlenen değil, çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın düzenlenen kreşler düşünüyoruz. Bir diğeri de yaşlılar ve bakıma muhtaç aile bireyleri için bakımevleri söz konusu olacak."
ANAYASADA POZİTİF AYRIMCILIK VE CİNSİYET EŞİTLİĞİ
HDP, "kadın eksenli bir anayasa" vaadinde bulunuyor. Bu ne demek?
Mevcut anayasada pozitif ayrımcılık ve cinsiyet eşitliği kavramlarının maalesef yer almadığına dikkat çeken Uçar, "Anayasa gibi bir toplum sözleşmesinde böyle bir ibarenin yer almaması, anayasanın altındaki yasaları da etkiliyor" dedi ve ekledi: "O nedenle anayasada pozitif ayrımcılık ve cinsiyet eşitlik mutlaka yer alacak. Ev içi emeği gözeten sosyal hakları yer alacak. Bunlara ek olarak da kadınların toplumsal ve siyasal yaşama eşit katılımı bakımından özgün ve özerk örgütlenme biçimleri anayasada tanımlanacak."
"Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe" HDP'nin yerel yönetimlerde uygulamaya çalıştığı kadından yana bir politika. Bu kadın seçim bildirgesinde de yer alıyor.
Uçar, "toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe"nin kadınların, eğitim, sağlık gibi temel haklara erkeklerle eşit bir şekilde ulaşımı için şart olduğunu belirtti, "Bir eğitim ya da sağlık bütçesi planlanacaksa, kadının bu hizmetlerden erkekle eşit oranda yararlanabilmesi bakımından önlem alınacak" dedi.
BOŞANMIŞ YA DA EŞİNİ KAYBETMİŞ KADINLARA SOSYAL YARDIM
HDP, eşini kaybetmiş ve boşanmış kadınlar için de "asgari ücret düzeyinde sosyal yardım"ın ödenmesi gerektiğini düşünüyor.
Neden?
Milletvekili adayı Uçar'ın yanıtı şöyle: "Bugün birçok ev emekçisi kadın, eşinin kazancıyla geçimini idame ettirmek zorunda kalıyor. Eşi vefat ettiği zaman ya da eşinden boşanma gibi bir tercih yapmak istediği zaman geçim hakkından mahrum kalıyor. Kadınların, kendi yaşamlarını güvence altına almak, eşlerini kaybettikleri zaman ya da boşanmak istediklerinde ekonomik nedenlerle boşanma kararından vazgeçmelerinin önünü alabilmek için asgari ücretten az olmamak üzere sosyal yardım yapılmasını programımıza aldık. Bu haktan aynı zamanda eşi cezaevinde ya da kayıp olan kadınların da yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. AKP döneminde sosyal yardımlar insan onuruyla bağdaşmayacak testlere tutularak yapıldı. İnsanların, özellikle de kadınların çok temel ve insani bir hakkı. Ancak hükümet tarafından bir lütufmuş gibi sunuldu. Bunun da önüne geçebilmek ve kadınların kendi yaşamlarına dair kararları ekonomik kaygıları olmaksızın özgürce verebilmeleri bakımından, bu sosyal yardımın çok önemli olduğunu düşünüyoruz."
Güncelleme Tarihi: 05 Mayıs 2015, 13:25