İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu’nun her Cumartesi günü düzenlediği ‘F’ oturma eyleminde hasta tutsak Yaşar İnce’ye özgürlük istendi. Hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı eylemde, “Tecrit öldürür, F tipi hapishaneleri kapatılsın”, “Hapishanelerde ölüm istemiyoruz”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” pankartları ve “Susma suça ortak olma”, “Siz onların ölmelerine izin verdikçe, biz onların ellerini sıkı tutacağız”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “Yaşam hakkı üzerindeki her yetki cinayettir” dövizleri taşındı.

“Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “İnsan haklarıyla insandır”, “Tecrit işkencesine son”, “TMK elini mahpuslardan çek”, “ATK elini mahpuslardan çek”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganlarının atıldığı eylemde, bu hafta Sincan F Tipi Cezaevi’nde olan hasta tutsak Yaşar İnce’ye özgürlük istendi. F oturumunda ilk sözü İHD İstanbul Şubesi Başkanı Abdulbaki Boğa aldı.

‘SAVCILAR HUKUKA DEĞİL STATÜKOYA HİZMET EDERSE…’

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İHD olarak Ankara’ya yürüdüklerini hatırlatan Boğa, ancak siyasilerden ve toplumdan bekledikleri duyarlılığı göremediklerini ifade etti. Hasta tutsakların bırakılması için suç duyurusunda bulunduklarını belirten Boğa, ancak bu ülkede savcıların hukuk adına değil, statükonun bekçileri olarak görev yaptıkları için sonuç alamadıklarını vurguladı.

Boğa’dan sonra hasta tutsak Yaşar İnce’nin avukatı Kübra Gündüz söz aldı. Müvekkili Yaşar İnce’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü olduğunu aktaran Gündüz, İnce’nin F tipi cezaevlerinde uygulanan tecrit nedeniyle hastalandığını belirti. İnce’nin Hepatit B, guatr hastalığına yakalandığını dile getiren Gündüz, müvekkilinin beyin damalarında sorun olduğunu, ancak hastaneye sevk edilmediği için bir türlü teşhis konulamadığına dikkat çekti.

‘HASTA TUTSAKLARA SAHİP ÇIKMAK VİCDANİ SORUMLULUKTUR’

Avukat Kübra Gündüz’ün ardından da Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nden yeni tahliye olan PKK’li tutsaklar Delil Gülnaz Akkurt ile Mahsun Ekmen söz aldı. Görme engelli olduğu ancak cezaevlerinde kendisinden kat be kat ağır hasta mahpuslar bulunduğuna dikkat çekerek sözlerini başlayan Akkurt, “Arkadaşlarımızın ismi hasta olsa da şunu herkes bilmelidir ki onlar ölüm döşeğinde yaşam mücadelesi veriyor. Onlara sahip çıkmak vicdani bir sorumluluktur” diye konuştu.

Akkurt’tan sonra Mahsum Ekmen söz aldı. Faşizme, düşmana ve kapitalizme inat direnen bunca arkadaşını geride bırakmanın üzüntüsünü yaşadığını ifade eden Ekmen, tahliye olduğuna sevinemediğini söyledi. Elinde tutuğu hasta tutsak Lokman Akbaba’nın fotoğrafını göstererek şunları ifade etti: “Bu fotoğrafta gördüğünüz Lokman arkadaşla biz aynı hücrede kaldık. Aynı hüzün ve sevinçleri yaşadık. Lokman git gide eriyen bir arkadaşımız. O bu halde tutsakken benim burada olmamam gerekiyorduk. Keşke benim yerime o tahliye edilseydi.”

İNCE’NİN TEDAVİSİ ENGELLENİYOR!

Mahsum Ekmen’in ardından ise cezaevi komisyonu adına açıklamayı Mine Nazari okudu. Yaşar İnce’nin sağlık durumu hakkında bilgi veren Nazari, 2006 yılında tutuklanan İnce’nin bir yıl boyunca hastaneye sevk edilmediği, Hepatit B taşıyıcısı olduğu fakat müdahale geciktiği için hastalığın aktifleştiği anlattı. Bu hastalık karşısında düzenli tedavi ve beslenmenin gerektiği belirten Nazari, tecritten dolayı birçok rahatsızlığı da olan İnce’nin tedavisinin engellendiğine dikkat çekti.

Açıklamanın devamında hasta tutsaklar Cemal Özvarış, İsmail Yavuz, İbrahim Tekin, İbrahim Er, İsmet Esen, Kadri Gökdemir, Kenan Gezer, Lütfüşah Kelekçier, Mehmet Yıldızbakan ve Mehmet Şerif Öner’in sağlık durumu hakkında da bilgi verildi.

F Oturma eylemi “Yaşar İnce serbest bırakılsın” sloganları eşliğinde sona erdi.