Aydın'da Raize-Mehmet Selim Nabız çifti, çocuklarına Bedirxan Şoreş ismini vermek istedi. Ancak İl Nüfus Müdürlüğü'ne nüfuz cüzdanı için başvuran aileye Bedirxan ismindeki x harfi nedeniyle bu şekilde isim çıkarılamayacağı söylendi. Gerekçe olarak ise x harfinin "yasaklı" olduğu belirtildi.
23 gün önce dünyaya gelen ve babası cezaevinde olan Bedirxan Şoreş'in annesi Raize Nabız ve dayısı Cengiz İvdil, nüfus müdürlüğünde karşılaştıkları yasağı ANF'ye anlattı.
YASAK...
Anne Nabız, yaşananları şöyle aktardı: "Nüfus müdürlüğüne gittik. Bedirxan yazmak istedik. 'X harfi nedeniyle olmuyor. Başbakan açıkladı, yasa çıkmış ama yürürlüğe girmemiş. Harfler halen yasak. Bir şey yapamayız' dediler. Yabancılar gelse yapmaz mısınız dedik. 'Yaparız, yabancılar için yasak yok' dediler. Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz, diye sorduk. Ama yasak diyorlar."
‘SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’
"İsmini Bedirhan Şoreş koyduk. Ancak hasta ve ameliyat olması gerektiği için doktora gitmek adına mecburen kimliği bu şekilde çıkarmak zorundaydık" diyen anne Nabız, "Gereği neyse yapmak istiyoruz ve ismini değiştirmek istiyoruz. Hepsi laf. Devlet bir yasa çıkarıyor ama yürürlüğe koymuyor. Kürtler mücadele etsin alsın diyor. Ortaya koyuyorum, sizin hakkınız ama mücadele edin diyor. Bunun için de mücadele etmek gerekiyor. Halen x harfi yasak. Hepsi göstermelik ve laftan başka bir şey değil. Şoreş'i yasaklı harfler olmadığı için kabul ettiler. Ancak onu da sorun ettiler önce" ifadelerinde bulundu.
‘GEÇMİŞTE DE YASAKLI DİYE ENGELLENDİ’
Nabız, daha önce Aydın'da çocuklarına Kürtçe isim vermek isteyen Kürt ailelerin bu yasaklı harflere takıldığını belirterek, kardeşinin de oğluna "Ciwan" ismini koymak istediğini, yine w harfi nedeniyle kabul edilmediğini ifade etti.
'DEVLET KÜÇÜMSÜYOR, YOK SAYIYOR'
Bedirxan Şoreş'in dayısı Cengiz İvdil ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Kürtçe bir medeniyet dili değil" sözünü hatırlatarak, şöyle konuştu: "Belki de bizim anlamadığımız meselenin derininde yatıyor. Devlet dilde bunu başarabiliyor. Bizler de dilimizde ısrar edip, devlete karşı mücadelemizde ısrar edersek dilimizin özgürlüğünü de kazanırız. Her toplum kendi diliyle varlığını sürdürüyor. Medeni dil, devlet olarak tanımlanıyor aslında. Devlet toplumdan daha mı değerlidir? Devlet mi toplumu yarattı? Türkçeyi medeni dil, diğer dilleri medeni olmayan diller olarak göstermeleri, bir halkı küçümseyip yok saymak anlamına geliyor. Buna karşı ciddi mücadele verilmesi gerekiyor. Bunun altında yatan da simge ve sembollerdir. Bizim gırtlağımızdan çıkan her ses, her simge varlığımızın ve bakış açımızın ortaya çıkardığı gerekçemizdir."
'DOĞAL HAKKINIZ, İNKAR ETMİYORUZ AMA...'
Bir Kürt olarak devletin hiçbir adım atmayarak, lafı ortaya koyup, içini doldurmadığı yorumunu yapan İvdil, "Başbakan Kürtçe yer isimlerini serbest bıraktığını söylüyor. Değiştirmek istendiğinde ise kabul edilmiyor çünkü yasal bir güvenceye kavuşturulmamış. Şimdi söylüyor ama yasal bir mevzuata kavuşmadığı noktada sorun başlıyor. Bu anlamda kendimde memurlarla tartıştık. Bu sizin doğal hakkınız, inkar etmiyoruz, görebiliyoruz bunu dediler. Ben de önünüzdeki klavyeden de mi utanmıyorsunuz dedim. Bu sembolleri yasak göremezsiniz dedim. Memurun kendisi siz de teşhir edin biz de teşhir edelim dedi" ifadelerini kullandı.
"Israrcı olmak gerekiyor. İnsanların sonuna kadar yasal haklarını kullanması gerekiyor" diyen İvdil, şunları söyledi: "Bu noktada biz de ısrarcı olacağız ve dava açacağız. Çocuğun hastalığından dolayı acele edildi ve bu şekilde bir kimlik çıkarılmak zorunda kalındı. Ama biz mahkeme yoluyla sonuna kadar gideceğiz." / anf
Güncelleme Tarihi: 01 Temmuz 2014, 17:45
kardeşim sizde alfabeye takılmışsınız , akp ne yapsın ? koy kürtçe ismini sen yine dedenin isminde ninenin isminde x harfi mi var ?