Halk mı yakalayacak?

4 canlı bombanın resimlerinin emniyet ve istihbarat birimlerince servis edilmesi, bir yandan yeni canlı bomba eylemi endişesine neden olurken, bir yandan da ‘Kim önleyecek’ sorusunu akla getirdi.

Halk mı yakalayacak?
 Ankara Katliamı’ndan 3 gün önce saldırı istihbaratı ve canlı bombaların isim listesi ellerinde olmasına rağmen hiçbir önlem almadıkları ortaya çıkan  emniyet ve istihbarat birimleri önceki gün, IŞİD üyesi 4 canlı bombanın fotoğraflarını basına servis ederek vatandaşlardan bu kişileri görmeleri halinde polise ihbarda bulunmalarını istedi. Fotoğrafların yayınlanmasının halk arasında korku yaratmak amacını taşıdığını söyleyen CHP Ankara Milletvekili Avukat  Şenal Sarıhan, “Bu insanları yakalayacak olan halk değildir” dedi. HDP İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel de, bu uygulamayla yapılmak istenenin, devletin yeni saldırıları önleyecekmiş izlenimi yaratmak olduğuna vurgu yaptı.


HALKTAN İHBAR ETMELERİ İSTENDİ

Yapılan açıklamada IŞİD üyesi 1’i yabancı 4 kişinin büyük bir eylem yapmak için kısa süre önce Suriye ‘den Türkiye ‘ye giriş yaptıkları, canlı bombalardan 3’ünün Adıyaman’daki “Dokumacılar” olarak bilinen ve hakkında soruşturma açılan gruba bağlı oldukları belirtildi.

4 kişinin yakalanmamak için sahte kimlik kullandıkları da ifade edildi. 1993 Adıyaman doğumlu Ömer Deniz D.’nin Emre Kaya adına, 1983 Adana Yüreğir doğumlu Savaş Y.’nin Hamza Tonbak adına, 1995 Adıyaman doğumlu Muhammet Zana A.’nın Murat Özalp adına ve 1995 Kazakistan doğumlu Walentina S.’nin, Yıldız Bozkurt adına sahte kimlik taşıdıkları belirtildi. Açıklamada bu kişileri görenlerin polise ihbarda bulunması istendi.

KORKU YARATMAK İSTİYORLAR

Konuyla ilgili gazetemize konuşan CHP Ankara Milletvekili Avukat  Şenal Sarıhan, 7 Haziran seçimlerinden önce 5 Haziran’da Diyarbakır’da HDP’nin seçim mitingine yönelik bombalı saldırının faillerinin bulunmayışının, başkaca patlamaların yaşanacağı sinyallerini verdiğine vurgu yaptı. Faillerin bulunmaması, sorumluların açığa çıkarılmamasının daha sonrasında Suruç Katliamı’nı yaşattığını söyleyen Sarıhan, “10 Ekim’de ise Ankara’da yaşanan patlamayla aslında bütün bu yaşananların devlet tarafından bilindiği, ancak açığa çıkarılmadığı bilgilerini ortaya koydu. Ankara Katliamı’ndan günler öncesinde emniyet yetkililerinin yaşanabilecek bir patlamadan bilgi sahibi oldukları da meydana çıktı belgelerle” dedi. Bu açıdan 4 bombacının fotoğraflarının yayımlanmasıyla 1 Kasım seçimlerinden önce yeni bir korku havası estirilmek istendiğini belirten Sarıhan, “Bu insanları yakalayacak olan halk değildir tabii ki. Sadece emniyet güçleridir. Böyle bir durum bir infiale yol açar. Halk içinde korku yaratmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

‘DEVLET ÖNLEYECEKMİŞ İZLENİMİ YARATIYORLAR’

HDP İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel de, devletin ve AKP İktidarının toplumda tedirginlik yaratmak istediğini ifade ederek, “Bugün Ankara Katliamı’nın da devlet gözetimi altında işlendiği de ortaya çıkıyor. Bu tehditlerle Türkiye’nin barış ve demokrasi isteyen güçleri hedef alınarak sindirilmeye çalışılıyor” dedi. Dört canlı bombanın görüntülerinin servis edilmesinin, “Devlet önleyecekmiş gibi bir izlenim yaratılması” amacı taşıdığını ifade eden Tüzel, şöyle devam etti: “Bir taraftan bunları önleyecekmiş gibi davranan, bir taraftan da bu güçlerin işlerini kolaylaştıran bir devlet yapısı görüyoruz. Bütün bunlar bugün bu devletin güvenlik anlayışına güvenilemeyeceğini, bizim kendi geleceğimiz, kendi güvenliğimiz için mücadeleyi yükseltmemiz gerektiğini ortaya koyuyor.”

Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2015, 12:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER