Gülten Kaya Köşk'te Konuştu

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nde Ahmet Kaya'ya verilen müzik ödülünü Gülten Kaya " Bu ödülü incelikli bir selam olarak algılayıp aleyküm selam demeye geldim" dedi.

Gülten Kaya Köşk'te Konuştu
 Çankaya Köşkü'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde müzik dalında ödüle Ahmet Kaya layık görüldü. Ödülü eşi Gülten Kaya aldı.

Gülten Kaya ödülü alırken “Bu ödülü, eşim adına bu topraklarda yaşamış ve onun gibi incitilmiş, kırılmış tüm kadim kültürlere eşim şahsında bir vefa selamı, incelikli bir selam olarak algılayıp aleykümselam, bizden de merhaba demeye geldim” dedi.

"Sanat disiplin kaldırmayacak kadar özgürdür"

Gülten Kaya’nın konuşması şöyle:

"Kültür sanat bizim topraklarımızda hep merkezileştirilmeye çalışılarak, devlet denen yapıya sadakati istendi. Dolayısıyla muhaliflere üzerinde çokça düşünülmesi gereken bedeller ödetildi. Yaşadığı topraklar üzerine düşünmenin ve bu toprakların tarihi ve geleceği için kaygı taşımanın ne kadar değerli olduğu anlaşılamadı. Oysa bu sanat dediğimiz en özgür olması gereken ifade alanının doğasına uygun değildi.

Muhalif kimliğini gerek düşünceleri, gerek üretimiyle birleştiren Ahmet Kaya bu ülkenin tabi ki itirazlarını cesurca dillendiren bir yurttaşı, bir sanat adamıydı. Sanırım bu ödülün en şaşırtıcı yanı da buydu.

“Sözü susturulmuş ve kalbi incitilmiş bir sanat adamının cümlelerini burada dilendirmenin de bir vicdan borcu olduğunun anlaşılmasını isterim. Paris’te yaşadığı sürgün zamanlarında sesini ülkesine duyurmak istemiş ve kayda geçen cümleleriyle şöyle demişti:

“ ‘Dünyanın bütün kültürlerine, dinlerine ve dillerine eşit mesafede duran, kendini hiçbir yere ait göremeyecek kadar dünya vatandaşı hisseden ama bir kimlik aidiyeti ifade etmek gerekirse Kürt asıllı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.

“Sanat disiplin kaldırmayacak kadar özgürdür. Ve kendi içinde bütün parti ve örgütler üstü bir disipline ve hayatın hep ileriye doğru gitmesi yönünde bir işlevselliğe sahiptir. Özellikle de muhalif sanat. Ben kendisine sadakat göstermemi isteyen tüm sistemleri reddedecek kadar özgür bir ruha sahibim. Ben bu ülkenin yakın ve uzak tarihinin tüm yakıcı sonuçlarını silmesini ve bunu hayatın her alanına yaymasını istiyorum.

“Benim mücadelem yok sayılan bütün hakların ve bütün kültürlerin varlığı kabul edilinceye kadar bitmeyecektir. Benim beklentim insanlığı içine düştüğü kaosun 2000’lerle başlayan yeni insanlık tarihinde düzenlenmesi ve hayatın insana en yaraşır hale getirilmesi yönündedir. Benim lanetim, insanlık suçu işleyenler, hayatı bölenler, değerleri hoyratça harcayanlar, insanlığı örseleyen ve onlara acı yaşatanlaradır. Hukuk tarihi beni yargılayan ve bana ceza verenleri kendi gurur tablosuna elbette eklemeyecektir. Bunu biliyor ve hayatın adaletine daha çok inanıyorum.  Yeni bir çağın eşliğinde ben acı ile sınanmış başta Kürt halkı olmak üzere bütün dünya halklarının artık yüzlerini dağlara dönüp ağlamasını istemiyorum. Beni anlayabiliyor musunuz?’

"Aleykümselam demeye geldim"

“Burada bulunup da bu cümleleri bugünün ruhu üzerinden algılamakta zorlanan olduğunu zannetmiyorum. Öte yandan bu cümlelerin sadece 13-14 yıl evvel söylendiğini de hatırlayalım. Sanırım o zaman algılanamayan şuydu: Sanat dediğimiz alan kendi öngörüsüne sahiptir. Ve verili olana değil, kendi yaratmak istediği estetik ve güzel dünyaya doğru koşar. Bu aynı zamanda hayatın diyalektik olarak ileriye doğru akışına hız kazandırma koşusudur.

“Benim burada bulunmam bir temsiliyeti ifade ediyor. Onun aramızdayken aldığı son ödülün de başka bir temsiliyeti simgelediğini yine kendi cümlelerinden biliyoruz. ‘İnsan hakları’ diye başlamış, ‘Türkiye hakları’ diye bitirmişti. Bana düşen de onu etkileyen, sarsan, var eden, ona şarkı yazdıran değerler adına bu ödülü almaktır. Onun kurduğu insanlık düşüne, değiştirmek istediği ve özlediği dünyaya bu ödülle tek bir adım bile yaklaşıyorsak bundan eşim adına da kendi adıma da onur duyarım.

“Bu nedenle ben bu ödülü, onun değerlerini bu topraklarda yaşamış ve onun gibi yaşamış ve incitilmiş, kırılmış tüm kadim kültürlere eşim şahsında bir vefa selamı, incelikli bir selam olarak algılayıp aleyküm selam, bizden de merhaba demeye geldim.

“Bu ödülün hayatı ve bizleri sanata düşünceye, insanın kendisini özgürce ifade edebilmesine bir adım daha yaklaştırmasına vesile olmasını istiyor, kalplerimizdeki güzel şarkıların hayatı iyileştiren gücüne olan inancımızı pekiştirmesini diliyor ve insana en yaraşan sisteme demokrasiye yaklaştırmasını arzuluyorum. Tabii ki hayallerimizi ve dünyayı değiştirme inancımızı, parklardaki ve dağlardaki çocuklarımızınki kadar temiz ve taze tutarak. Teşekkürlerimle."  / Bianet

Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2013, 14:27
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER