‘ZEHRA DOĞAN GAZETECİLİK YAPTI’

Duruşmada savunmasını Kürtçe yapan Doğan, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla canı pahasına habercilik yaptığını vurguladı. Yaptığının gazetecilik olduğuna dikkat çeken Doğan tahliyesini talep etti. Doğan’ın avukatları, tutukluluğa ve gizli tanıklarca verilen beyanlara itiraz etti, “Zehra Doğan gazetecidir sokağa çıkma yasağının olduğu dönemde birçok gazeteci bölgeye gitti.  Söz konusu paylaşımları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor” dedi. 

YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI VERİLDİ

Savcılık makamı tarafından Doğan’ın “örgüt üyeliği”nden beraat etmesi talep edilirken, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla ceza alması istendi. Verilen ara kararın ardından Mahkeme heyeti Doğan’ın tahliyesine karar verdi. Tahliye kararı duruşma salonunda büyük bir sevinçle karşılandı. Adli kontrol şartı kararıyla tahliye edilen Doğan hakkında ayrıca yurt dışına çıkış yasağı kararı verildi. Tutuksuz yargılanacak olan Doğan’ın bir sonraki duruşması ise 23 Şubat’ta. Doğan Mardin E Tipi Cezaevi’nde 4.5 aylık tutukluluğunun ardından serbest bırakılmış oldu.

DOĞAN: ÖĞRENEREK ÇIKTIM GURURLA DEVAM EDECEĞİM

Zehra Doğan kaldığı Mardin E tipi Cezaevi’nden işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Cezaevi çıkışı kendisini kalabalık bir gazeteci ordusu ve ailesi büyük sevinçle karşıladı. Doğan ilk duygularını Evrensel’le paylaştı. Doğan'ın ilk açıklaması şöyle:

“Duruşmada, ‘örgüt üyeliği’nden beraatim istenirken, ‘örgüt propagandası’ndan ceza almam istendiğinde tahliye olacağımı düşünemedim. Öyle bir döneme geldik ki, absürd gerekçelerle insanlar tutuklu kalıyor. Sevinçliyim. Özellikle Evrensel gazetesine çok teşekkür ederim. Evrensel gezetesi benim için büyük bir moral kaynağıydı. Hem içeride hem bu süreçte hem yanımda oldu. Şundan da eminim ki Evrensel sadece beni değil içeride olan tüm tutuklu gazetecileri de yalnız bırakmamıştır. Evrensel Metin Göktepe’nin ardılı, Özgür Gündem, Musa Anter’in ve JINHA, Gurbeteli Ersöz’ün... Buralarda gazetecilik yapanlar bir daha bu mesleği bırakamazlar. Biz bu gururu hep birlikte hep taşıyacağız. 

İçeride çok sayıda gazeteci var. Benim diyeceğim bu gazeteci meslektaşlarımızı unutmayalım, yalnız bırakmayalım. Cezaevi benim yaşamımı değiştiren bir yanı da oldu. Komünal bir yaşam vardı, çok güzel tanrıça, bilge kadınlar vardı içeride. Onların bana kattıklarını da unutmayacağım. Bu 5 aya yakın süreçte sinmedim, yılmadım ve daha çok şey öğrenerek çıktım. Şimdi daha kararlı ve daha güçlü bir şekilde gazeteciliğe devam edeceğim için çok mutluyum."