İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin Şengal’de yaptığı katliamdan kaçarak Kuzey Kürdistan’a yerleşen Êzîdîlerin, yaşamlarını güvende tutmanın arayışları devam ediyor. DAIŞ çetelerinin Şengal’de yaptığı katliam sırasında yüz üstü bırakıldıklarını dile getiren Êzîdî cemaatinin kanaat ve inanç önderleri, Avrupa’ya gitmek için Bulgaristan sınırına gidiş nedenini açıklıkla anlattıkları takdirde Güney Kürdistan’da aldıkları sosyal yardımın kesileceği kaygısını taşıdıklarını söylüyor.

“Bizim Bulgaristan sınırına gidiş nedenimizi anlatırsak KDP maaşımızı keser onun için bizi de zor durumda bırakmayın” diyen Êzîdîler, Şengal’in Özerkliği ilan edilmeden ve kanton sistemine geçilmeden kendi yaşamlarını başka bir güce teslim etmek istemediklerini altını çiziyor. Konu ile ANF’ye konuşan Êzîdîler, Kuzey Kürdistan belediyelerinin bir yıldır topladıkları yardımlarla kendilerine sahip çıktıklarını söylüyorlar.

Heci Xwedêda: Biz Avrupa’ya gitmek için çadır kentten çıkarak Edirne’ye gittik. Ancak asker bizim Bulgaristan’a gitmemize izin vermedi. Biz buradan yola çıkmadan önce Batman’da HDP ve belediye yetkilileri, Avrupa’ya gidişin çok zor olduğunu defalarca bize iletti. Ancak biz yine de bir şansımızı denemek istedik. Belki Bulgaristan sınırını geçebilseydik çok daha zorluklarla karşılaşabilirdik. Akrabalarımızın bir kısma halen sınırı geçmek için Edirne’de bekliyor. Biz devlet kampına gitmek istemediğimizi defalarca dile getirdik. Fakat öyle görünüyor ki, Bulgaristan sınırına gidenleri AFAD Kampına götürmek istiyorlar. Bu teklifi kabul etmeyenlerin de Güney Kürdistan’a gönderileceğini belirtiyorlar.

Kürt Hareketi’nin yetkili ve milletvekillerinin devreye girerek, eskiden kaldığmıız belediye kamplarına geri dönmemizi sağlamalıdırlar. Zaten Şengal özgürleşirse ve kendimizi güvende hissedersek kendi topraklarımıza geri döneceğiz. Kimse Êzîdîlerin Avrupa sevdasına kapılıp yollara düştüğünü düşünmesin. Biz tarih boyunca ihanetlere maruz kalmışız! Bizi DAIŞ’in insafına bıraktıklarını dünya tanıklık etti. Orada özerk bir yönetimimiz olursa zaten bu halk kendiliğinden Şengal’e geri dönecek. Burada Batman Belediyesi ve HDP ile bir yıldır tüm imkansızlıklara rağmen sorun yaşamadık. Kürt Özgürlük Hareketine karşı şimdi kendimizi mahcup hissediyoruz. Çadır kentlerde sıkıntı yaşadığımızdan kaynaklı gittiğimizi düşünenler de var! Burada yer yer sıkıntılarda yaşamış olabiliriz, biz kendi evimizde olduğumuzda da sıkıntılarla karşılaşmışız. Ancak anlık veya günlük sıkıntılar olmuştur ve aynı anda çözülmüştür. Topraklarımıza geri dönebilmemizi sağlamak için Kürt Özgürlük Hareketi çok hassas davrandığını görebiliyoruz. Ancak bizde şimdilik Şengal’e geri dönmek için duygularımız kırılmış.”

Pir Kenan: Yaklaşık bir yıldır Batman’da Kürtlerin partisi ve Batman Belediyesi bize ev sahipliği yaptılar, bize kucak açtılar, değer verdiler onlara teşekkür ediyoruz. Ama çadır kentlerde yıllarca misafir kalmak bu sorunumuza çözüm olmazdı. Çünkü bir yıldır hepimiz üretimden kopuk, sadece yemek yiyen, uyuyan varlıklara dönüştük. Bu en az savaş kadar üzerimizde etki bırakıyor. Onun için Avrupa’ya gitme kararını aldık. Bulgaristan sınırına gönderildik, ancak bunun içinde çok kirli bir oyun olduğunu fark ettik. Hem bizim, hem de Kürt Özgürlük Hareketi’nin başına kötü bir oyun oynandı. Kendimizi ilk başta Batman Belediyesine karşı mahcup hissediyoruz. Bulgaristan sınırından geri gönderildik. Ancak çoğumuzu AFAD kamplarına yerleştirecekler ya da sınır dışı edilecekler. Biz uyarılmamıza rağmen kararımızdan vazgeçmedik. Bu iş değildi gerçekten bizi de, Kürt partisini de çok zor durumda bıraktılar. Şimdi Şengal’in özgürleştirilmesini bekliyoruz zaten topraklarımız temizlenirse geri dönmekten başka şansımız da yoktur.

Bizim tek isteğimiz şu an dünyanın Kürt Özgürlük Hareketi ile dayanışma içerisinde olmasıdır. Çünkü Şengal’den katliamdan kaçtığımız ilk günden buyana Kürt Özgürlük Hareketi bize sahip çıkıyor. Mimse bizim Avrupa’ya buradan kaçtığımızı düşünmesin. Ama Şengal özerk olmadan, kanton kurulmadan dönüş yapmamızı bekliyorlarsa yanılıyorlar. Şengal’in birilerinin himayesinde olmasına taraf değiliz. Bakınız DAİŞ çeteleri çocuklarımızın, kadın ve yaşlılarımızın kafasını keserlerken savunmamızı yapması gerekenler halktan önce kaçtılar. Bu gerçekliği neden hiç kimse görmek istemiyor? Şengal kanton olsun kendi güvenliğimizi kendimiz almak istiyoruz, o zaman DAIŞ’ mi, başka güçler mi, minnet etmeyiz. Topraklarımıza göz koyanlara karşı direnemesek kimseye minnet etmeyiz. Şimdi tekrar ‘gelin artık güvendesiniz’ demeleriyle gidemeyiz! Çünkü 10 yıl sonra DAIŞ değil başkası saldırırsa bizi bırakıp kaçmayacaklarının garantisi var mıdır? Şengal özerk olmadan hiç kimse bizim Şengal’e geri dönmemizi beklemesin! Eğer sınır kapısına gitmişsek kendi keyfimizden gitmedik. Çadır Kent yaşamı da yaşam değildir.”