Kobanê'de DAİŞ saldırılarına karşı direniş üçüncü ayında da devam ederken, sağlık alanında da çeşitli sorunlar yaşanıyor. Kentte sınırlı sayıdaki doktor çatışmalarda yaralanan ve binlerce sivilin tedavisi ile ilgileniyor. Yetersiz koşullar içerisinde mücadele eden doktorlar, elinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Kentte yaralılara acil müdahale için bir evden dönüştürülmüş bir hastane bulunurken, yine siviller içinde bir evde başka bir hastane kurulmuş. Siviller için kurulan hastanede, binlerce sivilin sağlık sorunuyla iki doktor ve onlara yardımcı olan bir sağlıkçı ilgileniyor.
'ŞARTLAR DAHA DA ZORLAŞTI'
Sivillerin sağlık durumuyla ilgilenen Dr. Hikmet Ehmed, içinde bulundukları durumu, yaşanan sağlık sorunları, ihtiyaçları ve yapılması gerekenlere ilişkin ajansımıza açıklamalarda bulundu. DAİŞ'in terör saldırıları başladığından beri Kobanê'de olduğunu belirten Dr. Ehmed, halkına yardımcı olmaya çalıştığını ifade etti. "Halkımızın acılarını biraz da olsa hafifletmeye çalışıyoruz" diyen Ehmed, içinde bulundukları durumu ilişkin şunları dile getirdi: "Bu süreçte Kuzey Kürdistan halkımızın bize vermiş olduğu destek ve elimizdeki imkanlarla halkımıza yardımcı olmaya çalıştık. Fakat şimdi, şartlar daha da zorlaştı. Kışın gelmesiyle zorluklar daha da arttı. Soğuklar da bir yerde bir düşmandır insan için. Hem sınırdaki halkımızın dönüşü hem de Kuzey'den halkımızın buraya gelmeleri şartlarımızı daha da zorladı. Gelenlerin çoğu çocuk ve yaşlılar. Soğuk havalarda da elbise, yeme-içme ve süt gibi ihtiyaçları daha da arttı. Bizler de burada halkımızın sorunlarına cevap olmaya çalışıyoruz. Elimizdeki imkanlar da azaldı, artık. Daha önce 4 hastanemiz vardı Kobanê'de, ancak onların her dördü de bombalanarak kullanılamaz hale getirildi."
SOĞUK HAVALAR VE KISITLI TEMİZLİK TEHDİDİ
Havaların soğumasıyla birlikte sivil yurttaşlarda göğüs hastalıkları, bronşit, soğuk algınlığı, mide ve bağırsak hastalıkları şikâyetlerinin arttığına dikkat çeken Ehmed, "Yine yetersiz beslenmeden dolayı özellikle çocuk ve yaşlılarda bazı rahatsızlıklar kendini göstermekte. Savaş devam ettiği için Kobanê'de temiz su yok. Bundan dolayı da bazı hastalıklar yaygınlaşmakta. Yine temizlik imkanları kısıtlı olduğundan dolayı cilt hastalıkları var" dedi. Kobanê'de savaşın hala kentin içinde sürdüğüne belirten Ehmed, kente gelen havan ve topların sivil halkın içine düştüğüne dikkat çekti. Ehmed, "Ayrıca kentte temizlik imkanları yok. Kentte birçok hayvan ölmüş ve öylece oldukları yerde duruyorlar. Yine ulaşamadığımız birçok yerde DAİŞ'in cenazeleri var. Bunlara ulaşıp bunları kaldırma imkanımız yok. Bunlar ciddi sağlık tehditleri oluşturuyor. Birçok ev mayınlanıp bırakılmış. Bunlar da büyük tehlike yaratıyor" diye belirtti.
KÜRTLERE VE ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARINA ÇAĞRI
İlaçlara ve sağlık malzemelerine ihtiyaçlarını olduğunu dile getiren Ehmed, şu çağrıda bulundu: "Kuzey'deki halkımıza, Güney'deki halkımıza, sağlık odalarına ve uluslararası sağlık kuruluşlarına bize destekte bulunmaları çağrısında buluyoruz. Halkımızın ağrılarını hafifletmek için bize ilaç ve malzeme desteğinde bulunsunlar. Bizler, bütün uluslararası yardım kuruluşlarına, sağlık kuruluşlarına ve Kürdistan Sağlıkçılar Birliği'ne bize destek sunmaları çağrısında bulunuyoruz. Bu zor şartlarda insani bir koridorun açılması için de çaba sarf etmeliler. Bu koridordan bize ilaç ve malzeme desteği gelmeli. Gördüğünüz gibi bu iki odada halkımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Hastane değil burası. Hastanede laboratuvarın, malzemelerin olması gerekir. Burada biz bu iki odayı böyle hastane gibi kullanıyoruz. Dar imkanlarla sivil halkımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Ama artık yetmiyor. Umuyoruz ki; Kuzey ile aramızda insani bir koridor açılar ve bize destek verilir. Halkımız bu gün zor bir süreçten geçiyor."
'BİR JENOJİT YAŞANIYOR'
Kendilerine açılan savaşın sadece savaşçılara açılmadığına işaret eden Ehmed, savaşın bütün halka açıldığının altını çizdi. Ehmed, bu konuda da şu değerlendirmede bulundu: "Burada sadece ordular savaşmadı. Burada bir jenosit yaşanıyor. Halkımız bir bütün yerinden, yurdundan edildi. İnsanlığa karşı bir savaş açıldı burada. Bu barbar terörist grup saldırılarında halkın hiçbir şeyini bırakmadı. Halkın her şeyi talan edildi, evleri yakılıp yıkıldı. Eğer bu halk yarın öbür gün dönse bile yaşamını idame ettirebilecek hiçbir şeye sahip değil. Halkımızın acılarını biraz da olsa dindirmek için umuyorum ki, uluslararası kuruluşlar da bizlere destek verecektir. İlk önce Kürt halkına seslenmek istiyorum; doktor olur, aydın olur onlara buyurun gelin halkınıza yardım edin. Halkımızın acılarını hafifletmek için gelin birlikte çalışalım. Belki halkımızın acılarını bitiremeyiz ama hafifletebiliriz. Uluslararası kurumlara da; insani yardım olur, sağlık yardımı olur, hiç fark etmez bize destek verin diyoruz. İlaç eksiğimiz var. Elimizdekiler de tükenmeye başladı. Maddi olur manevi olur hiç fark etmez desteğimizi sürdürelim. Halkımıza karşı başlatılan bu jenosit girişimini durduralım.
Direnişi sadece YPG/YPJ'ye bırakmayalım. Bizler de burada halkımıza bağlılığımızla, hizmetimizle direnişimizi sürdürelim."
