2. Demokrasi ve Barış Konferansı, konukların konuşmalarıyla devam ediyor. DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle konuşmasına katılımcıları Kürtçe selamlayarak başladı. Son 15 yıllık sürecin barış mücadelesinde önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Dicle, Öcalan'ın cesur adımlarla bir süreç başlattığını söyledi. Barış tartışılacaksa geçmişin hatırlanması gerektiğini ifade eden Dicle, bugüne kolay gelinmediğini söyledi. Bugünkü barış sürecinin dünyada eşi benzeri olmadığını belirten Dicle, "Devlet ve Kürtler hiçbir aracı olmadan kendileri çözmeye çalışıyor. Dünyadaki tüm sorunların çözümünde uluslararası arabulucular var. Oslo'dan sonra başlayan süreçte biz kendimiz yapıyoruz. Kendi içimizde diyalog yoluyla çözüm sürecinde dünyada sınav halindeyiz" dedi.

'SÜREÇ CİDDİ KRİZ GEÇİRİYOR'

Barış üslubunun önemli olduğunu dile getiren Dicle, gelinen noktada sürecin ciddi kriz geçirdiği bir dönemde olduklarını söyledi. Dicle, "Bir Başbakan yardımcısı, Kobanê'nin bahane olduğunu, çözüm sürecinde yeri olmadığını söyledi. Şunu söyleyeyim, Kobanê Kürtlerin onuru ve gururudur. Devlet bunu anlamak zorundadır. Kobanê'nin düşmesine ramak kalmıştı. HDP'den çağrı gelmeseydi bile Kobanê 'hawar' diyordu. Kürtler bunu bilir. Devletin açık sorumluluğu ortadayken tahrik edici açıklamalar ortadayken, Kobanê düştü düşecek diyenler, DAİŞ'le PKK bizim için aynıdır diyenler şapkalarını önüne koyup düşünmelidir" diye konuştu.

Barış umudunu son kertesine kadar büyütmek için Kürt tarafının sözü olduğunu dile getiren Dicle, şunları söyledi: "Ama devlet savaşa karar vermişse sorumluluğu da tarih huzurunda kendilerine aittir. Demokrasi güçleri ve Kürtlerin barış umutlarının büyüyeceğini belirtmek isterim."