Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin Ağrı’daki olağan kongresinde konuştu.
Demirtaş’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
7 Haziran seçimleri
“Özellikle AKP hak etmediği bedava milletvekilliklerini kazanmaya o kadar alışmış ki bizim parti olarak seçime girme kararımızdan en çok o siyasi hırsızlıkla gelen vekiller rahatsız oluyor. Ağrı’dan da var biliyorsunuz, Ağrı halkı oy vermediği halde yıllardır Ankara’da Ağrı milletvekili gibi oturanlar var. Bunların hepsini 7 Haziran’da inşallah geri alacağız.
“Siyasi hırsızlığa, para hırsızlığına, rüşvete, yolsuzluğa her türlü soyguna 7 Haziran’da son diyeceğiz. Biz burada AKP’yi sıfırlayacağız. Hedefimiz odur.”
“Eğer biz olmazsak inanın ki AKP kendi kafasındaki anayasayı, tekçi anayasayı, kendi kafasındaki tek adam anayasasını, özgürlükleri kısıtlayan, hiçbir soruna da çözüm getirmeyen AKP anayasasını Türkiye halklarına dayatacak. Tek teminat biziz. HDP dışında özgürlükçü sivil anayasa savunan hiç kimse yok.
“Bugün CHP iktidar olsa ne olur MHP olsa ne olur? Her birini al ötekine vur. Tencere dibim kara, onunki seninkinden kara. Dolayısıyla bunların her biri halkın umudunu ve heyecanını yiyip bitirdiler.
“Şimdi Türkiye’nin her yerinde HDP heyecanı var. Herkes Karadeniz’de, Trakya’da, Akdeniz’de, İç Anadolu’da aynı heyecan var. Herkes gözünü partimize dikmiş durumda. Çünkü biliyorlar ki biz haktan yanayız.
Çözüm süreci
“Barışı sandığa endekslediler. Kimse barış meselesine partisel çıkarı, sandık çıkarı, oy hesabı olarak bakamaz. Barış oydan daha kıymetlidir. Barış milletvekilliği koltuğundan daha kıymetlidir. Barış meselesi AKP’den de, HDP’den de daha kıymetlidir. Çünkü halkın evlatları, bu gençler bizlerden daha kıymetlidir, siyasi çıkarlardan daha kıymetlidir.
“Bize göre insanın hiçbir temel hakkı, özgürlüğü asla pazarlık konusu olamaz. Ne siyasete, ne de bürokraside yaptığımız hiçbir görüşmede biz bunları pazarlık konusu olarak ele almadık. Şimdi seçim sürecinde, AKP eğer çözüm sürecinde ilerlemek istiyorsa topu sağa sola atmayı bıraksın, önündeki insan hakları, demokrasi ödevlerinin gereğini yerine getirsin.
İç Güvenlik Paketi
“Parlementoda güvenlik yasa tasarısı var, çözüm süreciyle bunun ne alakası var? Şimdi bu kadar yetki verip polise, güvenlik güçlerine, jandarma, valiye her birini hakim kadar yetkili kılmanın, her birini infaz memuru kadar yetkili kılmanın çözüm süreciyle nasıl bir bağı olabilir? Şu anda parlementoda görüşmemiz gereken şey güvenlik yasası değil özgürlük yasası olmalıydı, demokrasiye dair yasalar, paketler olmalıydı. Atılması gereken doğru adım budur.
“Buradan, Ağrı’dan bir kez daha hükümete çağrı yapıyoruz, ertelediğiniz güvenlik yasa tasarısını lütfen tümden geri çekin. Bakın bu tehlikeli bir yasadır. Bu yasa çıkarsa ki biz çıkmaması için sonuna kadar direneceğiz. Parlementoda kürsüyü ve iç tüzüğün verdiği bütün hakları sonuna kadar kullanacağız.
“Siz 132 maddelik tasarıyı gerekirse bir yıl boyunca parlamentoda görüşeceksiniz, biz onun çıkmasına izin vermeyeceğiz. Ama ısrarla biz bunu çıkaracağız diyorsanız, meclisi kilitlemeyi göze alıyorsanız, o tercih sizindir.
“Bu yasa çıktığında da Türkiye’yi siz kendi ellerinizle bir diktatörlüğe, bir polis devletine, bir katliam devletine dönüştürmüş olacaksınız. Zaten bu yasa çıkmamış haliyle tartışılmaya başlanmış. Dikkat edin sokaklardaki ve gösterilerdeki polis cureti ve hukuk dışına çıkma cesareti artmış durumda.
Özgecan Aslan’ın öldürülmesi
“Adına erkek denen üç yaratık tarafından tecavüz edildikten sonra vahşice katledilen 20 yaşındaki genç kadını saygıyla anıyorum.
“Üç tane yaratık bu gencecik çocuğa bu zulmü yapmışlar ve bunu erkeklik adına yapmışlar. Şimdi Ağrı’dan bu erkeklik anlayışına, tecavüzcü, vahşi, barbar erkeklik anlayışına bütün Ağrılı erkeklerin lanet okumasını istiyorum.
“Erkeklik anlayışı buysa biz o anlayışı yıkacağız, tarihin çöp sepetine atacağız. Erkek anlayış kadınla kendini bir gören anlayıştır, kadına tecavüzcü anlayış değildir. Böyle bir erkeklik anlayışını asla kabul etmeyeceğiz.”
Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2015, 11:52