Dün gün boyu süren konferans, 4 oturum şeklinde düzenlendi. Konferansın ‘Değişen Ortadoğu’da Kürtler’ konulu ilk panelinde, PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Antropolog Kejal Rahmani, Tennessee Üniversitesinden Kirmaj Gundi ve Güney Kürdistan temsilcisi Karwan Zebari söz aldı.
Skype aracılığıyla konferansa katılan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, ABD'ye yönelik net mesajlar verdi. Müslim, Kürtlerin Suriye'deki savaşta yalnız bırakıldığını ve kendi topraklarına hapsedilmek istendiğini ifade etti.
Rojava’ya uygulanan ambargonun kaldırılması için ABD'ye çağrıda bulunan Müslim, "Biz Rojava'da demokratik bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Bütün çabalarımız bu yönde. Eğer ABD ve diğer ülkelerden her hangi bir delegasyon bizimle bağlantı kurmak isterse biz görüşmeye hazırız" dedi.
Konferansın ikinci oturumunda, “Suriye Kürtleri ve gelecek için vizyonları” ele alındı. Gazeteci Mutlu Civrioğlu’nun moderatörlüğünde yapılan konferansta, PYD Dışilişki Komitesi üyesi Alan Şemo, Gazeteci Amberin Zaman, KNK Temsilcisi Seyf Bedirxan, Ortadoğu Araştırmalar Merkezi üyesi Christian Sinclair konuşmacı olarak katıldı.
ZAMAN: TÜRKİYE KÜRTLERİ DIŞLIYOR
Türkiye’nin Suriye politikasını değerlendiren gazeteci Amberin Zaman, Türkiye’nin Kürtleri ve PYD’yi dışlayan politikalarına dikkat çekti. Bu yaklaşımın yanlış olduğunu belirten Zaman, sınır boyunca Ceylanpınar-Akçakale ziyaretlerinde birçok insan ile görüştüğünü belirtti.
Çete üyelerinin Türkiye’ye çok rahat giriş çıkış yaptığını, hastanelerde tedavi edildiğini belirten gazeteci Zaman, PYD Eşbaşkanı Salih Müslim hakkında Güney Kürdistan hükümetinin giriş yasağı kararı vermesine de tepki gösterdi. “Müslim önemli bir Kürt lider. Bölgesel hükümetin ona yaptığını algılayamıyorum. Oğlunu yitirmiş bir insana, bu şekilde yaklaşım anlaşılmazdır” dedi.
Zaman’ın bu değerlendirmesi konferans katılımcıları tarafından alkışlandı.
Ortadoğu Araştırmalar Merkezi üyesi Christian Sinclair de Suriye’nin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verdi. Suriye’nin kuruluşu, Baas Rejimi’nin Kürtlere yönelik uyguladığı ayrımcı politikaları değerlendiren Sinclair, yüzbinlerce insanın en temel haklarından mahrum bırakıldığını söyledi. Sinclair, Kürtlerin demokrasi, ekonomik, kültürel yapıları hakkında da bilgilendirmede bulundu.
‘KÜRT YÜKSEK KONSEYİ EN ÜST TEMSİLCİ OLARAK KABUL EDİLMELİ’
KNK Temsilcisi Seyf Bedirxan da Rojava’daki mevcut politik durumu değerlendirdi. Özellikle PYD’nin üçüncü bir çizgi olarak verdiği mücadeleye değindi.
PYD Dışilişkiler Komitesi üyesi Alan Şemo da, Rojava’da Kürtlerin yarattığı projeyi anlattı. Geçici yönetim oluşturma, Kürt Yüksek Konseyi’nin işlevini değerlendiren Şemo, “Kürt Yüksek konseyi, Kürlerin en yüksek temsilcisidir. Bunun böyle görülmesi gerekiyor” dedi.
ÇANDAR: SÜREÇ ÇÖZÜM İÇİN İYİ BİR FIRSAT
Konferansın üçüncü paneli ise, “İmralı Barış Süreci: Türk-Kürt ilişkileri tekrar çekilmiş mi?” başlığını taşıyordu.
Florida Atlantik Üniversitesi’nde Siyasal Bilimler Profesörü olan Mehmet Gürses’in moderatörlüğünde yapılan panelde, gazeteci Cengiz Çandar, BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Tennesee Teknik Üniversitesi Profesörü Michael Gunter, Columbia Üniversitesinden İnsan Hakları Çalışmaları Barış Oluşturma Programı Direktörü David L. Phillips konuşmacı olarak söz aldı.
Gazeteci Cengiz Çandar çözüm sürecine hala isim konmadığına dikkat çekerek, Kürtlere statü verilmemesini eleştirdi.
Sürecin çözüm açısından önemli bir fırsat olduğunu, ancak fırsatın yeterince kullanılmadığını kaydetti.
BDP Van Milletvekili Nazmi Gür ise, BDP’nin çözüm sürecinde oynadığı rolü değerlendi. Çözüm sürecinin başlangıcında umutlu olduklarını, bu doğrultuda çaba harcadıklarını da sözlerine ekledi.
PHILLPS: BEKLENEN DÜZEYDE GELİŞME YAŞANMADI
Columbia Üniversitesinden İnsan Hakları Çalışmaları Barış Oluşturma Programı Direktörü David L. Phillips de, Kürt sorununun çözümü konusunda gelinen aşamada çok da gelişme kaydedilmediğini söyledi. Dünyanın çeşitli bölgelerinde çözüm süreçlerini yakından takip ettiğini, aktif rol aldığını söyleyen Phillips, beklenen düzeyde gelişme yaşanmadığını vurguladı.
Konferansın son paneli, “ABD, Türkiye ve Kürtler: Yeni bir vizyona doğru” başlığını taşıyordu. Bu panelde BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, ABD kongre üyesi Lincoln Davis, ABD’nin Irak ve Türkiye eski büyükelçisi James Jeffrey’in konuşmacıydı.
DEMİRTAŞ: BİZİM SAVUNDUĞUMUZ MODEL TÜRKİYE İÇİN BİR ŞANSTIR
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, barış süreci sırasında AKP hükümetinin bu tür bir reforma ve diyaloga hazır olmadığını gördüklerini belirtti. Hükümetin Kürtlerle görüşmeyi bile lütuf saydığını da vurgulayan Demirtaş ”Suriye’deki Kürtlere de aynı tutum sergileniyor. Niye konuştuğumuzu bir türlü anlayamıyor AKP hükümeti. Oysa bizim bizim savunduğumuz çözüm modelleri de Türkiye için de bir şanstır. Türkiye demokrasisini güçlendirecektir” dedi.
Batı dünyasının Ortadoğu barış görüşmelerinde ilerleme kaydetmek istiyorsa, artık Kürtlerin ortaya koyduğu çözüm önerilerini ciddiye alan bir politika izlemesi gerektiğini de belirten Demirtaş sınırları değiştirmeden çözümü sağlayabileceklerini, BDP olarak bu konuda önemli rol oynayabileceklerini düşündüklerini de vurguladı.
Amerika’nın da Kürtlerin kültürel dil ve statü kendini yönetme hakkını gözeten bir politika izlemesinin Ortadoğu’da çözüm ve barış sürecine katkı sağlayacağını söyleyen BDP Eşbaşkanı Demirtaş, umutsuz ve karamsar bir aşamada olmadıklarını ancak Başbakan’ın müzakere sürecine yönelik eleştirileri ve önerileri ciddiye alması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
ABD kongre üyesi Lincoln Davis ise, Güney Kürdistan’da tek bir ABD askerinin ölmediğini, Kürtlerin Amerikalıların iyi dostları olduğunu söyledi. Bu nedenle Obama hükümetinin Kürtleri daha çok dinlemesi gerektiğini belirtti.
ABD’nin Irak ve Türkiye eski büyükelçisi James Jeffrey ise, ABD hükümetinin önemli işler yaptığını vurguladı. Bu tür aksaklıkların benzer durumlarda yaşanabileceğini de sözlerine ekleyen Jeffrey, BDP’yi oynadığı olumlu rolden dolayı takdir ettiğini de sözlerine ekledi. / anf
Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2013, 23:29