Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul'daki seçim çalışmalarının startını Kadıköy'de düzenlediği kitlesel ve coşkulu bir etkinlikle verdi.
İskele Meydanı'nda yapılan etkinlikte halk, İstanbul milletvekili adayları ile buluştu.
Alanda sık sık "Özgürlük için bizler HDP", "Kardeşlik için bizler HDP", "Adalet için bizler HDP", "Barış için bizler HDP", "Bizler HDP, Meclis'e" sloganları atıldı.
Etkinlik, Ağrı'da katledilen Cezmi Budak şahsında saygı duruşuyla başladı. Kitle, "Çarxa şoreşe" marsını söyledi, "Şehid namirin" sloganını attı.
Buluşmaya HDK Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de katılırken, ilk önce HDP İl Eş Başkanı Ayşe Erden ve Cesim Soylu halka seslendi.
"İstanbul'un üç bölgesinde ulaşılmadık mahalle, çalınmadık kapı bırakmayacağız" diyen Erden, "Adaylarımızın mücadelesinin yanında olmak için ilçelerde partilerinize başvurun" çağrısını yaptı.
Erden, "Yolumuz kısa ve yoğun bir yol olacak. Yolumuz açık olsun" diye konuştu.
ADAYLAR HALKI SELAMLADI
HDP İl Eşbaşkanı Cesim Soylu da seçim sürecinde yaşanacak engelleme ve provokasyonlara dikkat çekti, "Eşitsiz ve dengesiz bir ortamda seçime giriyoruz. Onlar paraları ve medya gücü ile seçimi yürütecekler. Ama bizler partisine inanmış sizlerle bu seçimi yürüteceğiz. En büyük güç ise sizlersiniz" dedi.
Ardından sırayla 3, 2 ve 1 bölge adayları, halkı selamladı.
Engelli adayı Musa Piroğlu, tekerli sandalyede olduğu için kürsüye çıkamadı, ancak halk tarafından alkışlarla selamlandı.
Halkın yoğun alkışları eşliğinde alana giren Demirtaş, birazdan halka seslendi. Demirtaş, "Partimize umut bağlamış ülkemizin özgür yarınları için gönlünü HDP'nin ağacının yapraklarına bağlamış bütün ezilen halkların düğün bayram yeridir" diyerek halkı selamladı.
Bugün İstanbul'dan Hakkari'ye bir çok yerde çalışmaların başladığını kaydeden Demirtaş, "AKP'nin saltanatını yıkacak ezilenlerin sıfatıyla çalışmalara başlıyoruz" dedi.
Demirtaş şöyle konuştu: "Bugüne kadar görülmemiş düzeyde umut yaratan, hiçbir partinin cesaret edemediği çok sesli, çok renkli adaylarımızla, tıpkı Anadolu, Kürdistan, Mezopotamya gibi halklarımızın karşınıza çıktı. Madem hepimizin üzerinde bu ağır yük var, gece gündüz çalışmalıyız. Yola hep birlikte çıktıysak yükü hep birlikte taşıyacağız. Aday biz değil sizlersiniz. HDP meclise gidiyorsa, bizler Meclis'e gidiyorsak her birimiz aday gibi çalışacağız."
Demirtaş, halka, "HDP'yi Meclis'e taşımaya hazır mıyız?", "Bizler Meclis'e gitmeye hazır mıyız?" diye sordu.
Halk, büyük bir coşku ile "Evet" yanıtını verdi.
'ASKER AİLELERİ AĞRI'DAKİ GERÇEĞİ ÖĞRENMELİ'
Ağrı'da yaşanan provokasyona dikkat çeken Demirtaş, yaşanan olayla ilgili ayrıntılı bilgi verdi: "Hiçbir anket şirketinin ölçemediği bir sonuçla ortaya çıkacağız. Bu sonuçlar şimdiden AKP'nin masasına gitmeye başlamış olmalı ki, panikleyerek çılgınlık yapmaya başladılar. Ağrı'da yaşanan provokasyon gibi bundan sonra da provokasyonlar tekrarlanabilir. Cumhurbaşkanı, bütün halkın başkanı sıfatını taşıması gereken kişi, Erdoğan, Sakarya'da, canlı yayın yapar gibi, ‘Ağrı'da çatışma var' diyerek çatışmadan siyasi rant devşirecek kadar çılgınlaşmıştır. Ağrı'da ne olduğunu bütün halkımızın bilmesi lazım. Özellikle evlatları askerde olan annelerin bilmesi lazım. Orada çatışma değil, önceden hazırlanmış sahte bir kurgu operasyon vardı. Mümkün olduğunca fazla cenaze çıkarmaya çalıştılar. 15 askeri çatışma bölgesinde bırakıp terk ettiler. Bunlardan 8'i yaralıydı. O yaralı askerler yaşamını yitirsin, AKP oyunu artırsın, istediler. HDP'li yönetici arkadaşlarımız, yaralı askerleri çatışma bölgesinden çıkardı. Genelkurmay, AKP ve bu provokasyonları düzenleyenler bunun hesabını vermeli. Orada yaralı askerleri almaya giden arkadaşlarımıza helikopterden ateş açtılar. Bir asker, HDP'li bir arkadaşımız ve bir PKK gerillasını öldürdüler. Arkadaşlarımız yaralı askerleri çarşaflarla taşımak zorunda kaldı. Fotoğrafları var. Ülkeyi yönetenler lüks jetlerle, seçim çalışması yaparken, yaralı asker için ambulans helikopter bile göndermediler. Erdoğan, bu ölümleri halka bir müjde verir gibi duyuracak kadar çılgınlaşmaktadır."
Ortadoğu'da hiçbir diktatörün giderken arkasında barış bırakmadığını belirten Demirtaş, "Ama bu kez sen giderken yangın içinde bir ülke değil, barış içinde bir ülke kalacak" diye konuştu.
İnsan hayatının Meclis koltuğundan daha değerli olduğunu Erdoğan'a hatırlatan Demirtaş, "Kürt'ü de, Türk'ü de her bir evladın, o gençliğin bir tek tırnağı 550 milletvekilinin koltuğundan daha değerlidir. Ama sen o koltuk için ülkeyi yakmayı göze aldıysan karşında HDP'yi bulacaksın" dedi.
Demirtaş, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye de seslendi, "Gelin Ağrı'ya gidelim, olanları yerinde tespit edelim, AKP'nin ülkeyi karanlığa götürmesine izin vermeyelim. Bu provokasyonları bozmak hepimizin görevidir" diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Adayı Demirtaş, son olarak tüm partililere seslendi, "Meclis'e rengarenk bir parlamentoya çevireceğiz. Şu dakikadan itibaren hep beraber çalışacağız, hep beraber bu yolu yürüyeceğiz" dedi.
Demirtaş'ın konuşmasının ardından bir süre halaylar çeken halk, daha sonra Kadıköy'den ayrıldı.
Güncelleme Tarihi: 13 Nisan 2015, 12:11