Cumartesi Anneleri /İnsanları, 484. buluşmalarında 7 Temmuz 1992′de Diyarbakır’da gözaltına alınarak kaybedilen Ramazan Kaya’nın akıbetin sorarak sorumlularının hesap vermesini istedi.
Bu haftaki eylemde ilk sözü 1993 yılında Hakkari Yüksekova’da kaybedilen Abdullah Canan’ın oğlu Vahap Canan konuştu. Canan, “İnsanlık için bu cinayetler bir gün aydınlanacak. Güzel bir Türkiye için bu umudu taşıyoruz” dedi.
“Adalet talebimize karşılık veren idareyi destekleriz”
Ardından 1995 yılında kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak konuştu.
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecine girdik. Ama şimdiye kadar hükümetteki hiçbir partinin adalet arayışımız için projeleri olmadı. Hepsi statükoyu korumaya devem etti.
“Barış ve müzakere süreci ile adalet talebimiz karşılıksız kalmamalı. Adalet talebimize karşılık veren bir siyasi idareyi destekleriz.”
“Bu nasıl adalet?”
Ocak’ın ardından Ramazan Kaya’nın ailesinin Diyarbakır’dan gönderdiği mektup okundu. Mektubu Türkan Ocak okudu.
Mektupta şunlara yer verdi:
“Eşimin kaybedilişinin üzerinden 22 yıl geçti. Yıllardır bitmeyen bir umutla eşimden haber bekliyorum. Ziyaret edeceğim bir mezarım olsun istiyorum. Bana bu zulmü yaşatanlar bunun hesabını versin istiyorum. Kocamı kaybeden korucular hala görev başındalar. Bu nasıl adalet?
“Artık babamızın çıkıp gelmeyeceğini biliyoruz. Şimdi en büyük arzumuz babamızın akıbetini öğrenmek. En azından bir mezarının olması. Mezarda da olsa babamıza kavuşmak.
“Bize bunları yaşatanların cezalandırılmalarını istiyoruz. Cezalandırılsınlar ki, başkaları bizim yaşadığımız acıyı yaşamasın. Cezalandırılsınlar ki, hak yerini bulsun, işledikleri suçlar yanlarına kalmasın. Bugün de kalbimiz Galatasaray’da olacak, babamız için, tüm kaybedilenler için.”
“Devlet görevlilerini korumaktan vazgeçin”
Mektubun ardından bu haftaki açıklamayı Cumartesi İnsanları’ndan Zin Demir yaptı.
“Devletin, gözaltında kaybettiği insanlarımızın akıbetini gizlemekten vazgeçin. İnsanlarımızı gözaltında kaybeden devlet görevlilerini korumaktan vazgeçin. Onların hakkaniyete uygun bir biçimde yargılanmasını önleyen koruma kalkanlarınızı kaldırın.
“Bu insanlık suçunu etkin, şeffaf, bağımsız bir biçimde araştırmayan yargı mensuplarını, Başbakan’ı Süleyman Demirel, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin olan 49′uncu Hükümeti, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş komutasındaki TSK’yı, Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Ergün’ün başında olduğu emniyet teşkilatını, OHAL Valisi Ünal Erkan’ı sorumlu tutuyoruz”
Ramazan Kaya kimdir?
Diyarbakır’a bağlı Eryol Köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ramazan Kaya 7 Temmuz 1992’de traktörüyle Diyarbakır’a giderken Mermer Jandarma Karakolu’na yakın bir mesafede dört silahlı korucu tarafından kaçırıldı.
Koruculara direnen Kaya, minibüsten indirildiği sırada “Beni kurtarın” diye bağırdı.
Silahlarını minibüstekilere yönelten koruculardan korkan köylüler müdahale edemedi. Omuzundan vurularak kaçırılan Kaya’dan bir daha haber alınamadı.
Tanıkların ifadesiyle Ramazan’ı kaçıran korucuların Yarımca’da ikamet eden köy korucularından Hanifi Durğun, Ömer Durğun, Seyfettin Durğun, Zübeyir Durğun olduğu anlaşıldı. / İMC
Güncelleme Tarihi: 06 Temmuz 2014, 12:15