CHP'li Bekaroğlu: Muhalefet 'terör' parantezine alınıyor

CHP Mehmet Bekaroğlu, kendi deyimiyle 'iktidar baskısı'nı anlattı: Hak, hukuku dediğiniz zaman terörle ilişkilendiriyorsunuz. "Muhalefetin tamamını terör parantezine alarak susturma taktiği uygulanıyor.

CHP'li Bekaroğlu: Muhalefet 'terör' parantezine alınıyor
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li Üyesi İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, siyasi  durumlarla ilgili  değerlendirmelerinden dolayı muhalefete baskı uygulandığını söyledi. Bütçe komisyonunda konuşma süreleriyle ilgili konulan sınırlamanın ötesinde siyasi durumlara ilişkin değerlendirmelerde baskı uygulandığını anlatan Bekaroğlu, “Ağzınızı açar açmaz terörle ilişkilendiriliyorsunuz. Bu her yerde böyle. Bütün muhalefet terör parantezine alınıyor” dedi.


HDP’lilerin cezaevlerine konulmasına karşı anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararlarını hatırlatarak, komisyonda ‘Tutuksuz yargılanmalılar’ sözüne yapılan müdahaleye dikkat çeken Bekaroğlu, “’Milletvekilleri suçları sabit olana kadar tutuksuz yargılanmaları gerekir’ diyoruz, yasama ve denetim görevlerini yapmalı diyoruz, ilkesel bir şey söylüyoruz;  ama koskoca bir bakan (Tuğrul Türkeş) bunu alıyor, terörle ilişkilendirmeye kalkıyor. Hamaset yapıyor” dedi.

Bekaroğlu’nun  Duvar’a değerlendirmeleri şöyle:

OHAL DEVLETİNE GİDİLİYOR: Yasa çıkarmak TBMM’nin en temel görevi ama bu yasalardan en önemlisi de bütçe yasasıdır. Milletin burada bütçe hakkını konuşuyorum ama 10 dakika, 5 dakikayla sınırlıyor. Devam ederken sınırlıyor. Bu baskı zaten öteden beri var. Daha çok siyasi durumla ilgili. Siyasi durumla ilgili bir baskı var. Bir siyasi parti TBMM’den çekilmiş durumda, işin hukuki boyutu, şu boyutu falan ayrı bir durum. Bir milletvekili bölgeden seçilir ama anayasaya göre bütün Türkiye’nin milletvekilidir. Bu duruma dikkat çekmek istiyoruz. Ama ağzınızı açar açmaz terörle ilişkilendiriliyorsunuz. Bu her yerde böyle. Bütün muhalefet terör parantezine alınıyor. Ve bu aslında sadece Türkiye ile ilgili değil, 11 Eylül’den sonra bütün dünyada gelişen bir konsept ve olağanüstü hal devletliğine doğru gidiyorlar.

VEKİLLER TUTUKSUZ YARGILANMALI DİYORUZ: Muhalefetin tamamını terör parantezine alarak susturma taktiği uygulanıyor. Dün ne demeye çalıştık söyletmediler. Milletvekilleri dahil herkes mahkeme çağırmışsa, savcı çağırmışsa herkes gidecek yargılanacak. Üstelik de TBMM’nin iradesi ortaya çıkmış ve dokunulmazlıklar kaldırılmış. Milletvekilleri gitmediler. Zorla götürüldüler buraya kadar da bir şey demiyoruz biz. Gitmeliydiler. Ama biz ne dedik, bu milletvekilleri suçları sabit olana kadar tutuksuz yargılanmaları gerekiyor. Bunu da, anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararına bağlı olarak söylüyoruz. ‘Yasama ve denetim görevlerini yapmalı’ diyoruz, ilkesel bir şey söylüyoruz. Ama koca bir bakan bunu alıyor, terörle destekçiliğiyle yaftalamaya kalkıyor. Herkes gidiyor (yargıya), bunlara gitmiyor gibi hamaset yapıyor. Bu, bütün muhalefeti terör parantezi tehdidiyle baskı altına almaktır.

SİVİL SİYASET  BASKI ALTINDA: Şu anda sivil siyaset bu şekilde bir baskı altında. Milletvekillerinin bu şekilde baskı altında olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilebilir mi? Serbest bir şekilde konuşabilmeli insanlar. Kaldı ki; biz şu anda dokunulmazlık kapsamında kürsü dokunulmazlığı hakkımızı kullanıyoruz. Ben TBMM’nin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşuyorum, bakan müdahale ediyor. O bakanın çelişkileri de ortada. Daha dün ne söylüyordu, bugün ne söylüyor. Muhalefeti konuşturmuyor, insan hakları, demokrasi, hukuk adına ağzınızı açtığınız vakit, bir şey söylediğiniz zaman, bunlar terörle ilişkilendiriliyor. Vahim bir durumla karşı karşıyayız. Hukuk diyorum, demokrasi diyorum, hak ve özgürlükler diyorum. Hukuk dediğiniz vakit terörü savunuyorsunuz gibi bir tablo oluşturuluyor. Bu kabul edilemez. Bunu Türkiye taşıyamaz. Başkanlık da getirseler, krallık da getirseler bu yol değil.

Güncelleme Tarihi: 09 Kasım 2016, 15:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER