Bilici: Kürtçe anayasal güvenceye alınmalı

Bağlar ilçesinde açılan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'nun mühürlenmesi ve ardından yurttaşların polis müdahalesine maruz kalması, İHD Amed Şubesi tarafından sert bir dille kınandı.

Bilici: Kürtçe anayasal güvenceye alınmalı
Bağlar ilçesinde açılan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'nun mühürlenmesi ve ardından yurttaşların polis müdahalesine maruz kalması, İHD Amed Şubesi tarafından sert bir dille kınandı. Şube Başkanı Raci Bilici, Kürtlerin doğal ve meşru taleplerine polis şiddeti ile karşılık verilmesini kınarken, Kürtçe’nin anayasal güvenceye alınarak resmi dil olarak tanınması gerektiğini belirtti.

Amed’in Bağlar ilçesinde açılan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu'nda bulunan halka sivil ve çevik kuvvet polisleri tarafından gerçekleştirilen saldırı, İHD Amed Şubesi tarafından sert bir dille kınandı. 15 Eylül’den bu yana Kürtlerin Anadil Eğitimi için meşru taleplerle demokratik bir eylem başlattığını ifade eden İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, açılan okullara ve dile getirilen taleplere hem hükümet kanadının söylemleri hem de polisin saldırgan tutumunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.

Açılan Kürtçe okulların insani ve evrensel değerlere uygun gerekçelerle açıldığına işaret eden Bilici “Öteden beri olması gereken bir çalışma. 3 okul açtılar. Ve bu okullarda kendi eğitimlerini, kendi kültürlerini geliştirmek, görmek, yaygınlaştırmak sahip çıkmak temelinde bir süreç gelişti. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana asimilasyoncu ve kültürel soykırımcı bir politika hala sürdürülüyordu. Kürtlerde buna dur demek zorunda kaldı. Asimilasyoncu bu politikalardan derhal vazgeçilmeli ve Kürtlerin en doğal hakkı kendilerine sağlanmalıdır. Sadece bu değil, kimlik tanımı, vatandaşlık tanımı gibi hakları da. Sayın Öcalan tarafından ortaya konulan taleplere derhal cevap verilmeli ve toplumda güven verici adımlar atılmalıdır” diye konuştu.

12 EYLÜL ANAYASASI

Demokratik taleplerle açığa çıkan etkinliklere şiddetle karşılık vermek yerine, çözüm üreten bir tutumun geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Bilici, Anadil eğitimi üzerindeki engelleyici tutumun 12 Eylül anayasasının bir ürünü olduğunu vurguladı. Bilici “Devlet, Kürdistan’da 15 Eylül tarihinden bu yana çeşitli kentlerde anadil eğitimine karşı göstermiş olduğu bu insanlık dışı, hukuk dışı tutumundan bir an önce vazgeçip, evrensel değerler çerçevesinde Kürtlerin taleplerine saygı göstermelidir. Bu politikalar 12 Eylül zihniyetinin politikalarıdır. 12 Eylül faşist darbenin ürünü olan anayasa ile Kürtlere yaklaşılıyor” diye belirtti.

Kürtçe okulların açılması ve mühürlenmesi ardından hükümet yetkililerinin konu hakkındaki söylemlerine dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Bilici, “Hükümetin açıklamaları son derece talihsiz açıklamalardır. Hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın geçmişte de Kürt diline olan yaklaşımı, medeniyet dili olmadığı söylemi ile ortada. Daha sonraki açıklamalarda insani olmayan açıklamalardır. Hiçbir evrensel değerlerle açıklanmayacak açıklamalardır. Bu açıklamalar yereldeki bürokratlara da yansıyor ve yereldeki bürokratlarında, orantısız güç kullanmaya varan hukuk ve insanlık dışı uygulamalar yapabilme noktasında bulunmasına neden oluyor” dedi.

‘SEÇMELİ YADA ÖZEL OKUL DEĞİL, KÜRTÇE RESMİ DİL OLMALIDIR’

Kamusal ve eğitim alanında Kürtçe dilinin önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunan Bilici, “Bundan sonra ne yapılması gerekir. Kürt halkının kimliği, dili, kültürü yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Kamusal alanda, eğitim alanında ve her alanda Kürtçe resmi dil olmalıdır. En azından Kürtlerin yoğunca yaşadığı Kürdistan’da, Kürtçe’nin resmi dil olarak kullanılması gerekir. Bu olmazsa olmazdır ve hükümetin yaklaşımı da bu çerçevede olmalıdır. Hala seçmeli ders ya da özel okulla dilinizi, kendinizi geliştirirsiniz demek, çok kırıcı, ötekileştirici ve ayrımcı bir dildir. Bu nedenle hükümet yasal ve anayasal değişiklikler yaparak,  geçmişten bu yana asimilasyoncu, kültürel soykırım politikalarından dolayı özür dilemedir. Geçmişteki tahribatların onarımı sağlamak amacıyla, pozitif bir ayrımcılıkta yaparak bu dilin gelişmesini sağlamalıdır. Okullarla, insan kaynakları ile Kürt dilini anayasal güvenceye kavuşturmalıdır” diye konuştu.

AKSİ BİR YAKLAŞIM KÜRTLER TARAFINDAN KABUL GÖRMEZ

Bunun dışında bir tutumun Kürt Halkı tarafından kabul görmeyeceğini ifade eden Bilici, Kürtlerin taleplerinin dikkate alındığı bir tutumla yaklaşılması gerektiğini ifade etti. Bilici “Aksi taktirde Kürtler başka bir yaklaşımı kabul etmez. Kürt siyasal hareketinin ortaya koyduğu çözüm modeli de bu çerçevededir. Eğer hükümet bu sürece gerçekten inanıyorsa, Kürtlerle kalıcı bir barış samimi, dürüstse ve irade sahibi ise Kürt okullarını mühürlemek ve şiddet kullanmak anlayışından vazgeçip, bunun yerine yasal değişiklikler yaparak, yönetmelikler çıkararak, yerel bürokratları uyararak bu konularda daha saygılı ve çözüme hizmet edecek öneriler geliştirmeleri gerekir” diye belirtti. 

Güncelleme Tarihi: 18 Eylül 2014, 09:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER