Miting için sabah saatlerinde itibaren birçok il ve ilçelerden kitle konvoylar halinde Cizre'ye doğru yola çıkarken, Cizreliler ise sabahın erken saatlerinden itibaren miting alanına doğru akın etmeye başladı.
Miting alanında kurulan sahneden çalınan müzikler ve Mem û Zin Kültür Merkezi'ne bağlı Koma Brûsk ve Koma Sorxwîn'in seslendirdiği hareketli parçalarla binlerce kişi miting öncesi coştu. Sahnenin üst tarafına PKK lideri Abdullah Öcalan'ın BDP heyeti ile çekilen yeni fotoğrafı, "Batman Halk İnisiyatifi" imzasıyla açıldı.
Kitle hep bir ağızdan "Bijî serok Apo", "Disa disa serhildan serokê me Öcalan" ve "Selam selam İmralı'ya bin selam" sloganları attı. Alana PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan ve Mahsum Korkmaz'ın (Agit) da posterleri açıldı. Gençler tarafından ise, metrelerce uzunluktaki PKK bayrağı alanda dolaştırıldı.
Yapılan saygı duruşu esnasında sahneden "Ey Raqip" maarşı çalındı. Mitingde ilk olarak konuşan BDP Cizre İlçe Başkanı Ahmet Çeter, katılımından dolayı kitleye teşekkür ederek, Rojava halkının kahramanlığını hiçbir zaman unutmayacaklarını kaydetti. Daha sonra Miting Tertip Komitesi adına konuşan BDP Şırnak İl Eşbaşkanı Hame Akti de, "Rojava devrimini tüm Kürtlerin devrimi olarak görüyoruz. Bunun için Rojava devrimini en içten dileklerimizle selamlıyoruz. Katliamlarla bitmeyeceğiz, çünkü sizin bu direniş karşısında devlet artık hiçbir şey yapamıyor" dedi.
KAPLAN: KÜRTLERİ TANIMAYANI, KÜRTLER DE TANIMAZ
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, Kürt halkının yüzyıllardır bu sınırları tanımadığını ve bundan sonra da tanımayacağını söyledi. Dün Güney Kürdistan’da PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ile görüştüğünü söyleyen Kaplan, “Bana 'Cizre halkına en sıcak selamlarımı götür, bizim yanımızda olduklarını biliyoruz' dedi" şeklinde sözlerini aktardı.
Kitlenin "Bijî berxwedana Rojava" sloganları arasında konuşmalarına devam etmeye çalışan Kaplan, "Kürtler, Cenevre 2 konferansına müthiş bir birliktelikle katılacaklar. Biz Meclis raporlarına Kürdistan ismini koyunca çılgına dönenler, kendilerini eğri meğri yapmasınlar. O isim, Cenevre Konferansı tutanaklarına girecek" dedi.
Tutuklu milletvekillerin durumuna da değinen Kaplan, "Bu arkadaşlarımız sizden yüzde 90 oy aldılar, onlar sizin iradenizdir. Sizin iradenizi tanımayanı, biz hiç tanımayız. Onlar makam, maaş için milletvekili olmadı, onlar bu halkın iradesini tanımaları, kimlikleri ve özgürlükleri için oldu. Ama diğerleri ne yapıyor, ayakkabı kutularında dolarları taşımak için oldular ve onun için cezaevine girdiler" dedi.
DEMİRTAŞ: BİZİM İÇİN QAMIŞLO NEYSE NUSAYBİN ODUR
Kaplan’dan sonra BDP Eş Genel Başkanı konuşma yaptı. Kitleyi selamladıktan sonra "Böylesi coşkulu bir kitleyle, çetelerin ablukası altında direniş gösteren Rojava'a destek vermek ve bu çetelere destek veren AKP hükümetini protesto etmek için buradayız" sözleriyle konuşmasına başlayan Demirtaş, Rojava'ya saldırıan çetelerin Türkiye ve birçok Avrupa ülkesinin desteğini aldığını ifade etti.
Rojava devrimine destek olmaya dönük gösterdikleri çabaların da sonuçsuz bırakılmaya çalışıldığını belirten Demirtaş, "Şimdi Kürtler her yerden Rojava halkına destek edini uzatıyor. Ama her yerden ambargo uygulanıyor. Orada da Sayın Öcalan'ın çözüm önerilerini kabul etmiyorlar, orada da özgür bir Kürdistan istemiyorlar. Biz onun için açıkça burada onları protesto ediyoruz. Bizim için Qamışlo ne ise, Nusaybin'de odur. Cizre ne ise, Cizirabotan'da odur. Bugün oraya ambargo uygulanırsa bizim üzerimize de uygularlar. Peki biz buna izin verirmiyiz, vermeyiz" dedi.
Demirtaş, özgürlükleri ve statüleri için Cenevre 2 Konferansı'na Destey a Bilind (Kürt Yüksek Konseyi) altında katılacak olan Kürtlerin, AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan tarafından engellenmeye çalışıldığını da vurguladı.
Demirtaş, bu konudaki sözlerini "Sen bir yandan İmralı'da Serok Apo ile görüşeceksin, diğer yandan da Kürt halkına zulüm uygulayacaksın. Biz buna izin vermeyiz. Eğer bir yerde Kürtler özgür olacaksa, Kürdistan'ın dört parçasında özgür olacaktır. Biz bunun siyasetini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. AKP şimdi topu taca atıyor. Bir de devlet içinde devlet var diyor. Biz de diyoruz ki Rojbaş Başbakan. Sana dokununca mı, senin ayakkabı kutullarında paralarına dokununca mı aklın başına geliyor. Van'da çocuklar ayakkabısız dolaşıyor, üşüyor. Senin ayakkabı kutularında bakanların çocukları paraları götürecek. Nerede peki senin dürüstlüğün, samimiyetin. Dün Kürtleri ayaklar altına alırken, sen onları cezaeevlerine atıyor, ama senin taraftarların yolsuzluktan hapise girerken 'bu büyük bir komplodur' diyorsun. Peki bu mu senin adalet anlayışın" ifadeleriyle sürdürdü.
Sözlerinin devamında Kürtler üzerindeki katliam politikalarının halen devam ettiğinin de altını çizen Demirtaş, Başbakan Erdoğan'a "Roboski katliamın sorumlularını çıkart, yargıla. Gever katliamını yapanları ortaya çıkar ve yargıla ki biz de paralel devletten rahatsız olduğuna inanalım. Al bu özel yargıyı, özel savcılığı ortadan kaldır, biz de destek verelim. Sen panzere taş attıkları için çocukları cezaevine atıyorsun. Cemaat ile olan ortaklığını biliyoruz, ama şimdi pay alma derdi çıkınca, yok devlet içinde devlet var diyosun. Başkan Apo 'paralel devletin olduğunu ve bunların eski uygulamalarına devam edeceğini' söyledi. Şimdi onun cefasını en çok Kürtler çektiği için iyi biliyor ve buna karşı mücadele edeceğiz. İşte Cizirabotan'ın yıllardır verdiği mücadele duruşu ile bunlara karşı olduğunu biliyoruz. Başbakan olarak doğru yolda gitmek istiyorsan işte ak türbentli annaların arkasından gidersin ve doğru yolu bulursun. Aksi takdirde AKP, baş aşağı gidersin. Eğer giderken Türkiye'yi de çıkmaza koymak istemiyorsan, elini çabuk tut. Yoksa gidersen, senin arkandan ağlayacak halimiz yok. Gidersen yolun açık olsun deriz. Ne diyebiliriz ki başka"
Konuşmadan sonra kitle Rojava sınırına doğru yürüyüşe geçti. Sınırına yürüyen kitle, sınır tellerinin önünde bulunan polis barikatını yıktı. Sınırda kitleye hitaben yeniden bir konuşma yapan Demirtaş, sadece Rojava-Türkiye arasındaki sınırların değil, bütün Ortadoğu coğrafyasındaki sınırların kaldırılması gerektiğini söyledi. Avrupa Birliği'ne üye olma yolunda ilerleyen Türkiye için bu sınırların "Utanç sınırları" olduğunu bir kez daha vurgulayan Demirtaş, bu sınırlar kalkıncaya kadar demokratik eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti. Açıklamanın ardından kitle, Demirtaş ve BDP'li milletvekilleri ile tekrar miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Cizre İpek Yolu'nda kadar devam eden yürüyüş nedeniyle yol bir süre trafiğe kapandı. Miting alanına varan kitle, ardından yine sloganlar eşliğinde mitinge son verdi. / anf