Eğitim Sen Batman Şubesi, Kurdi Der ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile birlikte 2013 yılında, Batman’da on beş bilboarda “Ana dilde eğitim”le ilgili afişler astı.
KABAHATLER KANUNU GEREKÇESİYLE CEZA
Batman Valiliği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 42’nci Maddesi’ni gerekçe göstererek afişleri kaldırtırken aralarında Eğitim Sen yöneticilerinin de olduğu 8 kişiye 1500 TL idari para cezası kesti.
Karara karşı çıkan Eğitim Sen yöneticileri Batman 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz davası açtı. Eğitim Sen Batman Şubesi üyeleri Abdulvahap Can ve Ender Onur Künteş, dava dilekçesinde söz konusu ilan panolarının, 8.9.2013 – 15.9.2013 tarihleri arasında toplam 1770 TL karşılığında kiralandığını belirtti. Başvurucular, verilen bu cezanın sendikaya yönelik bir baskı aracına dönüştüğünü ifade ederek afiş asma eyleminin, sendikal faaliyet kapsamında olduğunu hatırlattı ve 8 kişiye verilen cezasının keyfi olduğunu belirterek iptalini istedi.
‘İZNE BAĞLI ANCAK…’
İptal talebi mahkemece reddedilince, Eğitim Sen yöneticileri Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi’nin başvuruya ilişkin kararı bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı. Eğitim Sen’i haklı bulun Yüksek mahkeme kararında ‘afiş asmanın izne bağlı olduğunu’ hatırlatmakla birlikte ‘sendikal hakların kullanılmasının engellenemeyeceğini’ vurguladı.
Sadece polisin hazırladığı tutanakla para cezasının verilemeyeceğini belirten Anayasa Mahkemesi, kararında afişin, kamu düzenini bozduğuna dair somut bir belge olması gerektiğine işaret etti. Mahkeme, afiş asılmasının engellenmesiyle sendikal hakkın kullanılmasının da engellendiğini kaydetti.
‘SOMUT DELİL’ VE ‘DEMOKRASİ’ VURGUSU
Mahkeme kararında, şu ifadelere yer verildi: “Sonuç olarak suç unsuru içermeyen ve özel bir şirketten kiralanan ilan panolarına sendikal faaliyet çerçevesinde asılan afişlerin kamu düzenini bozduğu veya kamu düzeninin bozulması tehlikesine yol açtığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadan, suçun oluştuğuna ilişkin ilgili ve yeterli gerekçe ortaya konulmadan idari para cezası uygulanmasının –somut olayın koşulları gözetildiğinde- demokratik toplumda gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Dahası bu koşullar çerçevesinde başvuruculara verilen idari para cezasının sendikal faaliyette bulunulması bakımından caydırıcı bir etki doğurabileceği de gözlemlenmektedir. Bu durumda Anayasa’nın 51. Maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”
Güncelleme Tarihi: 21 Aralık 2017, 13:08