Dersim'de halkın sandık başına gitmesine birkaç gün kala, seçim çalışmaları yoğunlaşmış durumda.  

Sokakta ilk dikkati çeken BDP'nin varlığı. Sadece sokaktaki ilk izlenim bile, seçimin BDP ile CHP arasında geçtiğini gösteriyor.

Kentte, CHP ile bağımsız aday, seçim mitinglerini gerçekleştirdi. Sıra, BDP'li Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul'u aday gösteren Devrimci Güç Birliği'nin bugün yapacağı mitingde. 

Kürtçe'nin  Kurmanci ve Kirmançki lehçeleri ile Türkçe seçim propagandasını yürüten birliğin ana sloganı; öz yönetimle özgür kimliğe.

Seyit Rıza Meydanı'nda yapılacak mitinge BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ve ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da mitinge katılacak.  Fatoş Güney ile Akın Birdal'ın da yarın ki mitinge katılması bekleniyor. Özellikle Demirtaş'ın vereceği mesajların kentteki havayı daha çok BDP lehine değiştireceği kesin.

Dersim Belediyesi Eşbaşkan Adayları Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul, seçime sayılı günler kala, ANF'nin sorularını yanıtladı. 

'GÜCÜMÜZÜ HALKTAN ALIYORUZ'

Seçim  sürecinin sonuna doğru geliniyor. Bu süre boyunca, halk size ne söyledi? Nasıl bir belediye istediğini anlattı?

Altun: Son bir aydır yoğun bir seçim çalışması yürütüyoruz. Seçim çalışması özellikle de birebir halkla temas, mahallelerde geniş katılımlı toplantılar, aynı zamanda kadın toplantıları şeklinde devam ediyor. Dersim 10 yıldır BDP'li iki kadın başkan tarafından yönetildi. Kadın belediye başkanlarımızın Dersim için yaptıkları halkın büyük takdirini kazanmış durumda. Bununla beraber halkımızın beklentileri de söz konusu. Eleştirileri var ancak daha çok olumlayan eleştiriler tarzında. 'Keşke bizim mahalleye bir park daha yapılsaydı' diyorlar.  Söyledikleri genelde belediyenin yapmak isteyip de yapamadığı şeyler. Örneğin, bir mahalleye park yapmak istiyorsunuz. Ancak, daha önceki belediyeler satılmadık arazi bırakmadıkları için yer bulmakta zorlanıyorsunuz. Ayrıca, yapmak istediklerimizi hayata geçirmemize devletin operasyonları da engel oldu. Edibe Şahin seçildikten çok kısa bir süre sonra 'KCK operasyonları' oldu. Halen arkadaşlarımız cezaevinde, başkan yardımcımız hala tutuklu. Belediye, belediye çalışanları yalnızlaştırıldı. Ekonomik olarak destek sağlanmadı. Tamamen yalnız bırakılan bir  belediye konumuna düşürülmek istendi. Ama buna rağmen kendi öz gücüne güvenerek halka hizmet etti. 

Bul: Halkımız, 10 yıldır bu kentte yapılan hizmetlerin gurur verici olduğunu söylüyor. Tabi ki küçük eksikliklerimiz oldu. Bunun nedenlerinin başında devletin operasyonları geliyor. İlk günden belediye başkan yardımcımız tutuklandı. Arkadaşlarımız yalnız kaldı. Ama genel olarak geçmiş on yılda kadınların bu kentte yaptıkları, toplumun demokratikleşmesi  ve hizmet noktasındaki faaliyetleri halkın yoğun takdirini kazanmış durumda. Halk, daha ileri bir demokrasi, daha iyi yaşanabilir modern bir kent, Dersim'in kültürüne ve doğasına uygun bir yaşamı sürdürmek istiyorlar. Bu talepleri daha da iyi bir noktaya götüreceğiz. Çünkü gücümüzü halktan alıyoruz. 10 yıldır yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı olarak da görülüyor. Güçlü bir durumdayız.

Kadınlar ne istiyor sizden?

Altun:  Kadınlar evden dışarı çıkmak istiyor, iş istiyor, üretime katılmak istiyor. Yaşamlarının kolaylaştırılmasını istiyorlar. Kadınların beklentilerini karşılayacak projeleri hayata geçirdik elbette. Kadın yaşam ve destek evleri kurduk. Ancak bunlar da yetmiyor. Kadın bütçesinden kadın kooperatiflerine kadar bir dizi projemiz var. Bunları kadınlarla tartışarak belirleyeceğiz ve hayata geçireceğiz. Nereden başlayacağımıza kadınlarla karar vereceğiz. 

SAMER'in Şubat ayı anketine göre, BDP % 39.4, CHP % 38.5, Ali Tacer: % 6.1 kararsızlar % 8. Bu durum değişti mi sizce?

'SİSTEME KARŞI DERSİMLİ DURUŞUNU GÖSTERECEĞİZ'

Altun: Özellikle son süreçte birebir ilişkilerde, yaptığımız toplantılarda gördüğüm şu; BDP'ye karşı büyük bir ilgi mevcut. Zaten o enerjiyi, pozitif yaklaşımı hissedebiliyorsunuz. Şu aşamada halkın genel eğilimi BDP'den yana. Bunu yaptığımız çalışmalarda çok net görüyorum.

Bul: Seçim çalışmalarımızın bugünkü aşaması bizi daha da çok umutlandırdı. İşçi ve memur sendikalarının kentteki bütün demokratik kurumların, mimar ve mühendislerin, TMMOB'un desteği var. Daha önce de işçi sendikalarından destek gelmişti. Tüm bu kurumların destekleri bizi daha da güçlendirdi. Mahallelerdeki toplantılarımızda gördüğümüz izlenim gerçekten bu kentte Devrimci Güç Birliği, büyük bir rüzgar estiriyor. Barış sürecinin de büyük bir desteği var. Yıllardır bütün acıları yaşamış bir halkın barışı sahiplenen bir duruşu var. Halk umuyoruz ve diliyoruz ki, 30 Mart'ta da bu duruşunu taçlandıracak. Daha önceki güç birlikleri ile karşılaştırdığımızda bu  kez daha geniş katılımlı ve duygusal bütünlüğün sağlandığı bir çalışma oldu. Dersim'de Güç Birliği'nin önemi öne çıkıyor. Esnafın büyük desteği var. Kentte hemen hemen bütün kesimlerin özgürlük ve barışa susadığını söyleyebiliriz. Ankara merkezli siyaset yürütenlerin artık bu kentin doğasına, inancına, her şeyine saygı duymadığının, asimile etmek için geldiğinin halk da farkına vardı. Ulusal bilinç ve emeğe değer daha çok öne çıktı. Sisteme karşı topyekün bir devrimci duruş var.  Bir tek dostlarımız kaldı dışımızda, onların da bütünleşmesi noktasında ciddi çabalarımız oldu. Ancak o biraz eksik kaldı. Onu da tamamlarsak, ileriki dönemlerde Dersim'in 7 ilçesi ile birlikte sistemin bütün tahribatına bir Dersimli duruşu göstereceğiz.

'ÖNCELİĞİMİZ EŞBAŞKANLIK SİSTEMİNİ OTURTMAK'

Belediyede önceliğiniz ne olacak?

Altun: Önceliğimiz eşbaşkanlık sistemini belediyede oturtmak. Yeni bir sistem, dünyada da bir ilk. Siyasi partilerde de bir ilki gerçekleştirdik. Meşru zeminden yasal zemine taşıdık. Bugün de yerel yönetimlerde yapmak istiyoruz. Bir ilki gerçekleştirmek bizim açımızdan gurur verici olacak. Zorlanacağımızı da düşünüyorum, çok kolay olmayacak. Çünkü, sonuçta eril zihniyetin iktidar alanı sarsılacak. O açıdan zorlanacağımıza inanıyorum ama bunun mücadelesini vererek ilk etapta yerel yönetimlerde bu projeyi oturtmak için büyük bir mücadele ve çaba içerisinde olacağız.

Bu seçim CHP ile sizin aranızda geçecek. Rakibinizin seçim çalışmasını, bu çalışma sırasında kullandığı argümanlara ilişkin ne diyeceksiniz?

Altun: Çok yoğun seçim çalışması sürdürmemize rağmen henüz CHP adayını doğru düzgün herhangi bir yerde görmedim. Projeleri nedir, ne yapmak istiyor, duymadım hakikaten. O açıdan rakibimiz CHP'nin gösterdiği aday değil, CHP'nin tam da kendisidir, CHP'nin genel başkanıdır. Burada rakibimiz, Kılıçdaroğlu. 'Kılıçdaroğlu'nun elemanı buradadır, ondan CHP'ye veriyoruz' şeklinde yaklaşım söz konusu. Bizim rakibimizin sistem olduğunu düşünüyorum. Şu anda sistemle yarışıyoruz. O sistem de burada CHP'dir. Çünkü sistem, Dersim halkı üzerinde CHP'yi kullanarak rol oynuyor. 

Bul: CHP klasik seçim vaatlerinde bulunuyor, daha önce DYP, ANAP'ın yaptığı gibi. Halkın yoksulluğunu kullanıyorlar. Yoksul insanlarımızın hepsini işe alacaklarını vaat ediyorlar. Ama artık halk bu kandırmaca politikalarına prim vermiyor, güven vermiyor. 

Son mesajlarınız nedir?

Altun: Dersim halkı, özgürlüğüne sevdalıdır. Bu açıdan tercihini doğru yere kanalize edeceğini biliyorum. Bu doğru yerin de BDP olduğunu bir kez daha hatırlatmak  istiyorum. Barıştan, demokrasiden, insan haklarından yana oy kullanmak için BDP'ye oy vermeliler. 

Bul: Dersim halkının bu barış sürecine destek olabileceğini görüyorum. Barış sürecinin zaferle taçlandırılmasını diliyorum. Buradaki zaferimiz, Dersim halkının, Kürdistan'ın ve Türkiye demokrasi güçlerinin zaferi olsun.  / anf