Akar’ın 10 soruya yanıtı 8 sayfa oldu. FETÖ soruşturması kapsamında alınan ifadesini büyük ölçüde tekrarlayan Akar bazı ayrıntılar verdi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yazısında olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fidan’ın Karargah’ta iken aradığı bilgisi yer aldı. Akar, saat 18.30’da tüm Türkiye’de hava sahasının kapatılma emri verdiğini, emrin 19.06’da tüm komutanlıklara ulaştığını, bu esnada MİT Müsteşarının da Cumhurbaşkanını bilgilendirmek içim Koruma müdürünü aradığını söyledi. Bu durumda Cumhurbaşkanının Koruma müdürüyle görüşme saat 19.00 sularında gerçekleşti. MİT Müsteşarı Fidan, Cumhurbaşkanı ile müsait olmadığı için görüşemediğini ama Koruma Müdürüyle görüştüğünü söylemişti.
DARBE DEĞİL OPERASYON İSTİHBARATI
Uçuşların durdurulmasının ardından zırhlı birliklerin de çıkışına izin verilmemesi emrini verdiğini anlatan Akar, “İhbar en başından itibaren ciddi şekilde ele alınmış ve gerekli tedbirlerin tereddütsüz alınması ve icra edilmesi sağlanmıştır. Kanatimce alınan bu tedbirlerden dolayı, hainler paniğe kapılarak geç saatlerde yapmayı planladıkları işi öne alarak erkenden ifşa olmuşlar ve böylelikle darbe girişiminin akamete uğramasında önemli bir faktör gerçekleşmiştir.”
Akar, MİT’ten gelen istihbaratın darbe değil, MİT Müsteşarı’na karşı yapılacağı iddia edilen bir operasyonla ilgili olduğunu, ama buna rağmen büyük bir planlama olabilir düşüncesiyle tedbirler alındığını söyledi.
DARBE BEKLENMEDİK BİR DURUMDU
Akar, TSK’ya FETÖ sızmasının neden tespit edilemediği sorusuna da yanıt verdi. “FETÖ/PDY’nin tarafımızdan fark edilmemesi söz konusu değildir, tabii ki fark edilmiş ve hatta en üst seviyede risk olarak tanımlanmıştır” diyen Akar şöyle devam etti:
“Bu yapılanmanın devletin sivil, asker ve polis tüm kurumlarına uzunca bir süredir yavaş ve sistematik bir şekilde kendini gizlemek suretiyle sızarak, işi bir darbe ile seçilmiş hükümeti devirmeye, TSK’yı ve Türkiye’yi kontrol altına alma noktasına getirmeye cüret etmesi, devletin diğer kurumları da dahil pek çok kimsenin beklemediği bir durumdu. Ancak 7 Şubat, MİT tırları ve 17-25 Aralık böyle bir hainliğin varlığının somut şekilde ortaya çıkmasını sağlamasıyla birlikte, bir dizi tedbir alınmış ve uygulanmış ve TSK içindeki hainleri temizleme gayretleri üst seviyeye çıkarılmıştır. ”
KOMUTAN TAVRI İÇİNDE OLDUM
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, rehin alınma anıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Etkisiz hale getirilmesiyle ilgili ifadesini tekrarlayan Akar yeni olarak şunları söyledi:
“Tüm bu yaşananlar esnasında hareket özgürlüğümü kaybetmekle birlikte konuşma özgürlüğümü sonuna kadar komutan tavrı içinde sürdürdüm. Darbe girişiminin başladığı saatten itibaren sabah Akıncı Üssü’nden ayrıldığım saate kadar hiçbir pazarlık söz konusu olmadı, bunun yerine gayet açık, sert, öfkeli yorumlarımı sürekli ifade ettim. Türkiye’yi Suriye’ye, Mısır’a çevirdiklerini, Balkan Savaşı’ndan beter ettiklerini, hendeklerdeki asker-polis kardeşliğini tahrip ettiklerini sabaha kadar birçok kez tekrar ettim. İlk andan itibaren her şeyi göze alarak veya hiçbir kazancı kaybı düşünmeden darbecilere şiddetle karşı çıktım ve yaptıklarının çok büyük bir yanlış olduğunu, bu işten derhal vazgeçmelerini söyledim. Hatta emir subayımın Genelkurmay makam odasında alnıma silah dayadığı anda dahi inandıklarımı ve karşı görüşlerimi tavizsiz olarak söyledim, bu işe son vermelerini ve teslim olmalarını defaatle telkin ettim.”
AKIN ÖZTÜRK VE HAKAN EVRİM YOK
Akar’ın gönderdiği yanıtta, rehin tutulduğu Akıncı Üssü’nde yaşananlarla ilgili tek bir satır yer almadı. Darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olarak gösterilen Akın Öztürk ve “sizi kanaat önderimizle görüştürelim” diyen Hakan Evrim’le ilgili iddialara açıklama yapılmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından sonra darbecilerin ümitlerinin yok olduğunu söyleyen Akar, tüm gece olduğu gibi sabah da darbecilere “Kendilerinin battığını, bir erkeklik yapıp daha fazla insanın zarar görmesini önlemek üzere bu rezaleti durdurmalarını ifade ettiğini” söyledi.
MEHMET DİŞLİ NEDEN HELİKOPTERE BİNDİ?
Akar, Akıncı Üssü’nden daha sonra darbeci olmakla suçlanan ve tutuklanan Mehmet Dişli ile neden ayrıldığı sorusuna da yanıt verdi. Dişli’ye helikoptere binerken “sen kal” dediğini, ama Dişli’nin helikoptere ateş edilme ihtimali üzerine, telefonla irtibat kurmak için bindiğini anlatan Akar, yol boyunca da bu şekilde telefonla bir yerlerle sık sık irtibat kurduğunu anlattı.
MÜKEMMEL BİR KOORDİNASYON VARKEN…
Akar 8 sayfalık yanıtının son bölümünde de FETÖ/PYD’yi gözü dönmüş-alçak bir yapı olarak nitelendirdi, güneydoğuda bölücü terör örgütüne yönelik, siyaset kurumu, valilikler, emniyet, istihbarat ve silahlı kuvvetlerle mükemmel bir koordinasyon içinde başarılı sonuçlar elde etmekteyken, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yönelik tertiplenen bu alçak darbe teşebbüsüyle tarihimize kara bir leke sürmüştür” dedi.
Güncelleme Tarihi: 31 Mayıs 2017, 15:20