DW Türkçe'nin haberine göre, Avrupa merkezli Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin raporuna göre, küresel sıcaklık ortalaması geçen yılın kayıtlara geçen en sıcak ikinci yıl olduğunu ortaya koydu.
19. yüzyıla kadar uzanan verileri karşılaştırılarak hazırlanan rapora göre, 2017 en sıcak yıl olan 2016 yazından biraz daha serin geçti. Ancak 2015 yazından daha sıcak oldu.
Söz konusu raporda yer alan veriler, Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) geçen Kasım ayında açıkladığı, 2017 yılının 2016'dan sonra ikinci ya da üçüncü en sıcak yıl olacağı yönündeki tahmini de destekler nitelikte.
2016'da yaşanan bunaltıcı sıcaklarda Pasifik Okyanusu'nda sıcaklığı birkaç derece artıran El Nino adı verilen doğa olayının da etkisi olduğu belirtiliyor. Ne var ki, 2017 yılında El Nino etkisi olmamasına rağmen rekor sıcaklıklara ulaşılması endişe verici bir tabloya işaret ediyor.
Öte yandan rapora göre, Güney Avrupa'da 2017'nin ilkbaharında başlayan ve sonbahar aylarına kadar devam eden yağışsızlık birçok bölgede su sıkıntısına yol açmasının yanı sıra, İber Yarımdası'ndaki orman yangınlarının da yayılmasını hızlandırdı.
WMO'nun 2017 sıcaklıklarına ilişkin, ABD, İngiltere ve Japonya verilerini de içeren raporunu önümüzdeki iki hafta içinde yayınlaması bekleniyor.
İlkim uzmanları küresel sıcaklık artışından iklim değişikliğini sorumlu tutuyor. İklim değişikliği ile mücadele için yaklaşık 200 ülke 2015 yılında Paris İklim Anlaşması'na imza atmıştı. Anlaşma, küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derece ile sınırlandırılmasını öngörüyor.
Dünya üzerinde en fazla sera gazı salınımı gerçekleştiren ülkeler arasında yer alan Amerika Birleşik Devletleri, Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından anlaşmadan çekileceğini açıklamıştı. (DIŞ HABERLER)