DAİŞ çetecilerinin Kobanê’ye dönük saldırıların başladığı 15 Eylül’den bu yana 180 bine yakın Kobanêli Kobanê’den göç etmek zorunda kalırken, bunların 17 bini Suruç’taki çadır kentlerde kalıyor. Kobanê Kriz Koordinasyonu’nun hazırladığı rapora göre, göç etmek zorunda kalanlardan 35 bini Urfa merkez, 15 bini Birecik, 4 bini Siverek, 600’ü Ceylanpınar, 3 bini Hilvan ve 12 bini Bozova’da kalırken, Suruç ilçe merkezinde 20 bin 101, yine Suruç ilçe merkezindeki çadırlarda 9 bin 864 ve ilçeye bağlı köylerde de 17 bin yurttaş, ev, iş yeri, derme çatma çadırlar ve depolarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Devlet tarafından kurulan AFAD çadırlarında ise sadece 6 bin 100 kişi.
Kürdistan diğer kentlerine de yerleşen Kobanêlilerden 11 bini Amed, 4 bini Mardin, 3 bini Malatya, 5 bin 500 Adıyaman, 4 bin 500 Gaziantep, bin 800 Antalya’da çeşitli yerlere yerleştirilirken, şu ana kadar 7 bin Kobanêli de Güney Kürdistan’a geçti. Yine Kürdistan ve Türkiye’nin diğer kentlerine de 25 ile 300 bin Kobanêli’nin geçtiği tahmin ediliyor.
ISINMA SORUNU EN ÖNEMLİ SORUN OLARAK DURUYOR
Rapora göre; Suruç ilçesi genelinde 46 bin 865 kişi yaşarken, bunların 4 bin 916’sını 0-3 yaş grubundaki çocuklar oluşturmakta. İlçedeki Arîn Mîrkan Çadır Kentti’nde toplamda 3 bin 37 kişiden oluşan 488 aile, Suphi Nejat Ağırnaslı Çadır Kentti’nde bin 100 kişiden oluşan 170 aile, Rojava Çadır Kenti’nde bin 100 kişiden oluşan 220 aile ve Kobanê Çadır Kentti’nde de bin 471 kişiden oluşan 257 aile olmak üzere toplamda 9 bin 864 Kobanêli çadır kentlerde yaşama tutunuyor. Yine 382 çadırdan oluşan yeni çadır kentteki çalışmalar da devam etmekte ve önümüzdeki günlerde halkın bir kısmı da buraya yerleştirilecek. Toplamda bin 13 çadırın bulunduğu ilçedeki çadır kentlerdeki en önemli sorun ise kış koşullarından dolayı ısınma sorunudur. Aynı şekilde kahvaltı öğününde yumurta, pekmez, peynir, zeytin benzeri normal kahvaltı çeşitlerinin yer alacağı şekilde arttırılması gerekmekte.
İKİ AY İÇERİSİNDE 240 KAMYON YARDIM GELDİ
Göçlerin başladığı ilk günden itibaren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Rojava ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği öncülüğündeki koordinasyon tarafından oluşturulan yardım ağıyla Suruç’a 240 kamyon yardım geldi. Yardımların içeriğini giyinme, barınma ve yiyecek oluştururken, yardımlardan 87 kamyon ve 1 TIR saldırıların başladığı süreçten sonra Kobanê’ye geçti. Rapora göre, Kobanê’ye iki yıl içerisinde gönderilen yardım ise toplamda 840 kamyondan oluşmakta. Gönderilen tüm bu yardım kayıtlarını Kızılay alıyor. Sınır kapısında problem çıkmaması ve yardımların ivedilikle yerine ulaşması için toplanan yardımlar şartlı olarak Kızılay'a bağışlandıktan sonra onun adı altında gidiyor.
ÖNERİLER
Rapordaki tespitlerin ardından son bölümü önerilerde ise acil olarak yapılması gerekenlere yer veriliyor. Rapora göre bir an önce yapılması gerekenler şu şekilde:
“ * Rojava Devrimi’ni kan ile boğmaya çalışan DAİŞ’in durdurulması için uluslararası camia başta olmak üzere bütün demokrasi güçleri acilen sonuç alıcı girişimlerde bulunmalı.
* Kürdistan ve Türkiye halkları, savaştan kaçan Kobanêlilerin yaşadığı açlık ve barınma sorununu gidermek için seferber olmalıdır. İlk dönemlerde üst seviyede olan yardım seferberliğinde bir düşüş yaşanmaktadır. Yaklaşan kış mevsimi nedeni ile kışlık giysi ve battaniyeler başta olmak üzere diğer ihtiyaçların giderilmesi için yardım kampanyalarına daha fazla destek sunulmalı.
* DAİŞ’in ikmal yollarının kesilmesine dönük daha etkili hava saldırıları yapılmalı ve mali kaynaklarının kurutulması amaçlanmalı.
* Kobane’ye insani ve askeri yardımların ulaştırılması için gerekli tüm kolaylıkları sağlamalı ve DAİŞ tehlikesi bertaraf edilene kadar güvenli geçiş koridoru açık tutulmalı.
* Hükümet, Kürtleri bir tehdit olarak gören tarihsel kodlarını bir yana bırakıp Cizîr, Kobanê ve Efrîn kantonlarını tanımalı ve ilişki geliştirmeli.
* Kürtler ile Türkiye arasındaki ilişkiyi “güvensizleştirmekten” başka bir şeye hizmet etmeyen ve Rojava Kantonlarını yalnızlaştırmak için yapılması düşünülen “güvenlikli bölge” girişiminden hükümet derhal vazgeçmeli.
* Derhal ulusal kongrenin gerçekleştirilmesi için adımlar atılmalı, ortak savunma stratejisi etrafında bir araya gelinmeli.
* Ağır silahlar ile Kobanê’de yıkılan ve tahrip edilen yerleşim alanlarının yeniden yaşanabilir bir hal alması için uluslararası düzeyde yardım eli uzatılmalı.
* Onbinlerce kişinin barınma, gıda ve giysi ihtiyaçlarının büyük çoğunluğu Demokratik Toplum Kongresi (DTK), DBP ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde oluşturulan Koordinasyon tarafından giderilmektedir. Bir an önce devlet, BM ve UNİCEF Kobanê Koordinasyon ile diyaloğa geçip gerekli desteği sunmalı.
* Hükümet, yaralılar üzerinden şantaj yapma politikasından derhal vazgeçmelidir. Devam eden tedavi süreçlerinde hastanelerde yaralılara dönük keyfi baskı, saldırı ve gözaltılara derhal son verilmelidir.
* Bir an önce tüm Kobanê’lilerin AFAD kayıtları tamamlanmalı, sağlığa ait tüm hizmetler AFAD’ın tanımladığı kamp içi/kamp dışı ayrımı yapılmaksızın verilmeli.
* Birinci basamak sağlık hizmetleri aile hekimlerine entegre edilmelidir. Muayene, aşılama ve gebe ve çocuk takibi aile hekimleri ve TSM üzerinden yürütülmelidir. Eksik kalınan yerlerde ise geçici görevlendirmeler yapılmalı.
* Kobanêlilerden ilaç katkı payı ve reçete katılım payı alınması uygulaması sonlandırılmalı.
* Sağlık örgütlerinin önerdiği; yaralıların çevre illerdeki hastanelere sevki için hava ambulansı hizmetinin geliştirilmesi ve Sahra Hastanesi projesinin acilen devreye sokulması gerekmekte.
* Kobanêliler için sağlık hizmetleriyle entegre bir şekilde psiko-sosyal destek programlarının planlanması ve sürdürülmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılmalı.
* Sağlık Bakanlığı bütün Kobanêlilere yönelik Türkiye’de uygulanan normal aşı programını uygulamalı, bunun için de kampanya başlatmalı.
* Kürdistan, Türkiye ve uluslararası arenada faaliyet yürüten kadın örgütleri savaşın travmasını yaşayan Kobanêli kadınlar için seferber olmalı.
* Çadırlarda özellikle kadınlar ile daha iyi diyalog kurabilecek gönüllü kadın aktivistlerine ihtiyaç duyulmakta.
* Gelen büyük zorunlu göç dalgası nedeni ile hızlı bir şekilde yapılan çadır kentlerin alt yapısı kış koşullarına hazır değildir. Mevsim şartları kötüleşmeden derhal çadır kentlerin alt yapısı tamamlanmalı ve çadırlarda ısı problemini giderecek donanım hazır hale getirilmelidir. Bunun için desteğe ihtiyaç var
* Çadır kentlerde acil olarak çocukların eğitimi için prefabrik okullar kurulmalı. Öte yandan Kürtçe bilen gönüllü öğretmenlere de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda bölge belediyelerinin kullandığı iftar çadırlar ilk etapta okul, kreş ve sosyal hizmetlerinin sunumunda kullanılabilir.
* Çadır kentlerde çamaşırhane projesi hayata geçirilmeli. / Firatnews
Güncelleme Tarihi: 13 Kasım 2014, 17:59