Cumhuriyet‘ten Ozan Çepni’nin haberine göre, Bakanlar Kurulu’na yeni sınav sistemini sunmak üzere çalışmalarını devam ettiren MEB’in uzun vadede tüm sınıflar için planladığı yeni sınavın ismi de ‘Milli İzleme Sınavı’ olarak genelgede yer aldı. Açık uçlu soruların yer alacağı sınav, birçok ilde ilk kez aralık ayından başlayarak dönem sonlarında 5. sınıf öğrencilerine Türkçe, matematik ve fen bilgisi derslerinden uygulanacak. Türkiye’nin dört bir yanından şehirlerin pilot uygulama için seçildiği yeni sınav sisteminin ilk planda 24 şehirde denenmesine karar verildi. Bakanlığın belirlediği iller arasında Aydın, Bursa, Erzurum, Mardin, Mersin, Konya, Gaziantep, Kayseri, Tarabzon’un da olduğu 15 büyükşehir yer aldı. Gönderilen genelgede 2017’de ilk kez uygulanacak sınav için hazırlıkların yapılması talimatı verildi. Milli İzleme Sınavı’nın geliştirilerek tüm illere yayılması planlanıyor.

TÜRKÇE SINAVINDA 4 TEMA

Yeni sınav 5. sınıf öğrencilerinin karşısına sadece Türkçe, matematik ve fen bilimleri derslerinden sorularla çıkacak. Genelge ile pilot illere ilk dönem sonuna kadar yetiştirilmesi gereken konuları bildiren MEB, işlenmesi gereken kazanımlar konusunda da okulların bilgilendirilmesi talimatını verdi. İlk sınavda MEB’in yeni 5. sınıf Türkçe ders kitabında belirtilen ilk dört tema ve bu temalarda işlenen kazanımlar İzleme Sınavı’nın kapsamını oluşturacak. Türkçe sınavında “Çocuk Dünyası”, “Milli Mücadele ve Atatürk”, “Erdemler”, “Bilim ve Teknoloji” temalarındaki okuma kazanımları belirlendi.

MATEMATİKTE YÖNELTİLECEK SORULAR

Matematik dersi kapsamında ise MEB sınavda sormak üzere “Doğal Sayılar”, “Doğal Sayılarda İşlemler”, “Kesirler” ve “Kesilerde İşlemler” konularını takvimlendirdi. Toplamda 73 saatlik ders planı yapan bakanlık, ilk olarak çocuklardan 9 basamaklı sayıların okunup yazılmasını, en çok 5 basamaklı sayılarla toplama ve çıkarma işlemi, 3 basamaklı sayılarda çarpma işlemi ve dört basamaklı bir sayının 2 basamaklı bir sayıya bölmesini bekledi. Ayrıca, dört işlem içeren problemler, sayıların kare ve küpünün hesaplanması, kesirli sayılara ilişkin işlemler de çocuklara öğretilmesi beklenen konular arasında yer aldı. MEB’in yeni müfredatı doğrultusunda hazırlanan yeni kitaplara göre Fen Bilgisi dersi kapsamında da ilk 3 ünite olan “Dünya, Güneş ve Ay”, “Canlılar Dünyası”, “Kuvvetin Ölçülmesi ve Sürtünme” konuları yer aldı.

‘MERKEZİ SINAV OLMAZSA OLMAZ’

Öte yandan Türk Eğitim Vakıfları Dayanışma Konseyi Liseleri Derneği (TEVDAK) tarafından yapılan açıklamada, TEOG yerine öngörülen çözümlerin bazılarının gözde okulların sıradanlaşması riskini taşıdığı vurgulanarak, “Seçkin okullara öğrencilerin merkezi sınav ile yerleştirilmesi gerekir’’ denildi. Galatasaray Lisesi, İstanbul Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Vefa Lisesi, Pertevniyal Lisesi, Haydarpaşa Lisesi, Ankara Atatürk Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi, Beyoğlu Anadolu Lisesi, Nişantaşı Anadolu Lisesi, Edirne Lisesi, Erzurum Lisesi, Eyüp Anadolu Lisesi ve Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi mezunlarının kurdukları eğitim vakıflarınca oluşturulan TEVDAK, Milli Eğitim Bakanlığı’na liselere giriş sistemi ile ilgili önerilerini sundu.

ÖNERİLER

TEVDAK, MEB’e şu önerilerde bulundu:

“Her ülkedeki okulların yüzde 5’lik bir bölümü genellikle tarihleri ve akademik başarılarıyla ‘seçkin’ okullardır. Bu okullar ülkenin en iyi öğrencilerine en iyi eğitimi vererek ülkenin gelecekteki liderlerini yetiştirirler. Bu okulların ülkelerine hizmet edebilmeleri için 3 önemli faktör bulunmaktadır: En iyi öğretmenler, en iyi sistem ve tesisler ve en iyi öğrenciler. Bu faktörlerden herhangi birisi sıradanlaşırsa, okul da sıradanlaşır.

Seçkin okullara öğrencilerin merkezi sınav ile yerleştirilmesi gerekir. Adrese dayalı bir yerleştirme sisteminin, ülkemizin seçkin okullarını birkaç yıl içinde sıradanlaştıracağı endişesini taşımaktayız. İkinci bir öneri olan ortaokul notlarına göre yerleştirme ise bu notların, TEOG sisteminin içindeki rolleri nedeniyle son yıllarda öğretmen ve müdürlerin tüm çabalarına rağmen şişirilmiş olmasından dolayı sağlıklı bir yöntem değildir. Kanımızca ülkemizdeki okul envanterinin küçük bir kısmını oluşturan seçkin okullara merkezi sınav ile yerleştirme yapılması, bu okulların ve ülkenin geleceği için en sağlıklı yöntem olacaktır. Bu sınava kimlerin gireceği konusundaki önerimiz ise ortaokul bitirme notu 85’in üzerinde olan öğrencilerin tümüne bu sınava girme hakkının verilmesi, fakat bu sınava girmenin şart koşulmamasıdır.”