Cumhuriyet’ten Deniz Ülkütekin’in haberine göre; bakanlık kaynakları, din dersi müfredatında, ahlaki kazanımların ağırlıklı olacağını, bütün dinlere ve Aleviliğe, bir önceki müfredata göre daha fazla yer verileceğini söylese de, daha önce askıya çıkarılan Hz. Muhammed’in Hayatı dersindeki ideolojik yaklaşım, ‘sahabe’ gibi İslamdaki tartışmalı kavramlara yer verilmesi gibi sebepler yeni din kültürü ve ahlak bilgisi müfredatıyla ilgili endişeleri artırıyor. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi müfredatının en geç 3 Şubat’a kadar açıklanması bekleniyor.
ALEVİLİĞİN ‘A’SI YOK
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Muhittin Yıldız, TBMM’de görüşmeleri geçen hafta tamamlanan yeni anayasa ile müfredatın ayrı düşünülemeyeceğini kaydetti. Anayasada Aleviliğin ‘a’sının olmadığını, benzer durumun müfredatta da yaşanacağını beklediklerini kaydeden Yıldız, şöyle konuştu:
“Söz konusu müfredat, laikliğin temel ve evrensel ilkelerini yok sayıyor. Anayasa da öyle. Anayasa dediğiniz, toplumsal bir uzlaşıdır, dolayısıyla varolan tüm kimlikleri aynı çatı altında toplaması gerekir. Ancak bu şekilde gerçekten demokratik bir Cumhuriyetimiz olur.”
Mevcut müfredatın tek tipçi bir anlayışa dayandığını, yeni müfredatın da bunu pekiştireceğini düşündüklerini aktaran Yıldız, öğrencilere imam hatip okullarını dayatan anlayıştan bir beklentileri olmadığını belirtti. Yıldız, “Biz Aleviler olarak hep söylüyoruz. Ya çocuklarımıza doğruları biz anlatacağız ya da bu baskıcı din anlayışı içinde yok olacağız. Bugüne kadarki uygulamalarıyla, Cumhuriyetin mihenk taşı olan Aleviler üzerine oynadılar” dedi.
AİHM KARARLARI
AİHM 2014’te eğitimde zorunlu din ve ahlak kültürü derslerine karşı açılan davada, zorunlu din dersi uygulamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlaline hükmetmişti. Mahkeme, kararda, Türk hükümetinden “zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini” talep etmişti. Mahkeme, benzer bir kararı yedi yıl önce de vermişti. Dersten muafiyet talebi karşılanmayan Hasan ve Eylem Zengin’in 2007’de açtığı davada AİHM, dersin nesnel, çoğulcu ve eleştirel olmadığını, farklı dinler ya da inanışlara ilişkin yeterli bilgi içermediğini ve bu nedenle zorunlu tutulamayacağını belirtmişti. Milli Eğitim Bakanlığı, karara temel oluşturan din dersinin öğretim programı dava sürecinde yenilendiği için, dersin yasal statüsünün devam edeceğini açıklamıştı. Bu yıl içinde Antalya’nın Kumluca ilçesinde Mimar Sinan İlkokulu 4.sınıf öğrencisinin ailesi ateist oldukları için çocuklarının zorunlu din dersinden muaf tutulması için dava açtığı davada mahkeme zorunlu din dersinin iptal edilmesine karar vermişti. Son olarak çocuklarının zorunlu din dersinden muaf tutulmasını talep eden bir aile, açtıkları davada İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklı bulunmuştu.
Güncelleme Tarihi: 25 Ocak 2017, 11:40