Afrika’da kaydedilen vakaların çoğu, Avrupa ve Kuzey Amerika’dan gelen insanlardan oluşuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yerel virüs aktarımının (yani seyahat geçmişi olmayan insanlara virüs bulaşması) düşük seviyelerde olduğunu söyledi.

Bazı kişiler yeni tür korona virüsünün sıcak ve tropik iklimlerde yaşayamayacağını söylerken Afrika Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi Başkanı John Nkengasong, bu ‘teoriyi destekleyecek bir veri olmadığını’ dile getirdi. Nkengasong, “Ancak Covid-19’un soğuk algınlığının ait olduğu korona virüsü ailesinin bir parçası olduğunu biliyoruz” dedi. Nkengasong, iki türün de aynı aileden olduğunu söylerken, Covid-19’un Tayland gibi tropik iklime sahip ülkelerde de salgının yayıldığına dikkat çekti.

AFRİKA BİR ADIM ÖNDEYDİ

Afrika’nın, dünya geneline göre bir adım önde olmasının sebeplerinden biri, yakın zamanda Ebola salgınıyla mücadele etmiş olması. Afrika kıtası aynı zamanda ülkelerin yeni tür korona virüsüyle nasıl mücadele ettiğini de gözlemleme imkanına sahip oldu.

Örneğin, mevcut salgın sırasında, belirtilerin görülmediği vakaların da bulaşıcı özellikte olduğu keşfedildi. Güney Afrika Sağlık Bakanlığı’nın ele aldığı ve üzerinde çalıştığı konulardan biri de bu oldu; bu tarz vakaları tespit etmek ve bu kişilere evde karantina önerisinden bulunmak.

En fazla Mısır, Cezayir ve Tunus’ta yerel aktarım vakaları kaydedildi. Afrika’da, uzmanları en çok korkutan unsurlardan biri ise bu: Seyahat geçmişi olmayan insanlar arasında virüsün yayılması. Dünya genelinde, Covid-19 salgını ve yaş ortalaması arasında ciddi bir bağlantı var. Yaşça daha büyük kişilerin, salgından etkilenme riski daha yüksek. Dr. Nkengasong, “Kıta, dünyanın en genç nüfusuna sahip olduğu için, Afrika’da ciddi vakalar kaydedilmemesi muhtemel” diyor. / DUVAR