Almanya Başbakanı Merkel, “Biz İsrail’in yanındayız” derken, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan “BM'nin dünya barışına katkısının nasıl olacağını burada tekrar test ediyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Güvenlik Konseyi'nin kuvvetli tedbirler alması gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise dün iki kere BM Genel Sekreteri, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile sürdürülebilir bir ateşkesin nasıl sağlanabileceği konusunda görüştüklerini ifade etti.
Merkel: İsrail’in yanındayız
Almanya'nın İsrail'in yanında olduğunu belirten Merkel,"Hamas'ın elinde yeni silahlar var. Saldırıya uğrayan ülkenin kendini savunma hakkı bulunuyor" dedi.
“Tabii ki bu orantılı bir şekilde yapılmalıdır. Her ülke bu şekilde saldırıldığında kendini savunmak zorundadır. Biz Alman hükümeti olarak daha önceden olduğu gibi iki devletli bir çözüm olması gerektiği kanısındayız.”
Erdoğan: İsrail’le ilişkiyi sıfırladık
Recep Tayyip Erdoğan: “İsrail dünyada barışı tehdit eden bir ülkedir, Ortadoğu'da barışı tehdit eden bir ülkedir. Dolayısıyla da Türkiye olarak biz kendimiz bir defa, şahsen ben bu görevde bulunduğum sürece, hiç bir zaman İsrail ile olumlu bir şey düşünemem.
“İsrail’in şu anda attığı bu adımların arkasında bu üç çocuk meselesi falan yok. Hepsi yalan. Çünkü çocukları en iyi öldürmesini bilen devlet İsrail’dir. Bunu biliyorsunuz daha önce Davos’ta söylemiştim. O zaman plajda çocukları öldürmüşlerdi, bugün de öldürüyorlar.
“Maalesef İsrail aynı zulmüne devam ediyor. Özellikle dün İslam bilginleri toplantısında söylediğim gibi çağrım İslam dünyasınadır. İslam dünyası İsrail’e tavrını net koymadığı sürece bu sıkıntılar çok sürecektir. Normalleşmenin şu anda gerçekleşmesi mümkün değil.”
Gül: BM Güvenlik Konseyi’ni tedbir almaya çağırıyorum
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: “İsrail'in bu kural tanımaz saldırganlığı sadece Filistin'de değil, dünyanın her tarafında da nefret tohumlarını saçmakta ve dünyanın radikalleşmesinde İsrail'in çok büyük sorumluluğu vardır. Bugün öğleden sonra BM Güvenlik Konseyi toplanacak. Güvenlik Konseyi'ni, çok acil şekilde İsrail'in saldırganlığını durdurmaya dair çok kuvvetli bir tedbir ve açıklama yapmaya davet ediyorum.
“İsrail'i bir kez daha ikaz ediyorum. Bu saldırganlığı ve bu tırmanmayı durdurmazsa çok daha büyük olaylar gebedir ve çok daha büyük olaylar, şüphesiz ki çok daha büyük neticeler doğuracaktır."
Davutoğlu: Filistinli tutuklular bırakılmalı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: “Taraflardan birinin, bir kaçının hiç sürecin içinde olmadığı, bir takım görüşmeler silsilesi içinde bir salt bir ateşkes değil, aksine daha kalıcı temel problem alanlarını tanımlayan bir ateşkese ihtiyaç var.
“Bu operasyonların hedefi sadece sivil halk, kadınlar çocuklar değil, aynı zamanda son dönemlerin belki de en başarılı güzel haberi anlamında başarılı sürecin sonucunda Filistinliler arasında birliğin sağlanmasıydı. Bu birliğin sağlanarak ulusal birlik hükümetinin kurulmasını İsrail hazmedemedi. Bunu da tahrip etmeye çalışıyor.
“Bundan sonraki ateşkesin kalıcı olabilmesi için bir ateşkes yapılması Filistinli tutukluların mutlaka serbest bırakılması, bunların çoğu Filistin halkının iradesiyle seçilmiş milletvekilleridir, Gilad Şalid Anlaşması ile bırakılmış Filistinliler'dir. 2011 Gilad Şalid Anlaşması ile 2012 Ateştes Anlaşmalarının bütün hükümleri yerine getirilmelidir. Filistin'e insani yardım girişini sağlayacak şekilde kapıların açılması, şu ana kadar uygulanan ambargoların ve maaş ödemede dahil finansal zorlukların önüne geçecek bir yeni ekonomik planlamanın yapılması şarttır.” / BİANET
Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2014, 12:06