Johannesburg’daki 95 bin kapasiteli stadın kapıları yerel saatle 06.00’da açılırken 11.00 için planlanan tören yağmurun trafiği aksatması sebebiyle 1 saat geç başladı. ‘Madiba’yla danslar ve şarkılarla vedalaşılan statta Mısır’da darbe karşıtlarının sembolü haline gelen Rabia işaretini taşıyan pankart dikkat çekti. Stada kolayca ulaşılabilmesi için 30 bin kişinin taşındığı ücretsiz tren seferleri düzenlendi, 120 bin kişi de diğer 3 statta kurulan dev ekranlar sayesinde töreni takip etme imkânı buldu. 3 bin yerli ve yabancı gazeteci stattaki yerini alırken herhangi bir sorun çıkmaması adına 12 bin asker görevlendirildi.
Duaların okunması ve Mandela’nın 2 yakın dostu ile torununun konuşmalarıyla açılan törende önce Afrika Ulusal Kongresi (ANC) liderlerinden Cyril Ramaphosa konuştu.
‘Cenazede yağmur yağarsa’
Yağmurlu havaya atıf yapan Ramaphosa ‘’Geleneklerimize göre cenaze töreninizde yağmur yağarsa, tanrılar sizi cennete buyur ediyorlardır’’ dedi. Ardından BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun söz aldı. “Mandela insanlardan değil nefretten nefret ederdi. Bize affetmenin gücünü öğretti. Etrafınıza bir bakın, farklı görüşten liderler bir arada” diyen Ban efsane lideri ‘kökleri gezegenin dört yanına yayılmış ağaca’ benzetti.
Eşi Michelle Obama, selefleri George W. Bush ile Bill Clinton ve eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la birlikte Mandela’yı anmaya gelen ABD Başkanı Barack Obama ise kürsüye ‘Afrika topraklarının evladı’ olarak çağrılınca tribünlerden büyük alkış koptu. Mandela’yı Hindistan’ın özgürlük lideri Mahatma Gandhi, siyah hakları savunucusu Martin Luther King ve ABD’de köleliği kaldıran Abraham Lincoln’e benzeten Obama “ Bugün sizinle olmak büyük onur. Bir insanı övmek yeterince zorken bir ‘tarih devini’ övmek daha da güç” ifadelerini kullandı. Mandela’yı ‘20. yüzyılın en büyük özgürlük savaşçısı’ diye niteleyen Obama şunları söyledi: “Başarıları tesadüf değildi. Tarihteki yerini mücadele ve inançla kazandı. Bize yalnızca tarih kitaplarının tozlu sayfalarında değil kendi hayatlarımızda da her şeyin mümkün olduğunu gösterdi.” Mandela’yı örnek aldığı ama asla onun gibi olamayacağını belirten Obama “Madiba’nın verdiği savaş sayesinde tüm dünyada her yurttaşa eşit fırsatlar sunuluyor. Ben ve Michelle bunun en iyi örnekleriyiz” dedi.
Zuma kürsüde yuhalandı
Kürsüye gelen son isim olan Güney Afrika lideri Jacob Zuma’nın yuhalanması dikkat çekti. Evinin restorasyonu için vergilerden 20 milyon dolar çalmakla suçlanan Zuma “Madiba’nın eşi benzeri yoktu” ifadelerini kullandı.
Castro ile tokalaştı Schmidt ile şakalaştı
Törene damga vuran olay ise Obama ile 1959’daki devrimden sonra ilişkilerin dondurulduğu Küba’nın lideri Raul Castro’nun el sıkışması oldu. Obama konuşmasını yapmak üzere kürsüye giderken Castro’nun elini sıktı. İkilinin bir süre sohbet etmesi de dikkat çekti. Obama ve Raul Castro, 2000’de dönemin ABD ve Küba liderleri Bill Clinton ile Fidel Castro’dan bu yana el sıkışan ilk ABD’li ve Kübalı liderler oldu. New York’taki BM zirvesindeki tokalaşma fotoğraflanamamıştı.
‘Ağlayamayan adam için ağladığımız gün’
Güney Afrikalı aktris Charlize Theron ve U2’nun solisti Bono gibi isimler de törendeydi. Bono, ölüm haberi üzerine yazdığı mektupta Mandela’nın hapiste yakalandığı göz hastalığı sebebiyle ağlayamamasına atfen şöyle demişti: “Bu sorundan 1994’te kurtulmuştu ve artık ağlayabilirdi. Bugün ise biz ağlayabiliriz.”
Sarkozy jeti reddetti ama törene gitti
Törene sadece görevdeki liderler değil ‘emekliler’ de katıldı. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve selefi Nicolas Sarkozy stada birlikte girerken Sarkozy’nin Hollande’ın cumhurbaşkanlığı jetiyle gitme teklifini geri çevirdiği ortaya çıktı. Britanya tarafından ise görevdeki Başbakan David Cameron’a eski başbakanlar Sir John Major, Tony Blair ve Gordon Brown eşlik etti. Böylece ülkenin hayattaki tüm başbakanları yurtdışındaki bir törene birlikte gitmiş oldu.
Papa 2. Jean Paul ve Churchill’le ‘yarıştı’
Mücadelesiyle tarihe damga vuran Mandela’nın anma töreni de ‘iddialı’ oldu. Basın 91 liderin katıldığı törenin Papa 2. John Paul ve eski Britanya Başbakanı Winston Churchill’in cenaze törenleriyle yarışır nitelikte olduğuna dikkat çekti. 2. Jean Paul’un 2005’teki cenazesine 5 kral, 6 kraliçe ve 70 ülke lideri katılırken Churchill’i uğurlamaya 4 kral, 2 kraliçe ve 113 devletten yetkililer gitmişti. Tören, Afrika kıtasında en fazla sayıda kişinin izlediği organizasyonlardan biri olma özelliğini taşıyor. 2010 Dünya Kupası’nda bir maçı ortalama 50 bin kişi izlemişti. / Radikal