Deutsche Welle Türkçe’den Ercan Coşkun’un haberine göre, Prof. Dr. Marco Bohnhoff, depremin şiddeti konusunda, “İstanbul etrafındaki bölgede son 2 bin 300 yıl içerisinde yaklaşık 20 deprem meydana geldi. Alman profesörden İstanbul için korkutan deprem tahmini
Bu bilgi ve bu depremlerin büyüklükleri bizim bölgede beklenen en şiddetli depremin 7,4 büyüklüğünde olacağı sonucuna varmamızı sağlıyor” dedi.
‘ÖNÜMÜZDEKİ 30 YIL İÇİNDE…’
Prof. Bohnhoff, “İstanbul bölgesi için elimizdeki bilgiler, modele göre önümüzdeki 30 yıl içinde 7 ve daha üzeri büyüklüğünde bir depremin olma olasılığının yüzde 70 düzeyinde olduğunu söylüyor ve bu da çok yüksek bir değer…. (Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın) hangi bölümünün bir sonraki büyük depreme maruz kalacağını tahmin edebiliyoruz ve bunun 1999’daki büyük depremin batısındaki bölüm olacağı oldukça kesin. (Gölcük depremi) İstanbul’un başladığı yerde, Adalar’ın güneyinde sona ermişti. Bu bölgeden Marmara Denizi’nin tamamı boyunca Tekirdağ’a kadar olan bölge ya da bu uzunluk muhtemelen bir sonraki büyük depremde aktif hale gelecek. Bir deprem, haberlerde gördüğümüz gibi bir nokta değildir; bir depremde iki yüzey birbirlerinin tersine doğru kayarlar. Söz konusu durumda bu bölgenin uzunluğu yaklaşık 100 ila 140 kilometreyi buluyor ve yüzeyden yaklaşık 20 kilometre derinliğe erişiyor” açıklamasını yaptı.
“İstanbul Marmara Bölgesi’nde deprem olacak, asıl soru ne zaman olacağı” diyen Prof. Dr. Marco Bohnhoff, şöyle devam etti:
“Tarihi deprem bilgilerinden de çıkardığımız sonuç, ortalama tekerrür periyodu. Bu, iki deprem arasındaki ortalama zaman aralığı demek ve bölgede büyük depremler arasındaki ortalama zaman aralığı yaklaşık 250 yıl. Bu her 250 yılda bir mutlaka bir deprem olacağı anlamına gelmez. Bu bazen 200 yıl olur bazen 300 ama ortalamada 250 yıldır. Ve eğer bu bölgedeki son büyük depremin 1776 yılında meydana geldiğini akla getirecek olursak, bu bir sonraki depremin muhtemelen o kadar da uzak bir gelecekte meydana gelmeyeceğine işaret eder.”
Ege Denizi’nde son aylarda peş peşe meydana gelen depremlerle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Marco Bohnhoff, “Ege Levhası altında, özellikle On İki Ada ile Türkiye’nin Ege kıyısı arasındaki bölgede depremlerin nedeni toplam yer levhasının, kuzey-güney doğrultusunda genleşmesi, yani yılda yaklaşık 1 santimetre kadar birbirinden ayrılması. Ve bu da eğim atımlı kırıklardaki depremlere yol açar. Örneğin bir sakızı iki yana doğru çekerseniz daha ince hale gelir, esner ve genişler, yerkabuğu ise sakız gibi uzamaz, çeşitli zaman dilimlerinde birdenbire yırtılır. O zaman da işte bu gözlemlediğimiz türden depremler olur. Ancak önceki hafta Bodrum’da nispeten büyük ve yüzeye yakın bir deprem oldu. Yüzeydeki etkileri de o sebeple diğerlerine nazaran daha büyük oldu. Ancak bu tür depremler geçmişte de hep vardı ve muhtemelen olmaya da devam edecek” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2017, 10:51