Avrupa Parlamentosu Milletvekili Jtte Gutelend’ın yönettiği, Olof Palme Mekezi Başkanı Jens Orback’ın açılış konuşmasını yaptığı panelde Ahmed Şahid, son 3 yıl içinde 5 kez İran hükümetinin ülkeye girişini engellediği için internet ve telefon aracılığıyla temasta bulunarak raporlarını hazırladığına dikkat çekti.
İran’daki insan hakları ihlallerini; örgütlenme hakkının sistematik olarak çiğnenmesi, sendikacılara yönelik baskı ve işkence, kadınların yönelik sistematik ayrımcılık, çocuk evlilikleri ve sömürüsü, kadınlara yönelik asitli saldırılar ve yasalarda yapılan ve ülkeyi geriye götüren düzenlemeler olarak sıralayan Şahid, kadınlar ve işçiler üzerindeki baskıların giderek artmakta olduğunu gözlemlediğini söyledi.
RUHANİ DÖNEMİNDE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ VE VE İDAMLAR ARTTI
Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce reformlar yapma sözü veren Ruhani’nin seçildikten sonra verdiği sözleri yerine getirmediğini söyleyen Şahid, “Ruhani modern ve yenilikçi olarak kabul ediliyor. Bir yıl önce reformlardan söz ettiğinde ona inanmak istedim. Ama onun döneminde hiç bir yenilik olmadı. Hiç bir yenilik içermeyen eski yasaları yeniden düzenliyor. Onun döneminde idam edilenlerin sayısı 1980’lerinin seviyesine çıktı. Küçük yaşta idam edilenlerin sayısında da artış var” şeklinde konuştu.
Ruhani’nin iş başına geldiği 2013 Temmuz’undan 2014 yılının Haziran’ına kadar 852 kişinin idam edildiğini, 2014 yılında idam edilenler arasında 8 çocuğun bulunduğunu, Haziran 2014 tarihi itibariyle 300 kişinin sadece dini inançlarından dolayı cezaevinde tutulduklarını söyledi.
Gazeteci ve aydınlar üzerindeki baskılarda artış görüldüğünü, aydınların baskı, takip ve kötü muameleye tabi tutulduklarını ve 35 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu söyleyen Şahid, kadınlara yönelik şiddetteki artışa “İran’daki kadınların % 66’sı aile içinde şiddete uğruyor ve kanunlarda bunu engelleyici herhangi bir hüküm bulunmuyor” diyerek dikkat çekti.
27 İŞÇİ ÖNDERİ CEZAEVİNDE
İran’da rejimin kurdurduğu sendikaların dışında çalışanların sendika kurma haklarının yasaklandığını ve bu yasaklara uymayarak sendika kuran işçi önderlerinin cezaevlerinde tutulduğunu, haklarını almak için iş bırakan ve greve giden işçilerin cezalandırıldıklarını da dile getirdi.
İşçilerin, özellikle de maden ocaklarında çalışan işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının kötüleştiğini ve iş güvencelerinin olmadığını belirten Şahid, bu yılın ilk on ayında 1501 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini söyledi. Rejimin tüm baskı ve tehditlerine rağmen işçilerin örgütlenme faaliyetlerinde artış görüldüğünü gözlemlediğini söyledikten sonra örnek olarak da Tahran’daki otobüs şoförlerinin kurdukları sendikayı gösterdi.
Örgütlenmeye önderlik eden Reza Shahabi’nin ciddi sağlık sorunları olmasına rağmen 2010 yılından buyana cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Şahid, “Haklarını arama cesaretini gösterenler ulusun çıkarlarını tehdit etmek ve İslam rejimi hakkında yalan propaganda yapmakla suçlanıyor” şeklinde konuştu.
Şahid, 27 işçi önderinin sendikal faaliyetlerin nedeniyle cezaevinde tutulduklarına ve İran’ın Uluslararası Çalışma Örgütü ILO üyesi olmasına rağmen çalışanların örgütlenme haklarını güvence altına alan sözleşmelere imza atmamakla direndiğine de dikkat çekti.
5 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR FABRİKADA ÇALIŞTIRILIYOR
Sholeh Zamani, konuşmasında İran’daki kadınların karşı karşıya bulundukları sorunları ele aldı. Üniversitelerde öğrenim görenlerin % 62’sinin kadın olmasına rağmen kadınların sadece % 16’sının çalışabildiğini söyleyen Zamani, “Kadınlar öğrenim görmek ve iş yaşamına atılmak istiyor ama kadınların çoğuna bu imkan tanınmıyor” dedi.
Yoksullarla zenginler arasındaki gelir uçurumunun arttığını, ücretlerin yüksek enflasyondan dolayı işçileri geçindirecek seviyede olmadığını, sigortasız ve iş güvencesi olmayan işçilerin sayılarında artış görüldüğünü söyleyen Zamani, “Özellikle işçi ve göçmen kadınların durumu daha kötü. Çocukların çalıştırmaları yasak olmasına karşın ben tuğla fabrikasında çalışan 5 yaşlarındaki çocuklarla karşılaştım. Afgan çocuklar ailelerinin geçimlerine katkıda bulunabilmek için çalışmak zorunda kalıyorlar” şeklinde konuştu.
HAMANEY İRAN’IN NÜFUSUNU 150 MİLYONA ÇIKARMAYI HEDEFLİYOR
Zamani, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hameney’in bu yılın Mayıs ayında açıkladığı İran’ın nüfusunu 78 milyondan 2025 yılında 150 milyona çıkarmayı hedefleyen 14 maddelik programına da değindi. Bunu gerçekleştirmek için hazırlanan yeni bir yasa tasarısının erkeklere işe alınmada öncelik hakkı tanıyacağını ”İşe önce çok çocuklu erkekler, sonra evli erkekler ve en son olarak da evli olmayan kadınlar alınacak. Kadınların evde kalıp çocuk doğurmalarını istiyorlar” sözleriyle özetledi.
Zamani, 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın parlamentoda yaptığı konuşmada kadınlardan en az iki çocuk doğurmalarını istediğine ve daha sonra hamileliği önleyici tedbirlere devlet sübvansiyonları uygulamasına son verildiğine dikkat çekti.
Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2014, 15:09