ŞemdinliHaber

Kürkçü: HDP'ye saldırının ardında kontrgerilla var

Video Servisi

‘Gündem Müzakere’ programında dün akşam HDP’ye yönelik saldırılar, SAMER’in yaptığı çözüm sürecine destek anketinden çıkan oran tartışıldı.

Ayşegül Doğan’ın İMC TV’de sunduğu Gündem Müzakere programının ilk bölümünde, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü konuk olurken ikinci bölümde ise İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel, Bilgi Üniversitesi Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü İdris Kardaş ve Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) Genel Koordinatörü Welat Ay konuk oldu.

İlk bölümün konuğu Ertuğrul Kürkçü ile HDP’ye yönelik saldırılar konuşuldu. Kürkçü, saldırıları, “Bunun altında kontrgerillanın imzası var.” dedi.

‘HDP’ye saldırının ardında kontrgerilla var’

“Speküle edilmeye çalışıldığı gibi bir partiliyle Ahmet arasında bir tartışma yok. Adam bizim partimizle ilişkisi olmayan bir kişi ama her vatandaş gibi onunda görüşme ilişki kurma isteğine olumlu cevap vermenin bedelini ödemiş oluyor şuan arkadaşımız.

“Bu kontrgerilla teşkilatı bütün devlet avadanlığının içinde yer alan bir şey. Ben bunun devreye sokulduğunu düşünüyorum. Hangi dozda ve hangi biçimde kullandıklarını bilmiyorum ama tecrübem, bütün kriz dönemlerinde gördüğüm şeyler bana düşündürüyor ki, burada kontrgerilladan vurat da, askerler, silahlı eğitilmiş deniz komandoları filan değil.

“Bu her yerde sivil halkın arasında yer alan ve bu kontrgerillanın emriyle harekete geçen ve onların gösterdiği hedeflere karşı sosyal-psikolojik bir travma yaratmak üzere harekete geçen çeteler. Bu çetelerin uyandırılmaya başlandığını anlıyoruz.

“Çünkü sadece bu değil. Bütün bu 6-7 Ekim gecesi ve sonraki günlerde olanları gözümüzün önüne getirdiğimizde, enseden vurularak Kürt gazetecilerin öldürülmesine başlandığını göz önüne alırsak; aslında portföyde olan her şeyin numune olarak fakat ortaya çıktığını görüyoruz. Ve bu mesajı ben aldım. Ve benim gibi bu konuya buradan bakanlar da bu mesajı almışlardır. Şimdi bu mesajı artık değerlendirmemiz lazım. Sadece bunu söylemek isterim bunun altında kontr-gerillanın imzası var.”

‘Artık ulus devlet şablonu kırıldı’

İkinci bölümde ise İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel, Bilgi Üniversitesi Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü İdris Kardaş ve SAMER Genel Koordinatörü Welat Ay SAMER tarafından yapılan ankette çıkan sonucu konuştu.

Ferhat Kentel, SAMER’in yaptığı araştırmada müzakere sürecine desteğin yüzde 84 olmasına ilişkin güncel olaylarla o oranın çelişmediğini değişen ulus devlet şablonlarının bunu ortaya çıkardığını söyledi.

“Ulus devlet şablonu: Ulus devlet sınırları şudur, burasıyla ilgili eylem yapılır, talepte bulunulur. Sınırın ötesi bizi ilgilendirmez. Bu bir şablondur. Bu şablon kırıldı. Sınır dediğimiz şey, hala belki mayınlar var, dikenli teller var ama zihinlerimizdeki sınırlar artık aşıldı.

“Bu çok mantıklı. Bu sadece Kürt meselesi ile ilgili de değil. Bu memlekette, Afyon’dan kalkıp Brüksel’e göç ettiyseniz, Karaman’dan çıkıp Stokholm’e gittiyseniz, zaten sizin akrabalarınız filan sınır ötesi bir dünyada yaşıyor demektir.

“Artık meselelerin, bu bizim iç meselelerimizdir gibi bir durum yok. Sınırlarımız olduğuna dair şablonumuzu bir kenara bırakalım.”

‘Ankette çıkan oran olumlu’

Bilgi Üniversitesi Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü İdris Kardaş ise, şöyle konuştu:

“Anketin 6-7 Ekim olaylarından sonra yapılmış olması ve burada Kobani’nin sorumlusunun IŞİD’e destek veren hükümet vesaire, aynı hükümetle bir barış süreci yürütülüyor ve bu barış sürecine olan güvenin bu kadar yüksek olması iyi bir şey, olumlu bir şey. Bu her iki tarafı da barış sürecine sahip çıkmaya zorlayacak bir durum dedi.”

‘Barış sürecine inanmakla, güvenmek arasına fark koymak gerek’

“İnsanlar sürecin nasıl gittiği hakkında bir bilgi sahibi olmak istiyor.” diyen SAMER Genel Koordinatörü Welat Ay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz politik aktörlerinin birbirleriyle belli şekillerde daha farklı bir üslup üzerinden kuruyor olmalarını gerçekten bir kırılma olarak mı almalıyız. Bir sonlanma olarak mı algılamalıyız. Yoksa farklı kartlar mı çekiliyor diye algılamalıyız.

“Süreçten bihaber olduğumuz için söylenenleri nereye oturtacağımız konusunda net değiliz. Söylen analizi yapabiliriz burada ama onunda çok ciddi bir karşılığı yok. Çünkü koptu dediğiniz anda başka bir şey geliyor. Çok iyi gitmeye başladı dediğiniz noktada başka kırılmalar yaşanıyor. O yüzden barış sürecini desteklemekle, barış sürecine güvenmek arasına bir fark koymak gerekiyor.”

SAMER’in, müzakere sürecine ilişkin Kobani olayları sonrası yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, müzakere sürecine destek hala yüzde 84 oranında çıkmıştı. / İMC

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.